15. Ceza Dairesi Esas No: 2017/30140 Karar No: 2019/6982 Karar Tarihi: 20.06.2019
Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/30140 Esas 2019/6982 Karar Sayılı İlamı
15. Ceza Dairesi 2017/30140 E. , 2019/6982 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma HÜKÜM : TCK"nın 155/2, 62, 51 maddesi ve 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesi gereğince kazanılmış hakkın gözetilmesi
Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan sanık hakkında verilen mahkumiyet hükmü, sanık ve katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü; Serbest muhasebeci olarak çalışan sanığın, katılanın iş yerine ait muhasebe işlemlerini yürüttüğü, ancak katılanın mal müdürlüğüne yapılacak vergi ödemeleri için vermiş olduğu paralar ile SSK primlerini makbuz karşılığında almış olmasına rağmen ilgili kuruma yatırmaması nedeniyle katılan hakkında tahakkuk eden vergi borçlarından dolayı takip işlemlerinin başlatıldığı sanığın bu surette hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediği iddia olunan somut olayda; Serbest Muhasebecilerin 3568 sayılı Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavirlik Kanunu"nun 2/A maddesinde belirtilen görevleri arasında vergi borcu yatırmak gibi bir görevinin olmadığı, ayrıca Türkiye Serbest Muhasebeciler Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliğinin Mecburi Meslek Kararlarına ilişkin 26.01.1996 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanan 1996/1 sayılı genelgesinin 1. maddesinde yer alan "meslek mensupları, müşteri adına üçüncü kişilere ödeme yapmak üzere her ne isim altında olursa olsun mali değerler alamazlar" şeklindeki hükmüne göre; sanığın, katılanın vergi borcunu yatırmak üzere teslim aldığı paraları ilgili kuruma yatırmayarak uhdesinde tuttuğunun iddia edilmesi karşısında, eylemin sübutu halinde 5237 sayılı TCK"nın 155/1 maddesi kapsamında güveni kötüye kullanma suçunu oluşturacağı, güveni kötüye kullanma suçunun, suç tarihi olan 26/01/2006 tarihinden itibaren temyiz inceleme gününe kadar 5237 sayılı TCK’nın 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen 12 yıllık dava zamanaşımının dolduğu anlaşıldığından; 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA; ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı kanunun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi gereğince sanık ... hakkında açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, 20/06/2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.