Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2017/977 Esas 2017/2127 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/977
Karar No: 2017/2127
Karar Tarihi: 25.04.2017

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2017/977 Esas 2017/2127 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2017/977 E.  ,  2017/2127 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki davadan dolayı ... 2.Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 4.4.2016 gün ve 569-139 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmiş olmakla, dosya tetkik olunarak gereği düşünüldü.

    -KARAR-

    Dairece, eksik temyiz harcının tamamlanması için dosyanın Yerel Mahkemeye geri çevrilmesi sonrasında davalı taraf, Mahkemece kendisine çıkarılan muhtırada tanınan sürenin son günü olan 30.12.2016 tarihinde adli yardım talebinde bulunmuş; Yerel Mahkeme, aynı tarihli ek kararı ile "adli yardım talebinin reddine" karar vermiş; 03.01.2017 tarihli ek kararıyla da, adli yardım talebinin reddedilmesi ve eksik temyiz harcının tamamlanmaması nedenlerine dayanarak "kararın temyiz edilmemiş sayılmasına" karar vermiştir.
    Bilindiği üzere, adli yardım 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun(HUMK) 465 ila 472. maddelerinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun(HMK) 334 ila 340. maddelerinde düzenlenmiş olup, fakir bir kimsenin bir davanın gerektirdiği oldukça kabarık olan harç ve masrafları sağlayamaması durumunda bu mali külfetten geçici olarak muaf tutulmasıdır.
    1086 sayılı HUMK"nın düzenlemelerinde adli yardımın yargılamanın hangi aşamalarında yapılacağı hususunda bir açıklık bulunmamakta ise de 6100 sayılı HMK"nın 335/3. ve 336/6 maddelerinde bu husus açıklığa kavuşturulmuştur.
    Yine 1086 sayılı Kanun"un 469/2.maddesinde "müzahareti adliye esnayi muhakemede dahi talep olunabilir. Bu talep kabul edilirse evvelce yapılmış olan masarife teşmil edilemez. Yeni bir sebep zuhurunda reddedilen müzaharet talebi tekrar edilebilir" hükmü yer almakta, kanun yollarına başvuru için adli yardım istenemeyeceğine ilişkin herhangi bir düzenleme bulunmamaktadır. Karar kesinleşinceye kadar yargılama faaliyetleri süreceğine ve henüz sonlanmamış olduğuna göre kanun yolu aşamasında adli yardım isteminde bulunulması olanaklıdır.
    Nitekim 6100 sayılı Kanun"un 336/3. maddesine göre adli yardım talebinin kanun yollarına başvuru sırasında Yargıtay’a yapılacağı, 337/1. maddesi uyarınca da duruşma yapılmaksızın talep hakkında karar verilebileceği; böylece, temyiz aşamasında adli yardım talebi hakkında karar verme yetkisinin Yargıtay"a ait olacağı düzenlenmiştir.
    Yukarıda değinilen düzenlemeler karşısında:
    1-) Temyiz aşamasında yapılan adli yardım talebi hakkında Yerel Mahkemece "adli yardım talebinin reddine" ilişkin olarak verilen 30.12.2016 TARİHLİ EK KARARIN ORTADAN KALDIRILMASINA;
    2-) Adli yardım talepli dilekçeye somut bir delil eklenmemiş olması ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davalının kendisi ve ailesinin geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin temyiz harç ve giderlerini kısmen veya tamamen ödeme gücünden yoksun olduğu kanaatine varılamadığından, başka bir deyişle 6100 sayılı HMK"nın 334/1. maddesinde belirtilen koşullar oluşmadığından ADLİ YARDIM TALEBİNİN REDDİNE;
    3-) Hükmü temyiz eden davalının eksik kalan temyiz harcını tamamlaması yönünden 1086 sayılı HUMK’nın 434/3. maddesi uyarınca işlem yapılabilmesi ve sonucuna göre gönderilmesi için dosyanın Yerel Mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE,25.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.