11. Ceza Dairesi 2017/15084 E. , 2017/8165 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, mühürde sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet
A) Sanık ... hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yeralan hak yoksunluğunun sanığın sadece kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından koşullu salıverilmeye kadar uygulanabileceğinin TCK’nın 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığa yüklenen suçun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin, cezayı artırıcı ve azaltıcı sebeplerin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş ve incelenen dosya içeriğine göre verilen hükümde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA,
B) Sanık ... hakkında mühürde sahtecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Dairemizin 21/03/2016 tarih ve 2014/21589 esas, 2016/2482 karar sayılı bozma ilamında belirtildiği üzere, resmi evrakta sahtecilik suçlarının konusunu oluşturan belgenin, taşınabilen bir şey üzerine yazılıp da hukuki hüküm ifade eden bir olayı kanıtlamaya yarayan yazı olduğu, 5237 sayılı TCK’nın 204. maddesinin gerekçesinde de belirtildiği üzere, belgenin varlığının kabulü için yazılı kağıdın bulunmasının zorunlu olmadığı, bir metal levha üzerine yazı yazılması halinde de diğer unsurların varlığı durumunda, belgeden söz edilebileceği, bu bakımdan araç plakalarının da resmi belge olarak kabulü gerekeceği gözetilmeden, mühürde sahtecilik suçundan karar verilmiş ise de, sanık hakkında zincirleme şekilde resmi belgede sahtecilik suçundan verilen mahkumiyet hükmünün onandığı, suça konu sahte plakaların da bu zincirin içerisinde kaldığı anlaşılmakla, sanık hakkında plakalarda sahtecilik fiilinden ceza verilmesine yer olmadığına kararı verilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ...’nın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
C) Sanık ... hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
1- Sanık ...’nın 31.01.2008 tarihli duruşmada; diğer sanığın bilgisi olmadan, onun fotoğrafını alarak ... adına sahte sürücü belgesi, nüfus cüzdanı ve taşıt kullanım kartını düzenlettiğini, 18.04.2012 tarihli talimatla alınan beyanında ise, diğer sanığın bu sahte belgeleri düzenlediğini ve suçu kendi üzerine almasını söylediğini savunması; sanık ...’ın ise tüm aşamalarda suçlamaları kabul etmeyerek düzenlenen sahte belgelerle bir ilgisinin bulunmadığını belirtmesi karşısında; sanık ...’in soyut ve çelişkili beyanları dışında, sanık ...’ın mahkumiyetine yetecek delilin bulunmaması karşısında, yüklenen suçu işlediğinin sabit olmaması nedeniyle sanık ...’ın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi,
2- Kabule göre, 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan hak yoksunluğunun sanığın sadece kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından koşullu salıverilmeye kadar uygulanabileceğinin TCK’nın 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte değerlendirilmek suretiyle gözetilmemesi,
Yasaya aykırı, sanık ...’ın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 23.11.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.