23. Hukuk Dairesi 2013/9109 E. , 2014/1595 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 7. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 16/07/2013
NUMARASI : 2010/554-2013/429
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacılar, murisleri ile dava dışı yüklenici T... İnsaat San. ve Tic A.Ş. arasında imzalanan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri uyarınca, murislerine teslimi gereken davalı F.. Y.. adına kayıtlı İstanbul İli, T.. İlçesi, K... mevkii 63/82 parsel F blok 1. Kat 4 nolu 10/724 arsa paylı daire ile diğer davalı adına kayıtlı ... parsel 2 nolu 10/724 arsa paylı dairenin teslim edilmediğini ileri sürerek, davalılar adına olan tapularının iptali ile adlarına tapuya tescilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, davacıların aynı taleplerle S.S. Tuzla 91 Konut Yapı Kooperatifi aleyhine açtıkları davanın reddedildiğini, taraflar arasında inşaat sözleşmesi olmadığı gibi davalıların yüklenici konumunda olmadığını savunarak, husumet, derdestlik ve zamaşımı nedeniyle davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; arsa maliki sıfatıyla davacılar murisi A. Y. ile dava dışı yüklenici T... İnsaat San. ve Tic A.Ş. arasında 22.07.1987 ve 12.02.1988 tarihlerinde imzalanan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinin, yüklenici şirket tarafından 01.08.1994 tarihli protokolle dava dışı D... İnşaat San. ve Tic. Ltd. Şti."ne devredildiği, davacılar ve diğer arsa sahiplerinin yüklenici D... İnşaat San. ve Tic. Ltd. Şti., M. D., S.S. Tuzla 91 Konut Yapı Kooperatifi, İ. Ş.ve İsa R. D. aleyhine eksik iş bedeli ve cezai şart alacağının tahsili talebiyle açtıkları davanın, davalı kooperatifin sorumluluğu olmadığından reddine, diğer davalılar yönünden ise açılmamış sayılmasına karar verildiği, kararın 12.06.2013 tarihinde kesinleştiği, kooperatiften istenemeyen alacağın işbu davada davalı konumunda olan kooperatif üyelerinden istenemeyeceği gerekçesiyle, davanın kesin hüküm nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacılar temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacıların diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2-Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan HUMK"nın 237/2. maddesinde "Kaziyei muhkeme, mevcuttur denilebilmek için iki tarafın ve müddeabihin ve istinat olunan sebebin müttehit olması lazımdır" hükmüne; karar tarihinde yürürlükte olan HMK"nın 303/1. maddesinde "Bir davaya ait şekli anlamda kesinleşmiş olan hükmün, diğer bir davada maddi anlamda kesin hüküm oluşturabilmesi için, her iki davanın taraflarının, dava sebeplerinin ve
ilk davanın hüküm fıkrası ile ikinci davaya ait talep sonucunun aynı olması gerekir" hükmüne yer verilmiştir.
Mahkemece, davalıların üyesi oldukları dava dışı S. S. Tuzla 91 Konut Yapı Kooperatifi"nin eksik iş bedeli ve cezai şart tazminatlarından sorumlu olmayacağından davanın reddine dair kararın kesinleştiği, kooperatiften istenemeyen alacağın işbu davada davalı konumunda olan kooperatif üyelerinden istenemeyeceği gerekçesiyle, davanın kesin hüküm nedeniyle reddine karar verilmiş ise de, anılan kararda işbu davanın davalıları F. Y.ve K.. H.. taraf olarak bulunmamaktadır. Bu durumda, davacılar ile kooperatif arasında görülen davanın reddine ilişkin karar, hem talep sonucu hem de davalıları farklı olduğundan, işbu dava açısından kesin hüküm olarak değerlendirilemez.
Bu durumda Mahkemece, arsa maliki sıfatıyla davacılar murisi A. Y. ile dava dışı yüklenici T.. İnşaat San. ve Tic. A.Ş. arasında 22.07.1987 ve 12.02.1988 tarihlerinde imzalanan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde taraf olmayan davalılar F. Y. ve K.. H.. aleyhine açılan tapu iptali ve tescil davasının pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, somut olayda kesin hükmün koşulları oluşmamasına rağmen gerekçede ve hüküm fıkrasında "kesin hüküm " ibaresine yer verilmesi doğru olmamış ise de, sonucu itibariyle doğru olan kararın HUMK"nın 438/son maddesi gereğince, gerekçesi değiştirilerek ve yapılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamaya gereksinim göstermediğinden, HUMK"nın 438/7. maddesi gereğince aşağıda yazılı olduğu şekilde düzeltilerek onanması gerekmiştir.
3- Kabule göre de, 6100 sayılı HMK"nın 114/1-i maddesinde; davanın daha önceden kesin hükme bağlanmamış olması dava şartı sayıldığından, mahkemece davanın dava şartı yokluğu nedeniyle aynı Kanun"un 115/2. maddesi uyarınca usulden reddi gerekirken, yazılı gerekçelerle reddi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacıların diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile yerel mahkeme kararının gerekçesi değiştirilmek ve HÜKÜM kısmının 2. bendindeki "kesin hüküm nedeniyle " ibaresi çıkartılarak, yerine "pasif husumet yokluğu nedeniyle " ibaresi yazılmak suretiyle kararın DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.