10. Hukuk Dairesi 2016/888 E. , 2018/5329 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece,yapılan yargılama neticesinde hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dava, 16.06.2012 tarihli iş kazası sonucu vefat eden sigortalının hak sahiplerine bağlanan ilk peşin sermaye değerli gelirlerden oluşan Kurum zararının rücuan tahsili istemine ilişkin olup, davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Kanunun 21. maddesidir.
Rücu davaları, kusur sorumluluğuna dayanmakta olup, iş kazasında kusuru olanlar davacı Kurumun rücu alacağından kusurları karşılığında sorumludur. Kusurun belirlenmesinde ise; zararlandırıcı sigorta olayının ne şekilde oluştuğunun, dosya içeriğindeki tüm deliller taktir olunarak belirlenmesi ve kabul edilen maddi olgular doğrultusunda, konusunda uzman sayılacak kişilerden oluşturulacak bilirkişi heyetinden, aynı olay nedeni ile daha önce açılmış ve kesinleşmiş tazminat ve ceza davaları varsa, bu davalardaki kusur raporları ile çelişki oluşturmayacak şekilde kusur oran ve aidiyeti konusunda rapor alınması gereklidir. Kusur durumu saptanırken, iş güvenliği mevzuatına göre hangi önlemlerin alınması gerektiğinin, bu önlemlerin işverence alınıp alınmadığını ve alınmış önlemlere sigortalı işçinin uyup uymadığının, olay tarihinde yürürlükte bulunan 5510 sayılı Kanunun 21. maddesi ve 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu (4857 sayılı Kanunun 77. maddesi, İşçi sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğü) hükümleri çerçevesinde değerlendirilerek belirlenmesi gerekir.
Eldeki davada, bir kusur raporu alındığı, raporda işveren davalının % 80, sigortalının % 20 oranında kusurlu bulunduğuna dair yapılan tespite istinaden hüküm tesis edildiği, ancak iş kazasının asfalt çalışması yapılan alanın 30-40 m. uzağında, yüksek gerilim hattının altında meydana geldiği dosya kapsamından anlaşılmakla, söz konusu raporda olayın meydana geldiği yerin çalışma alanı olup olmadığı hususu ve yüksek gerilim hattının sahibi ...’ın kusur durumu irdelenmediğinden karar vermeye yeterli olmadığı sabittir.
Bu nedenle, mahkemece maddi vakıanın tespitini sağlamak üzere Cumhuriyet Savcılığı tarafından verilen Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karara ilişkin hazırlık dosyası celb edilmeli, olay yerinde bulunan yüksek gerilim hattı sahibi ...’ın kusurunun olup olmadığını da irdeleyen, iş kazasının gerçekleştiği iş kolu ile iş güvenliği alanında uzman kişilerden seçilecek bilirkişi kurulundan kusur raporu aldırılmak suretiyle maddi oluşa ve kanuna uygun olarak kusur oran ve aidiyetleri belirlenmeli ve varılacak sonuca göre karar verilmelidir.
Yukarıdaki maddi ve hukuki olgular karşısında, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 31.05.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.