9. Hukuk Dairesi 2021/3525 E. , 2021/7601 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili: davalıya ait işyerinde petrol arama işinde çalıştığını, 2016 yılında iş sözleşmesinin sona erdiğini, işyerinde genel olarak 40 gün çalışma 20 gün dinlenme esası olduğunu ancak özellikle 2014 yılı öncesinde çalışmaların yoğun olduğunu ve bu sürelerin aşılarak fazla çalışma yapıldığını, ücretlerinin ise ödenmediğini iddia ederek fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil alacaklarının tahsilini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili; zamanaşımı def"ini öne sürerek, işyerinde projelere göre çalışma yapıldığını, 2014 yılı sonrasında çok az iş yapıldığını ve çalışma olmasa da işçilerin ücretlerinin ödendiğini, 2014 yılı öncesinde ise projelere göre çalışma yapılarak 40 gün çalışma 20 gün dinlenme ile denkleştirme uygulandığını, fazla çalışma yapılmadığını, çalışma olduğunda genel tatil ücretlerinin ödendiğini, ve davacının alacağı olmadığını, savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığı ancak dava konusu alacakların belirlenebilir nitelikte olduğu ve belirsiz dava açılmasında hukuki yarar bulunmadığı, gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı taraf temyiz etmiştir. Yargırtay (Kapatılan) 22. H.D. nin 20.06.2016 tarihli ilamı ile özetle "...Fazla çalışma, genel tatil ve hafta tatili ücreti alacaklarının tahsili istemi ile açılan davada, anılan alacak kalemlerinin miktarının belirlenmesi davacının elinde bulunmayan bir kısım bilgi ve belgelerin sunulması ve şahit anlatımları ile mümkün hale gelecektir. Şahit anlatımlarına dayanılarak hesaplanacak alacakların miktarından yapılacak takdiri indirim oranı da baştan belirlenebilir değildir. Bu sebeplerle belirsiz alacak davası açılmasında hukuki yarar bulunduğu kabul edilerek işin esasına girilip oluşacak sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın hukuki yarar yokluğundan reddedilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir." gerekçesiyle karar bozulmuştur.
Mahkemece bozma kararı üzerine davanın esasına geçilmiş, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının gündüz 11 saati aşan ayrıca denkleştirme sonucu haftalık 45 saati aşan çalışmasının bulunmadığı, bu bağlamda fazla mesai ücreti alacağına ilişkin davanın reddi gerektiği, hafta tatilindeki çalışmanın % 100 fazlalığına tekabül eden kısmının, çalışmadan geçirilen süreye tekabül ettiği, bu bağlamda hafta tatili ücreti alacağının sadece % 50"lik kısmına hükmetmek gerektiği, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağı da olmadığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne, karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- İşçinin çalışmalarının denkleştirmeye tabi tutulması ve fazla çalışma ücretine hak kazanıp kazanamayacağı noktasında taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
4857 sayılı İş Kanununun 41 inci maddesine göre haftalık kırkbeş saati aşan çalışmalar fazla çalışma sayılır. Anılan Yasanın 63 üncü maddesinde ise, “Aksi kararlaştırılmamışsa bu süre, işyerlerinde haftanın çalışılan günlerine eşit ölçüde bölünerek uygulanır. Tarafların anlaşması ile haftalık normal çalışma süresi, işyerlerinde haftanın çalışılan günlerine, günde onbir saati aşmamak koşulu ile farklı şekilde dağıtılabilir. Bu halde, iki aylık süre içinde işçinin haftalık ortalama çalışma süresi, normal haftalık çalışma süresini aşamaz. Denkleştirme süresi toplu iş sözleşmeleri ile dört aya kadar artırılabilir” şeklinde kurala yer verilmiştir.
Somut uyuşmazlıkta, davacının davalıya ait işyerinde, davalının aldığı projelere göre değişen zamanlarda ve çeşitli yerlerde petrol arama işinde çalıştığı, işverence çalışma yapılan bölgelerde otellerle anlaşma yapılarak konaklama sağlandığı, çalışma yerinin ise şantiyeler olduğu, genel olarak 40 gün aralıksız çalışma 20 gün ise dinlenme esasının bulunduğu, taraf delillerinin değerlendirilmesine göre günlük 11 saati aşan çalışma olmadığı ve iş sözleşmelerinde haftalık 5 saatlik fazla çalışma ücretinin aylık ücrete dahil edildiği anlaşılmaktadır.
Yapılan iş gereği, işçilerin çalışmaları projlere göre olup davacının çalışma yaptığı yer ve zamanların tespitine yönelik olarak dosyada tarafların sunduğu puantaj kayıtları ile otel ve emniyet kayıtları bulunmaktadır. Ancak davacı tarafça sunulan puantajlar davalı tarafından kabul edilmemiştir. Buna göre dosyada mevcut bilirkişi raporunda davalı tarafça sunulan puantajlar, otel ve emniyet kayıtları bir bütün olarak değerlendirilerek davacının çalışma yaptığı günler belirlenmiştir.
Hükme esas bilirkişi raporunda, genel olarak 40 gün çalışma 20 gün dinleme düzeni dikkate alınmış, iş sözleşmesindeki fazla çalışma ücretinin aylık ücrete dahil olduğuna ilişkin hüküm de gözetilerek 2 aylık sürede denkleştirme olduğu ve fazla çalışma yapılmadığı belirtilmiş ve Mahkemece de söz konusu talep yazılı gerekçe ile red edilmiştir.
Dosyada mevcut bilirkişi raporundan anlaşıldığı üzere davalı tarafça sunulan puantajlar ile otel ve emniyet kayıtlarına göre düzenli bir "40 gün çalışma 20 gün dinlenme" esası olmayıp bazı zamanlarda 40 günün üzerinde çalışmalar yapıldığı görülmektedir. Mahkemece, söz konusu kayıtlara göre 2 aylık süreler için kayıtlar ayrı ayrı değerlendirilerek denkleştirme olup olmadığı belirlenmesi ve denkleştirmenin aşıldığı zamanlar ile davacı alacağının belirlenmesi gerekirken, kayıtların varlığına rağmen ortalama bir çalışma sistemi kabulü ile değerlendirme yapılarak fazla çalışma alacağı talebinin reddi hatalıdır.
3- Yukarıdaki bentte açıklandığı üzere davacının çalışmaları davalı tarafça sunulan puantajlar ile otel ve emniyet kayıtlarıyla belirlenebilir durumda olup hafta tatilinde yapılan çalışmalar ile genel tatil çalışmaları bu kayıtlara göre belirlenerek ve kayda dayalı olduğundan hesaplanan miktarlardan indirim de yapılmayarak alacakların tespiti gerekmektedir.
Mahkemece hafta tatili alacağı ile ilgili "hafta tatilindeki çalışmanın % 100 fazlalığına tekabül eden kısmının, çalışmadan geçirilen süreye tekabül ettiği, bu bağlamda hafta tatili ücreti alacağının sadece % 50"lik kısmına hükmetmek gerektiği" şeklindeki hatalı değerlendirme ile hesaplama yapılması, davalı tarafça sunulan puantajlara itibar edilmemesi ve kayda dayanan alacaktan indirim yapılması isabetsizdir.
4-Mahkemece, davalı lehine vekalet ücreti belirlenirken karar tarihi itibariyle yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 22. madde hükmünün değerlendirilmemesi de hatalıdır.
5- 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 332. maddesine göre, yargılama gideri, tutarı, hangi tarafa ve hangi oranda yükletildiği ve dökümü hüküm altında gösterilmeli ve davadaki kabul red oranı gözetilmelidir.
SONUÇ:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 05.04.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.