Esas No: 2022/4164
Karar No: 2022/11613
Karar Tarihi: 07.11.2022
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2022/4164 Esas 2022/11613 Karar Sayılı İlamı
Özet:
İlamsız icra takibi sırasında borçlu, meskeniyet iddiası ile taşınmazına uygulanan haczin kaldırılmasını talep etmiştir. İlk derece mahkemesi, şikayeti reddederek, taşınmazın borçlunun haline uygun ev alması için gerekli tutarın haline uygun ev almak üzere borçluya ayrılmasına karar vermiştir. Alacaklı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuş ve istinaf başvurusu esastan reddedilmiştir. Ancak taşınmazın kaydında hacizden önce tesis edilen ve haciz tarihi itibariyle ipoteğe bağlı borcu ödenmeyen, zorunlu olmayan bir ipotek mevcut olduğu anlaşılmıştır. Borçlu meskeniyet şikayetinden vazgeçmiş sayılacağından, İlk Derece Mahkemesi kararı bozulmuş ve meskeniyet şikayetinin reddine karar verilmesi gerektiği belirlenmiştir.
5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nun 364/2. maddesi ve HMK'nun 373/1. maddesi bu kararda detaylı olarak işlenmiştir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 32. Hukuk Dairesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı tarafından borçlu aleyhine başlatılan ilamsız icra takibinde, borçlunun, meskeniyet iddiası ile taşınmazına uygulanan haczin kaldırılmasını talep ettiği, ilk derece mahkemesince; şikayetin reddi ile, taşınmazın borçlunun haline münasip ev alması için gerekli 130.000,00 TL'den az olmamak üzere satışının yapılmasına ve bu tutarın haline uygun ev almak üzere borçluya ayrılmasına karar verildiği, alacaklı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince; istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için ipoteğin mesken kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerekir. Zira zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller ise de, haciz tarihi itibariyle ipotek konusu borcun ödenmiş olması halinde, ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabilir.
Meskeniyet şikayetinde bulunulan, ... İli, ... İlçesi, ... (Tapu Kaydında ...) Mahallesi ... Sokak 1756 ada, 1 parselde ... J-1 Blok 2. kat 6 numaralı bağımsız bölüm üzerinde; ... T.A.Ş lehine 1535 yevmiye numarası ile, 1. dereceden 75.000,00 TL bedelle 17/01/2014 tarihinde ipotek tesis edildiği, banka cevabından ipoteğe konu borcun, haciz tarihinden önce, 06/03/2015 tarihinde kapatıldığının bildirildiği, ancak yine şikayete konu taşınmazın kaydında ... T.A.Ş.lehine 8102 yevmiye numarası ile 2. dereceden 90.000,00 TL bedelle 05/03/2015 tarihinde haciz tarihinden önce ipotek tesis edildiği, ipotek resmi senedinde “.... ipotek veren / verenler arasında imzalanmış olan Tüketici Kredisi Sözleşmesi / Sözleşmeleri ve ekleri nedeniyle ... T.A.Ş.” ne karşı kayıtsız ve şartsız 90.000,00 TL ... borcu / borçları bulunduğunu, işbu borçlanılan miktarın Tüketici Kredisi Sözleşmesinde / Sözleşmelerinde ve eklerinde belirtilen vade, geri ödeme planı ve şekline göre ödeneceğini, ... taşınmazın / taşınmazların üzerinde serbest dereceden istifade kaydıyla ... süresiz bir anapara ipoteği kurma; para borç ipoteğinin yukarıda
gösterilen borç miktarı dışında, ayrıca bu borçlarıyla olarak sözleşmesinde / sözleşmelerinde belirtilen akdi faizler ile temerrüt faizlerini ve bunların gider vergileri ile ileride konulabilecek tüm fon ve vergileri ile, kredi sözleşmelerinden doğan her türlü masraflarını, icra takip yargılama giderlerini,...” şeklindeki beyan ve taahhüt dikkate alındığında söz konusu ipoteğin, sadece konut kredisine münhasır verilmediği, iradi olarak verilen ipoteklerden olduğu, borçlunun kullandığı tüketici kredisinin teminatı olarak tesis edildiği ve dolayısıyla zorunlu ipotek olmadığı, adı geçen bankanın 26/09/2018 tarihli cevabi yazısına göre de ipoteğe konu borcun devam ettiğinin bildirildiği anlaşılmaktadır.
Meskeniyet şikayetinde; ipoteğin zorunlu ipotek olmadığı ve şikayetçinin haciz tarihi itibariyle bankaya kredi borcunun devam ettiği durumlarda, borçlunun konulan haciz dolayısıyla meskeniyet şikayetinde bulunma hakkı yoktur. Zaten ipotek olarak gösterilen taşınmazın, her türlü borç için haczedilme ve paraya çevrilme konusunda riske atma iradesini borçlu göstermiş sayılır.
O halde, taşınmazın kaydında hacizden önce tesis edilen ve haciz tarihi itibari ile ipoteğe bağlı borcu ödenmeyen, zorunlu olmayan ipotek mevcut olduğu anlaşılmakla, borçlu meskeniyet şikayetinden vazgeçmiş sayılacağından, İlk Derece mahkemesince, meskeniyet şikayetinin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi ve istinaf başvurusunun da Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddedilmesi isabetsiz olup, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılması, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Alacaklının temyiz isteminin kısmen kabulü ile, yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nun 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nun 373/1. maddesi uyarınca, istinaf talebinin esastan reddine ilişkin Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 32. Hukuk Dairesinin 15/12/2021 tarih ve 2020/2626 E. - 2021/2541 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA, Ankara 9. İcra Hukuk Mahkemesinin 17/09/2020 tarih 2018/653 E. - 2020/427 K. sayılı kararının BOZULMASINA, bozma nedenine göre alacaklının sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 07/11/2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.