11. Hukuk Dairesi 2015/8441 E. , 2016/3065 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada .... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 18/03/2015 tarih ve 2013/264-2015/342 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi asıl davada davacı-birleşen davada davalı ... vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Asıl davada davacı-birleşen davada davalı vekili; müvekkili ile ...’ün .....’ye eşit pay oranıyla ortak olduklarını, ...’ün şirkete ait paraları eşi ve çocuklarına ait hesaplara aktardığını ayrıca eşi ve çocuklarını iş yerinde çalışmadıkları halde çalışmış gibi göstererek şirket hesabından .... primi ile ücret ödemesi yaptığını, ...’ün şirkete zarar vermeye devam ettiğini ileri sürerek şirketin zarar etmemesi için şirkete yetkili bir kişinin atanmasına, müvekkilinin ayrılma payı ödenerek şirket ortaklığından ayrılmasına izin verilmesine, ayrılma payı dışında cari hesap alacağı nedeni ile oluşan alacağının belirlenip davalılardan tahsiline, olmazsa şirketin feshine karar verilmesini talep ve dava etmiş, birleşen davanın ise reddini istemiştir.
Asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekili; müvekkili ile ...’nun ...de müştereken birlikte imzaya yetkili olduklarını, ...’nun şirketin ticari itibarını zedeleyici davranışlarda bulunduğunu, ortakların bir araya gelemediği için şirketin alacaklarını alamadığını ileri sürterek ...’nun ortaklıktan çıkartılmasını, dava sonuna kadar tedbiren ....’ye kayyum atanmasını talep ve dava etmiş, asıl davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre; asıl davada davacı ... ile davalı ...’ün ...’nin %50 pay oranı ile eşit paya sahip iki ortağı olduğu, davacı ...’nun şirket ortaklığından ayrılma talebinin davalı ... tarafından kabul edildiği, bu durumda şirketin feshi yönünden inceleme yapılmasının gerekmediği, bilirkişi incelemesi sonucunda davacı ...’nun karar tarihine en yakın zamanda hissesine düşen ayrılma payının 108.894,41 TL olduğunun tespit edildiği, ayrıca davacının şirketten cari hesap alacağı adı altında bir alacağının olmadığı, asıl davada verilen işbu kararın kesinleşmesi halinde birleşen davanın konusu kalmayacağı için birleşen davanın işbu davadan tefriki gerektiği gerekçesiyle birleşen davanın tefrikine, asıl davada davalı ... aleyhine açılan davanın husumetten reddine, davalı ..... aleyhine açılan davanın kısmen kabulü ile davacı ...’nun şirket ortaklığından ayrılmasına izin verilmesine ve 108.894,41 TL ayrılma payının dava tarihinden itibaren hesaplanacak değişen oranlı avans faizi ile birlikte davalı şirketten tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, asıl davada davacı-birleşen davada davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, asıl davada davacı-birleşen davada davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, asıl davada davacı-birleşen davada davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 01,50 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 21/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.