Esas No: 2021/11420
Karar No: 2022/6487
Karar Tarihi: 27.04.2022
Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2021/11420 Esas 2022/6487 Karar Sayılı İlamı
6. Ceza Dairesi 2021/11420 E. , 2022/6487 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Nitelikli hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme
HÜKÜMLER : Temyiz talebinin reddi
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Sanığın 11/06/2016 havale tarihli dilekçesinde sunduğu eski hale getirme ve temyiz talebi hakkında karar verme yetkisinin Yargıtay'ın ilgili dairesinin olduğu dikkate alındığında mahkemenin temyizin reddine ilişkin ek kararın yok hükmünde olduğu belirlenerek yapılan incelemede;
Sanık ... hakkında Cihanbeyli Asliye Ceza Mahkemesi’nin 25/04/2013 tarih, 2013/27 Esas, 2013/169 Karar sayılı kararı ile nitelikli hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçlarından mahkumiyetine ilişkin hükümlerin sanık tarafından temyizi üzerine, Yargıtay 13. Ceza Dairesi’nin 16.06.2015 tarih ve 2014/24013 Esas, 2015/11088 Karar sayılı ilamı ile; “5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollaması ile 1412 sayılı CMUK'un 310/1. maddesinde öngörülen bir haftalık süre geçtikten sonra sanığın hükmü temyiz ettiği anlaşıldığından, anılan Yasanın 317. maddesi gereğince temyiz isteminin REDDİNE” karar verilmiş ise de; 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 10/2. madde ve fıkrasının "Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır." hükmü ile gerçek kişilere yapılacak tebligat ile ilgili olarak iki aşamalı bir yöntem benimsenmiş olması karşısında, önce bilinen en son adres (Bilinen bir adres yoksa ya da bilinen en son adres ile adres kayıt sistemindeki adres aynı ise MERNİS adresi olduğu belirtilmeksizin adres kayıt sistemindeki adres) esas alınarak, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'na göre normal tebligat çıkarılıp, çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, aynı Kanun'un 21/2. maddesi uyarınca adres kayıt sistemindeki adres bilinen en son adres olarak kabul edilerek, merci tarafından, tebligata, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 23/1-8 ve Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi hükümlerine göre "Tebligat çıkarılan adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğundan, tebliğ imkansızlığı durumunda, tebligatın, 7201 Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine göre bu adrese yapılması"na dair şerh düşülerek tebliğ işlemlerinin tamamlanması gereğine rağmen gerekçeli kararın sanığın son bilinen adresi olan MERNİS adresine usule aykırı olarak doğrudan 21/2'ye göre tebliğ edildiği anlaşıldığından, sanığın temyizinin öğrenme üzerine süresi içinde verildiği kabul edilerek ve Yargıtay 13. Ceza Dairesi’nin 16.06.2015 tarih ve 2014/24013 Esas, 2015/11088 Karar sayılı red kararının yok hükmünde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
I-Sanık hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazının incelenmesinde;
5237 sayılı TCK'nın 151/1. maddesinde düzenlenen mala zarar verme suçu için öngörülen
cezanın türü ve üst sınırına göre, aynı Kanun’un 66/1-e maddesinde öngörülen 8 yıllık asli zamanaşımının karar tarihi olan 25.04.2013 tarihinden, Dairemizin inceleme tarihine kadar geçmiş bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ...’nun temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK'un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, sanık hakkında açılan kamu davasının 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddesi uyarınca zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE,
II-Sanık hakkında nitelikli hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
1-Temyiz dışı sanık ...’ın arasında husumet olduğunu belirttiği tanık ...'ın olaydan 2 ay 5 gün sonra alınan ifadesinde; evinin hırsızlık yapılan katılanın evinin arka kısmında olduğunu, olay günü geceleyin saat 01:30 sıralarında temyiz dışı sanık ...'e ait aracın içerisinde üç kişi ve kasa kısmında 5-6 adet küçükbaş hayvan olduğu halde katılanın evinin olduğu istikametten hızla geçerken gördüğünü belirttiği, sanık ... ve temyiz dışı sanıklar ... ve ...'in de savunmalarında, tanık ... ile sanık ...'ün aralarında husumet olduğunu, tanığın olayın üzerinden uzun zaman geçtikten sonra bu şekilde beyanının bulunmasının bu husumete bağlı olduğunu söylediklerinin anlaşılması karşısında, öncelikle sanık ... ile tanık ... arasında husumet olup olmadığının araştırılması; sanık ...’ın suç tarihinde kullandığı telefon numaralarının ilgili GSM şirketlerinden tespit edilmesi, bu numaraların suç tarihine ilişkin baz istasyonu sinyal bilgilerini de içerir şekilde HTS kayıtlarının getirtilmesi suretiyle, sanıklar arasında yapılan herhangi bir görüşme olup olmadığının tespiti, katılanın ikametinin ve ağılının bulunduğu yerden sinyal verip vermediğinin araştırılması suretiyle, sanıkların olay tarihinde bulundukları yer ya da yerlerin ve birbirleri ile irtibatları olup olmadıkları hususlarının tespit edilmesi ve aynı eylemler nedeniyle yerel mahkemece nitelikli hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçlarından mahkumiyetlerine ilişkin hükümleri Yargıtay 13. Ceza Dairesi’nin 16.06.2015 tarih ve 2014/24013 Esas, 2015/11088 Karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilen temyiz dışı sanıklar ... ve ...’a ait dosyanın akıbeti araştırılıp olanaklı ise her iki dava dosyası ile birleştirilip, olanaklı olmadığı takdirde, dosyanın onaylı suretleri dosya içerisine konulduktan sonra, tüm delillerin bir bütün halinde değerlendirilmesi ve sonucuna göre, sanığın hukuki durumunun takdiri gerekirken eksik inceleme ile yetinilip yargılamaya devamla yerinde ve yeterli olmayan gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi,
2-Kabule göre de;
Tüm dosya kapsamı, olay yeri krokisi ve görgü tespit tutanağı içeriğine göre; suç konusu hayvanların çalındığı ağılın, katılanın bahçe duvarıyla çevrili ikametgahının eklentisi niteliğinde olduğu hususunda tereddüt bulunmadığının anlaşılması karşısında, sanığın eyleminin TCK'nın 142/1-b. maddesine uyan suçu oluşturduğu halde aynı Kanun'un 142/2-g maddesiyle uygulama yapılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ...’nun temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 27.04.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.