22. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/17790 Karar No: 2018/24289 Karar Tarihi: 13.11.2018
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2017/17790 Esas 2018/24289 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı işçi, yıllık izin, fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir. Mahkeme, bilirkişi raporu doğrultusunda davacının kullanmadığı yıllık izin süresinin ikiyüzyetmişbeş gün olduğunu kabul ederek yıllık izin ücreti alacağının hesaplanması gerektiği kararına varmıştır. Ancak davalı belediyenin cevabi yazısında davacının kullanmadığı yıllık izin süresinin yüzondört gün olduğu doğrulanmıştır ve bu nedenle kararın bozulması gerektiği sonucuna varılmıştır. Ayrıca, davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi de bir hata olarak belirtilmiştir. Kararda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 26/1. maddesi ile 187/1. ve 187/2. maddeleri detaylı bir şekilde açıklanmıştır.
22. Hukuk Dairesi 2017/17790 E. , 2018/24289 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkili işçinin yıllık izin, fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Somut olayda, Mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda, davacının kullanmadığı yıllık izin süresinin ikiyüzyetmişbeş gün olduğu kabul edilerek, yıllık izin ücreti alacağı hüküm altına alınmıştır. Dava dilekçesinde, davacının yaklaşık yüzondört gün kullanmadığı yıllık izin süresinin bulunduğu iddia edilmiştir. Davalı ..., 04/03/2015 tarihli cevabi yazısında da, davacının kullanmadığı yıllık izin süresinin yüzondört gün olduğu doğrulanmıştır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 26/1. maddesinde “Hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir.” hükmü; 187/1. maddesinde “İspatın konusunu tarafların üzerinde anlaşamadıkları ve uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek çekişmeli vakıalar oluşturur” hükmü, 187/2. maddesinin son cümlesinde ise “ikrar edilmiş vakıalar çekişmeli sayılmaz” düzenlemesi bulunmaktadır.
Dava dilekçesindeki açıklama, davalı belediyenin 04/03/2015 tarihli cevabi yazısı ile yukarıda açıklanan kanuni düzenlemeler karşısında, davacının kullanmadığı yıllık izin süresinin yüzondört gün olduğu kabul edilerek yıllık izin ücreti alacağının hesaplanması gerekirken, ikiyüzyetmişbeş gün üzerinden yıllık izin ücreti alacağının hüküm altına alınması hatalıdır. 3-Davanın kısmen reddedilmesi göre, kendisini vekille temsil ettiren davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi bir diğer hatalı yöndür. Yukarıda yazılı sebeplerden kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 13/11/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.