12. Ceza Dairesi 2017/12340 E. , 2018/3599 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suçlar : Verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme, iftira
Hükümler : TCK"nın 32/1. maddesi gereğince sanığa ceza verilmesine yer olmadığına ve sanık hakkında TCK"nın 57/1-2. maddesi gereğince akıl hastalarına özgü güvenlik tedbirinin uygulanmasına
Verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme ve iftira suçlarından sanığa ceza verilmesine yer olmadığına ve sanık hakkında akıl hastalarına özgü güvenlik tedbirinin uygulanmasına ilişkin hükümler, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Dairemizin 11.10.2017 tarihli tevdi kararı uyarınca; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından sanık müdafiinin verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme ve iftira suçlarından sanığa ceza verilmesine yer olmadığına ve sanık hakkında akıl hastalarına özgü güvenlik tedbirinin uygulanmasına ilişkin hükümlere yönelik temyizi ile ilgili olarak görüş içeren ek tebliğnamenin düzenlendiği belirlenerek yapılan incelemede:
1- Süleyman Demirel Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Adli Tıp Bilirkişi Kurulunun 27.11.2015 tarihli raporu ile “Bipolar mizaç bozukluğu, yaygın anksiyete bozukluğu” tanısı konulan ve mevcut hastalığı nedeniyle 10.02.2014 tarihinde işlediği iddia olunan fiillerin anlam ve sonuçlarını algılamasının ve bu fiillerle ilgili davranışlarını yönlendirme yeteneğinin önemli derecede azalmış olduğu ve iddia olunan suç tarihinde atılı suçlar nedeniyle ceza ehliyetinin bulunmadığı bildirilen sanığın, CMK"nın 150/2. maddesi gereğince istemi aranmaksızın baro tarafından görevlendirilen müdafii hazır bulundurularak aynı Kanun"un 147 ve 191. maddeleri uyarınca savunmasının alınması gerektiği gözetilmeden, sanığın 20.10.2014 tarihli duruşmada savunması alındıktan ve 15.12.2015 tarihinde müdafii görevlendirildikten sonra, hükümlerin tefhim edildiği 21.12.2015 tarihli duruşmada müdafii ile birlikte hazır bulunan sanığın usulüne uygun olarak savunması alınmaksızın karar verilmek suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,
2- Kabul ve uygulamaya göre de:
a) Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 15.04.2008 tarihli, 2008/1-22 esas ve 2008/80 karar sayılı ilamında da vurgulandığı üzere, akıl hastalığının şahsi cezasızlık sebebi olmayıp kusurluluğu ortadan kaldıran bir hal olması karşısında, Süleyman Demirel Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Adli Tıp Bilirkişi Kurulunun 27.11.2015 tarihli raporu ile “Bipolar mizaç bozukluğu, yaygın anksiyete bozukluğu” tanısı konulan, mevcut hastalığı nedeniyle 10.02.2014 tarihinde işlediği iddia olunan fiillerin anlam ve sonuçlarını algılamasının ve bu fiillerle ilgili davranışlarını yönlendirme yeteneğinin önemli derecede azalmış olduğu ve iddia olunan suç tarihinde atılı suçlar nedeniyle ceza ehliyetinin bulunmadığı bildirilen sanık hakkında, yöntemine uygun biçimde yargılama yapılıp, dosya tekemmül ettirildikten sonra, gerek sübuta gerek vasfa ilişkin gerekçeli değerlendirmenin kararda tartışılması suretiyle suçların sanık tarafından işlenmediği veya eylemlerin suç oluşturmadığı kanısına varılması durumunda sanığın beraatine karar verilmesi, suçların sübutu halinde ise olayın oluş şekli ile sanığın suç oluşturduğu kabul edilen eylemleri gösterilmek suretiyle sanığa TCK"nın 32/1, CMK"nın 223/3-a maddeleri gereğince ceza verilmesine yer olmadığına ve sanık hakkında TCK"nın 57. maddesi gereğince koruma ve tedavi amaçlı olarak akıl hastalarına özgü güvenlik tedbirinin uygulanmasına karar verilmesi gerekirken, dosyadaki delillerden hangilerine hangi nedenlerle itibar edilip edilmediği açıklanmayıp, sübuta ve vasfa ilişkin bir değerlendirme yapılmaksızın, sanığın akıl hastası olduğuna dayanılarak gerekçeden yoksun şekilde sanık hakkında doğrudan ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi,
b) CMK"nın 223/3-a maddesinin, “Sanık hakkında; yüklenen suçla bağlantılı olarak yaş küçüklüğü, akıl hastalığı veya sağır ve dilsizlik hali ya da geçici nedenlerin bulunması... hallerinde, kusurunun bulunmaması dolayısıyla ceza verilmesine yer olmadığı kararı verilir.” hükmüne göre, akıl hastası olduğu kabul edilen sanık hakkında TCK"nın 32/1 ve CMK"nın 223/3-a maddeleri gereğince ceza verilmesine yer olmadığı kararı verilmesi gerekirken, TCK"nın 32/1. maddesi uyarınca ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi,
c) TCK"nın 57/1. maddesi gereğince hakkında güvenlik tedbiri hükmedilen sanığın, CMK"nın 325/1. maddesi gereğince yargılama giderlerinden sorumlu tutulması gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, sair yönleri incelenmeksizin hükümlerin bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 28.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.