22. Hukuk Dairesi 2018/14296 E. , 2018/24286 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davacı vekilince istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 26/06/2018 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davacı adına vekili Avukat ... ile karşı taraf adına vekili Avukat ... geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi ve eksikliğin giderilmesi için mahkemesine geri çevrildi. Eksiklik giderildikten sonra dosya yeniden Dairemize gelmekle, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkili işçinin iş sözleşmesinin haklı sebep olmadan feshedildiğini, fesihte bir miktar kıdem ve ihbar tazminatı ödendiğini, ödenmemiş işçilik alacaklarının bulunduğunu ileri sürerek, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Somut uyuşmazlıkta, Mahkemece, çıplak ve giydirilmiş ücret miktarı dosyaya sunulan ücret bordrolarına göre belirlenmiş, bordrolardaki fazla çalışma ve tatil ücreti gibi ek tahakkukların gerçeği yansıttığı esas alınmıştır.
Ücret bordroları incelendiğinde, bordrolarda toplam net ödenecek tutarların dönemler halinde sabit kalmasına rağmen, bordro içeriklerinde bu tutarların çıplak aylık ücret, fazla çalışma, tatil ücreti ve ek kazanç adı altında farklı kalemlere ayrıştırıldığı görülmektedir. Toplam net ödenecek tutarlar, dönemler halinde sabit miktarlıdır. Dolayısıyla, bordrolardaki tahakkukların gerçek durumu yansıtmadığı ve bordro hilesi içerdiği, ek tahakkukların esasında aylık ücretin bir kısmı olduğu sonucuna ulaşılmaktadır.
Anılan sebeplerle, bordrolarda asgari geçim indirimi haricinde kalan toplam net ödenecek tutar olarak gösterilen miktarın davacının aylık çıplak ücreti olduğu esas alınarak sonuca gidilmelidir. Mahkemenin aksi yöndeki kabulü hatalıdır.
3-Yukarıdaki bentte yapılan açıklamalar doğrultusunda, bordroların hile içerdiğinin, ek tahakkukların gerçeği yansıtmadığının, esasında aylık çıplak ücretin bir kısmı olduklarının anlaşılmasına göre; Mahkemece, tahakkukların varlığı gerekçe gösterilerek, fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti taleplerinin reddedilmesi hatalıdır. Bu yön dikkate alınarak, fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti talepleri yeniden değerlendirilmelidir.
4-Dava dilekçesinde, giydirilmiş ücrete esas menfaat bakımından, işyerinde günde iki öğün yemek verildiği iddiası vardır. Mahkemece, tanıklardan bu yöne ilişkin bilgileri sorulmamasına rağmen, işyerinde yemek menfaati bulunmadığının kabul edilmesi hatalıdır. Bu itibarla, tanıklar dinlenerek, iddia gibi işyerinde yemek verilip verilmediği noktasındaki bilgileri sorulmalıdır.
5-Dosyaya sunulan ibranamede, 15/10/1996 tarihine yer verildiği görülmektedir. Davacıya son fesihte ödenen kıdem tazminatı miktarının içerisinde, eldeki davanın konusu yapılmamış 15/10/1996-17/12/1997 tarihleri arasındaki birinci dönem çalışmasına ilişkin kıdem tazminatının da bulunduğu anlaşılmaktadır. İlk dönem çalışması davaya konu edilmediğinden, ödenen toplam kıdem tazminatından, ilk döneme isabet eden kıdem tazminatı tutarı ayrıştırılmalı, bu suretle bulunacak bakiye kısmın, eldeki davada esas alınan (16/01/2006-15/02/2013) çalışma süresi için hesaplanacak kıdem tazminatı alacağından mahsubuyla yetinilmelidir. Mahkemece, mahsupta bu yöne dikkat edilmemesi hatalıdır.
Yukarıda yazılı sebeplerden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, davacı yararına takdir edilen 1.630,00 TL duruşma vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 13/11/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.