16. Ceza Dairesi Esas No: 2018/2211 Karar No: 2018/3692 Karar Tarihi: 30.10.2018
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/2211 Esas 2018/3692 Karar Sayılı İlamı
Özet:
16. Ceza Dairesi tarafından görülen davada, sanıkların silahlı terör örgütüne üye olmaları sebebiyle mahkumiyetlerine dair istinaf başvurusu reddedilmiştir. Ancak, Anayasanın 138/1. maddesi hükmü, TCK'nın 61. maddesinde düzenlenen cezanın belirlenmesi ve bireyselleştirilmesine ilişkin ölçütlerle 3/1. maddesinde düzenlenen orantılılık ilkesi çerçevesinde suçun işleniş biçimi, kullanılan araçlar, işlendiği zaman ve yer, konusunun önem ve değeri, meydana getirdiği tehlike ile sanıkların kasta dayalı kusurunun ağırlığı, güttüğü amaç ve saik de göz önünde bulundurulmadan teşhidi derecesinde yanılgıya düşülerek fazla ceza tayin edilmiştir. Bu nedenle, hükümler BOZULMUŞ ve ceza miktarı mevcut delil durumu, suç vasfı ve tutuklulukta geçen süre dikkate alınarak yeniden belirlenmiştir. Kararda, TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK'nın 53, 58/9 ve 63 maddelerine atıfta bulunulmuştur.
16. Ceza Dairesi 2018/2211 E. , 2018/3692 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : Sanıkların ayrı ayrı TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK"nın 53, 58/9, 63 maddeleri gereğince mahkumiyetlerine dair istinaf başvurusunun düzeltilerek esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre sanık ... yönünden duruşmalı, sanık ... yönünden ise duruşmasız olarak yapılan inceleme sonunda gereği düşünüldü; Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, sair temyiz itirazların reddine, ancak; Anayasanın 138/1. maddesi hükmü, TCK"nın 61. maddesinde düzenlenen cezanın belirlenmesi ve bireyselleştirilmesine ilişkin ölçütlerle 3/1. maddesinde düzenlenen orantılılık ilkesi çerçevesinde; suçun işleniş biçimi, işlenmesinde kullanılan araçlar, işlendiği zaman ve yer, konusunun önem ve değeri, meydana getirdiği tehlike ile sanıkların kasta dayalı kusurunun ağırlığı, güttüğü amaç ve saik de göz önünde bulundurularak; hukuka, vicdana, dosya kapsamına uygun şekilde alt sınırdan makul düzeyde uzaklaşılarak bir cezaya hükmedilmesi gerektiği gözetilmeden teşdidin derecesinde yanılgıya düşülmek suretiyle fazla ceza tayin edilmesi, Kanuna aykırı, sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebepten dolayı BOZULMASINA, ceza miktarı, mevcut delil durumu, suç vasfı ve tutuklulukta geçen süre dikkate alınarak sanık ...’nın tutukluluk halinin devamına, 30.10.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. TEFHİM ŞERHİ: 30.10.2018 tarihinde verilen iş bu karar, Yargıtay Cumhuriyet savcısı... "in huzurunda, duruşmada sanık ...’nin savunmasını yapmış bulunan Av. ...’ın yokluğunda, 14.11.2018 tarihinde usulen ve açık olarak tefhim olundu.