16. Hukuk Dairesi 2016/17381 E. , 2017/6359 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KULLANIM KADASTROSU
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kullanım kadastrosu sırasında ... Köyü çalışma alanında bulunan ... ada ... ve ... parsel sayılı sırasıyla 696.42, 876,80 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı şerhi yazılarak, Asliye Hukuk Mahkemesinde dava konusu olması nedeniyle beyanlar hanesinde kullanıcısının gösterilmediği belirtilip Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı Hazine tarafından davalı aleyhine Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan el atmanın önlenmesi ve tescil davası, davaya konu olan parseller hakkında tutanak düzenlenmiş olması nedeniyle Kadastro Mahkemesine aktarılmıştır. Yargılama sırasında ise ..., çekişmeli taşınmazların kendi kullanımında bulunduğu iddiasına dayanarak davaya katılmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda müdahil davacı ..."in davasının kısmen kabulüne, 12.03.2015 havale tarihli fen bilirkişi raporunda (Z1) harfiyle gösterilen 84,77 metrekare yüzölçümündeki kısımın ve ... ada ... içerisinde kalan aynı raporda (Z2) harfiyle gösterilen 4,46 metrekare yüzölçümündeki kısmın kullanıcısının ... olduğunun ve 6831 sayılı Kanun"un 2B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırı dışına çıkarıldığının beyanlar hanesinde belirtilerek Hazine adına tapuya kayıt ve tescillerine, diğer taleplerin ise reddine karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine vekili, davalı ... ve müdahil davacı ... tarafından temyiz edilmiştir.
1- Davacı Hazine vekilinin çekişmeli ... ada ... ve ... parsellere yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; dava; 3402 sayılı Kadastro Yasası"na 5831 sayılı Yasa"nın 8. maddesi ile getirilen Ek-4. madde kapsamında yapılan kullanım kadastrosu sırasında orman sınırları dışına çıkarılan taşınmazın, tapu kaydının beyanlar hanesine şerhi verilmesi istemine ilişkindir. Çekişmeli ... ada ... ve ... parsel sayılı taşınmazlar, 2010 yılında yapılan kullanım kadastrosu sırasında, beyanlar hanesine 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı şerhi yazılarak Hazine adına tespit edilmiş, tutanakların edinme sebebi sütununda ise taşınmazların kullanımlarına yönelik olarak Asliye Hukuk Mahkemesinde dava bulunduğu belirtilerek beyanlar hanesi kullanıcı tespiti yönünden açık bırakılmış, daha sonra ise anılan dosya Kadastro Kanunu"nun 27. maddesi gereğince Kadastro Mahkemesine aktarılmıştır. Mahkemece; çekişmeli ... ada ... parsel içerisinde kalan ve 12.03.2015 havale tarihli fen bilirkişi raporunda (Z1) harfiyle gösterilen kısım ile ... ada ... içerisinde kalan ve aynı raporda (Z2) harfiyle gösterilen kısımların müdahil davacı ..."in kullanımında olduğu gerekçesi ile yazılı şekilde karar verilmiştir. Ne var ki; verilen karar, taraf teşkili sağlanmadan verilmesi nedeni ile usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır. Şöyle ki; dava konusu taşınmazların beyanlar hanesi açık bulunmasına karşın; taşınmazlardan ... ada ... parsel sayılı taşınmazın beyanlar hanesinden, ... Kadastro Mahkemesi"nin 2013/32 Esas, 2013/52 Karar sayılı kararı ile ... lehine, ... ada ...parsel sayılı taşınmazın beyanlar hanesine ise ... Kadastro Mahkemesi"nin 2013/64 Esas, 2013/95 Karar sayılı kararı ile ... lehine zilyetlik şerhi verildiği ve bu kararların 10.07.2013 tarihinde ayrı ayrı kesinleşmiş olduğu anlaşılmaktadır. Kullanım kadastrosuna itiraz davalarında, davanın taşınmazın maliki olan Hazine ile birlikte lehine kullanıcı şerhi verilen kişilere birlikte yöneltilerek bu kişilere karşı yürütülmesi zorunlu olduğu halde çekişmeli parsellerde hükmen şerh sahibi olan ... ve ..."in davaya dahil edilmesi gerektiği düşünülmemiştir. Hal böyle olunca; davacılara çekişmeli parsellerde mahkeme kararı ile lehine kullanıcı şerhi verilen ... ve ..."a karşı davayı yaygınlaştırma olanağı tanınmalı, adı geçenlere dava dilekçesi usulüne uygun şekilde tebliğ edilmeli, yöntemine uygun şekilde taraf teşkili sağlandıktan sonra tarafların bildirdikleri deliller de toplanıp usulünce değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Yöntemince taraf teşkili sağlanmadan uyuşmazlığın esasına girerek hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA,
2 - Müdahil davacı ..."in ve davalı ..."in 16.02.2015 tarihli bilirkişi raporunda (Y) ve (Z) harfleri ile gösterilen bölümlere yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; teknik bilirkişi raporunda ... kullanımında olduğu belirtilen ve (Y) harfi ile gösterilen bölüm ile ... kullanımında olduğu belirtilen ve (Z) harfi ile gösterilen bölümler Hazine tarafından davalılar aleyhine açılan davanın konusu olup, sözü edilen bölümler hakkında tutanak düzenlenmemiştir. Tutanak düzenlenmeyen taşınmazlarla ilgili uyuşmazlıkları çözmek, 3402 sayılı Yasa"nın 26. maddesi uyarınca Kadastro Mahkemesinin görevi dışındadır. Hal böyle olunca, Mahkemece bu yön göz önünde bulundurularak, temyize konu (Y) ve (Z) harfi ile gösterilen bölümlere ilişkin dava hakkında Kadastro Mahkemesince davanın görev yönünden reddi ile mahkemenin görevsizliğine, dosyanın talep halinde görevli Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekirken, sözü edilen taşınmaz bölümleri yönünden davanın esastan reddine karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden müdahil davacı ve davalıya iadesine, 10.10.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.