22. Hukuk Dairesi 2017/17404 E. , 2018/24281 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti
Davacı vekili, davacının davalıya ait işyerinde kasa ve ön muhasebe sorumlusu olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin işveren tarafından kıdem tazminatı ödenmek suretiyle feshedildiğini, ancak fazla çalışma ücreti ile ihbar tazminatı alacağının ödenmediğini ileri sürerek, bir kısım işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, talep edilen alacakların zamanaşımına uğradığını, davacının yasal haklarının ödenmesi şartı ile iş sözleşmesinin karşılıklı mutabakat ile feshini talep etmesi üzerine iş sözleşmesinin bu şekilde sona erdirildiğini, davacının fazla çalışma ücretini tahsil ettiğine dair ibraname imzaladığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu:
Karar, yasal süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında fazla çalışma ücretinin davacının aylık ücretine dahil olup olmadığı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Somut uyuşmazlıkta taraflar arasındaki iş sözleşmesinin “aylık ücret” başlıklı 8. maddesinde aylık ücretin 4857 sayılı İş Kanunu’nun 41. maddesindeki fazla mesai ücretlerini kapsadığına yönelik düzenleme bulunmaktadır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda bu düzenleme dikkate alınmadan, davacının kayıtlara göre ve tanık beyanlarına göre ayrı ayrı belirlenen fazla çalışma alacağı hesaplanmıştır. İş sözleşmesinde bulunan fazla çalışma ücretinin aylık ücrete dahil olduğuna yönelik kayıtlara, yılda 270 saate kadar olan fazla çalışmalar yönünden değer verilebileceği Dairemizce kabul edilmektedir. Bu bakımdan mahkemece iş sözleşmesinde mevcut düzenleme ile ilgili herhangi bir değerlendirme yapılmadan, eksik inceleme ile fazla çalışma alacağının hesaplanıp hüküm altına alınması hatalı olmuştur.
3-Fazla çalışma ücretlerinin hesabı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
4857 sayılı İş Kanununun 41 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca, fazla çalışma saat ücreti, normal çalışma saat ücretinin yüzde elli fazlasıdır. İşçiye fazla çalışma yaptığı saatler için normal çalışma ücreti ödenmişse, sadece kalan yüzde elli kısmı ödenir.
Kanunda öngörülen yüzde elli fazlasıyla ödeme kuralı nispi emredici niteliktedir. Tarafların sözleşmeyle bunun altında bir oran belirlemeleri mümkün değilse de, daha yüksek bir oran tespiti olanaklıdır.
Fazla çalışma ücretinin son ücrete göre hesaplanması doğru olmayıp, ait olduğu dönem ücretiyle hesaplanması gerekir. Yargıtay kararları da bu yöndedir (Yargıtay 9.HD. 16.2.2006 gün 2006/20318 esas, 2006/3820 karar). Bu durumda fazla çalışma ücretlerinin hesabı için işçinin son ücretinin bilinmesi yeterli olmaz. İstek konusu dönemler açısından da ücret miktarlarının tespit edilmesi gerekir. İşçinin geçmiş dönemlere ait ücretinin belirlenememesi halinde, bilinen ücretin asgari ücrete oranı yapılarak buna göre tespiti gerekir. Ancak işçinin işyerinde çalıştığı süre içinde terfi ederek çeşitli unvanlar alması veya son dönemlerde toplu iş sözleşmesinden yararlanılması gibi durumlarda, meslek kuruluşundan bilinmeyen dönemler için ücret araştırması yapılmalı ve dosyadaki diğer delillerle birlikte değerlendirmeye tabi tutularak bir karar verilmelidir.
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda fazla çalışma ücreti hesaplanırken, davacının dönemsel ücretlerinin ne şekilde belirlendiği rapordan tespit edilememekte olup, rapor bu yönüyle denetime açık değildir. Yukarıda açıklanan ilke ve esaslara aykırı olarak, denetime elverişli olmayan rapor doğrultusunda karar verilmesi bozma sebebidir
Temyiz edilen kararın yukarıda belirtilen sebeplerle bozulması gerekmiştir.
Sonuç: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 13/11/2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.