16. Ceza Dairesi Esas No: 2018/3390 Karar No: 2018/3688 Karar Tarihi: 30.10.2018
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/3390 Esas 2018/3688 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, silahlı terör örgütüne üye olma suçundan sanığın yargılandığı ve ceza verildiği bir davada, temyiz başvurusunun esastan reddedildiğini açıklamıştır. Ancak, sanığın bylock kullanıcısı olduğuna dair yetersiz bylock sorgu tutanaklarına dayanılarak eksik araştırma ile hüküm kurulduğu ve hesap hatası yapılarak eksik ceza tayini yapıldığı belirtilmiştir. Bu nedenlerle, karar oybirliğiyle BOZULMUŞTUR. Kanun maddeleri olarak TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK'nın 62, 53/1, 58/9 ve 63 sayılı maddeleri gösterilmiştir.
16. Ceza Dairesi 2018/3390 E. , 2018/3688 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK"nın 62,53/1, 58/9, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Ceza süresi yönünden yasal şartları oluşmadığından; sanık müdafiinin duruşmalı inceleme talebinin CMK"nın 299. maddesi gereğince REDDİNE, Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26.09.2017 tarih, 2017/16-956 esas ve 2017/370 sayılı kararı ile onanarak kesinleşen, Dairemizin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 esas, 2017/3 sayılı kararında; "Bylock iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bir suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının her türlü şüpheden uzak kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespiti halinde kişinin örgütle bağlantısını gösteren delil olacağı"nın kabul edildiği gözetilmekle, Bylock kullanıcısı olduğunu kabul etmeyen sanığın, bylock uygulamasını kullandığının kuşkuya yer vermeyecek şekilde teknik verilerle tespiti halinde, bylock kullanıcısı olduğuna dair delilin atılı suçun sübutu açısından belirleyici nitelikte olması karşısında, ilgili birimlerden ayrıntılı bylock tespit ve değerlendirme raporu getirtilip değerlendirilerek yine istinaf aşamasında dosyaya gelen sanık aleyhine beyanları içerir tanık ..."in ifadesi duruşmada sanık ve müdafiine okunup diyecekleri sorulduktan sonra bir karar verilmesi gerekirken sanığın bylock kullanıcısı olduğuna dair yetersiz bylock sorgu tutanaklarına dayanılarak eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması, Kabul ve uygulamaya göre de; Sanık hakkında TCK"nın 62. maddesi uyarınca "7 yıl 10 ay 15 gün hapis cezası"ndan 1/6 oranında indirim yapılırken sonuç cezanın "6 yıl 6 ay 22 gün hapis cezası" olarak belirlenmesi gerekirken hesap hatası yapılarak sonuç cezanın "5 yıl 18 ay 22 gün hapis cezası" olarak belirlenmesi suretiyle eksik ceza tayini, Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan bu sebeplerden dolayı hükmün oybirliğiyle BOZULMASINA, ilk derece mahkemesi kararının sanık aleyhine temyiz edilmemesi sebebiyle CMK"nın 283 ve 307/4. maddesi uyarınca sanığa eyleminden dolayı TCK"nın 314/2. maddesi uyarınca ceza verilmesi halinde kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, verilen ceza miktarı ve tutuklulukta geçirilen süre dikkate alındığında sanığın tahliye talebinin reddine, 30.10.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.