17. Hukuk Dairesi 2015/13654 E. , 2018/7063 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne ilişkin verilen hüküm davacı vekili ve davalı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davacının murisi ..."in 25/02/2009 tarihinde davalı şirkete trafik sigortası poliçesi ile sigortalı olan motosiklet ile seyir halinde iken hakimiyetini kaybederek kendi kusuru ile dava dışı ..."nın aracın şeridine girerek çarpması sonucu davacı desteğin hayatını kaybettiğini belirterek fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla 10.000,00 TL tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, zamanaşımı definde bulunarak davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kabulü ile, 10.000,00 TL tazminatın dava tarihi olan 18/04/2013 tarihinden itibaren 92.057,90 TL tazminatın ise 18/12/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davalıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde, uzman bilirkişi raporunda belirlenen maddi tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-2918 sayılı ....nun 99/1. maddesi ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi Genel Şartları`nın B 2/a maddesi uyarınca, rizikonun bilgi ve belgeleri ile birlikte sigortacıya ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde
sigortanın tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmakta, bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrüt gerçekleşmektedir. Sigortaya başvurulmadan dava açılması veya ... takibi başlatılması halinde ise bu tarihlerde temerrüt gerçekleşir.
Bu durumda, ilke olarak davadan önce usulüne uygun başvuru yapılmış ise bundan 8 iş günü sonrasında, başvuru yapılmamış ise dava tarihi itibarıyla, belirlenen tazminat alacağının tamamı için anılan tarihlere uygun faiz uygulanması gerekir.
Somut olayda; dosya içerisinde davalı ... şirketine başvuru yapıldığına ilişkin belge bulunmamasına göre, davalının dava tarihinde temerrüde düştüğünün kabulü gerekir. Mahkemece; hükmedilen tazminatın tamamına dava tarihinden faiz yürütülmesi gerekirken, dava ve ıslah tarihinden ayrı ayrı faiz yürütülmesi doğru görülmemiş ise de; bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden hükmün 6100 sayılı HMK’nın geçici 3/II maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK’nın 438/7 maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 1 numaralı bendinin çıkartılarak yerine "Davanın kabulü ile, 102.057,90 TL tazminatın dava tarihi olan 18.04.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine" ibaresinin eklenmesine ve hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 5.228,82 TL kalan onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 11.7.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.