4. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/9852 Karar No: 2014/11415 Karar Tarihi: 08.09.2014
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2014/9852 Esas 2014/11415 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2014/9852 E. , 2014/11415 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 9. Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 26/11/2013 NUMARASI : 2011/316-2013/472
Davacı M.. B.. vekili Avukat E.D.T. tarafından, davalı A.. B.. aleyhine 17/06/2011 gününde verilen dilekçe ile maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 26/11/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız eylemden kaynaklanan maddi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, istemin kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalı tarafından yurt dışında kullanılan aracına kaçak mazot taşındığından dolayı elkonulduğunu belirterek, uğradığı zararın giderilmesi isteminde bulunmuştur. Davalı, duruşmaya katılmamış ve herhangi bir yazılı beyanda bulunmamış, temyiz dilekçesinde; davadan haberdar edilmeden karar verildiğini, savunma hakkının kısıtlandığını belirterek, hükmün bozulmasını istemiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun "hukuki dinlenilme hakkı" başlıklı 27. maddesi; ""Davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahiptirler. Bu hak, yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini içerir."" şeklinde düzenlenmiştir. Dosya arasındaki bilgi ve belgelerden, davalı adına çıkartılan ıslah dilekçesi ve bilirkişi raporu ekli tebligatın bila tebliğ iade dönmesi üzerine ilgilinin mernis adresinin olup olmadığı araştırılmadan Tebligat Kanunu"nun 35. maddesine göre tebligat yapıldığı anlaşılmaktadır. Halbuki, Tebligat Kanunu"nun 10. maddesine, 19/01/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Yasa ile eklenen 2. fıkraya göre; bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır. Yine Tebligat Kanunu"nun aynı yasa ile değişik 35/2. maddesine göre; adresini değiştiren kimse yenisini bildirmediği "ve" adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresi de tespit edilemediği takdirde bu maddeye göre tebligat yapılır. Şu halde, gerekçeli kararın da tebliğ edildiği davalının mernis adresine usulüne uygun bir şekilde dava ve ıslah dilekçesi ile bilirkişi raporu ekli tebligat yapılmalı, bu şekilde davalıya yasal savunma hakkı tanındıktan sonra oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, savunma hakkını kısıtlar tarzda usulsüz tebligat yapılarak karar verilmiş olması doğru değildir. Kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA; bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 08/09/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.