(Kapatılan)20. Hukuk Dairesi 2017/6154 E. , 2020/2686 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Orman Yönetimi vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Çekişmeli Kastamonu ili, ... ilçesi, ... köyünde bulunan 253 ada 1 parsel sayılı 3.134,25 m² yüzölçümündeki taşınmaz, tarla niteliğinde tapuda kayıtlıdır. Davacı Orman Yönetimi vekili 14.06.2016 havale tarihli dilekçesinde; yörede 3402 sayılı Kanunun 6945 sayılı Kanunla değişik Ek 5. maddesi uyarınca yapılan orman kadastrosunda çekişmeli taşınmazın orman sınırları dışında bırakıldığını, oysa taşınmazın eylemli durumunun orman vasfında olduğu iddiasıyla tapu kaydının iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tescilini talep etmiştir.
Mahkemece, dava konusu taşınmaza ilişkin kadastro çalışması askı ilanının 12/09/2014 - 13/10/2014 tarihleri arasında yapıldığı, askı ilan süresi içinde açılmayan davaya bakma görevinin genel mahkemelerde olduğu gerekçesiyle görev yönünden davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı Orman Yönetimi tarafından istinaf edilmekle, Ankara Bölge Adliye Mahkemesince, miktar (dava değeri) itibariyle hükmün kesin olduğu gerekçesiyle istinaf talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, orman kadastrosuna itiraz, tapu iptali ve tescil taleplerine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın evveliyatının Kastamonu ili, ... ilçesi, ... bulunan 20 pafta 1983 sayılı parsele dayandığı, 1965 yılında yapılan tapulama çalışmalarında 3100,00 m² olarak tarla vasfıyla davalılar miras bırakanları adına tespit ve tapuya tescil edildiği, yörede yapılan uygulama kadastrosunda bu parselin 253 ada 1 parsel sayısı ve 3.134,25 m² yüzölçümü ile işlem gördüğü anlaşılmaktadır.
Çekişmeli taşınmazın evveliyatının Kastamonu ili, ... ilçesi, ... köyünde bulunan 18 pafta 1784 sayılı parsele dayandığı, 1965 yılında yapılan tapulama çalışmalarında 308,00 m² olarak tarla vasfıyla davalılar murisleri ... ve ... adlarına tespit ve tapuya tescil edildiği, yörede 2014 yılında yapılan uygulama kadastrosunda bu parselin 240 ada 43 sayılı parsel olduğu, 350 m² yüzölçümü ile davalı adına tapuda kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır.
İncelenen dosya kapsamına göre, davacı Orman Yönetimi, yörede 3402 sayılı Kanunun Ek 5. maddesi uyarınca orman kadastrosu yapıldığını, dava konusu taşınmazın eylemli orman olduğu halde, orman sınırları dışında bırakıldığını ileri sürerek tapusunun iptali ile orman vasfında Hazine adına tescilini istemiş, ilk derece mahkemesince askı ilan süresinde kadastro tespitine itiraz edilmediği kabulüyle eldeki davaya bakma görevinin genel mahkemelerde olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş olup, davacı Orman Yönetiminin hükmü istinaf etmesi üzerine bölge adliye mahkemesince dava değeri itibariyle hükmün kesin olduğu gerekçesiyle istinaf talebinin reddine karar verilmiş ise de davanın taşınmazın aynına ilişkin olduğu ve karar tarihinde mevzuatımızda bu konuda açıklık bulunmadığı gibi hüküm tarihinden sonra 28 Temmuz 2020 tarihli ve 31199 sayılı Resmî Gazetede
yayımlanarak yürürlüğe giren 7251 sayılı Kanunun 53. maddesiyle 3402 sayılı Kanuna eklenen Ek 6. maddesi ile “Kadastro mahkemesinin veya otuzgünlük askı ilan süresinden sonra, kadastro öncesi nedene dayalı olarak açılan davalarda genel mahkemelerin verdiği kararlar ile orman kadastrosuna ilişkin davalarda bu mahkemelerce verilen kararlara karşı, miktar veya değere bakılmaksızın 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine göre istinaf veya temyiz kanun yoluna başvurulabilir"" ve 63. maddeye göre ""Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer"" düzenlemelerinin getirildiği, nitekim aksine bir düzenlemede olmadığından yargılama usûlüne ilişkin kanunî düzenlemeler yürürlüğe girdiği tarihten itibaren uygulanacağına göre; yeni düzenleme ile verilen hükmün dava değerine bakılmaksızın istinaf ve temyiz incelemesine tâbi olacağından hükmün istinaf incelemesinin yapılması için bölge adliye mahkemesinin istinaf talebinin reddine dair kararının bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı Orman Yönetiminin temyiz talebinin kabulü ile bölge adliye mahkemesi hükmünün HMK"nın 371. maddesi gereğince BOZULMASINA, HMK"nın 373. maddesi uyarınca dosyanın Ankara Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesine gönderilmesine, temyiz harcının istek halinde iadesine 07/09/2020 günü oy birliğiyle karar verildi.