Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/1355
Karar No: 2020/4317
Karar Tarihi: 16.12.2020

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2018/1355 Esas 2020/4317 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalı tarafından düzenlenen bonoya dayanılarak yapılan icra takibi sırasında oluşan muvazaalı alacak, sıra cetvelinde davalı lehine belirlenen tutarın müvekkile ödenmesi engellediği gerekçesiyle itiraz edilmiştir. İlk derece mahkemesi davanın kabulüne karar vermiştir ancak davalı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi, bonoların en son düzenlenebileceği tarihin takip tarihinden önce olması sebebiyle davalının alacağının gerçek bir alacak olduğunun kabul edilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Temyiz istemi reddedilmiştir.
HMK'nın 362/1-a maddesi gereğince Bölge Adliye Mahkemesi kararları için öngörülen kesinlik sınırı 2018 yılı için 47.530,00 TL'dir.
23. Hukuk Dairesi         2018/1355 E.  ,  2020/4317 K.

    "İçtihat Metni"

    İskenderun 4. Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -
    Davacı vekili, Hatay İcra Müdürlüğünün 2015/4421 E. sayılı takip dosyası ile dava dışı borçlu hakkında icra takibi başlatıklarını, takibin kesinleştiğini, borçlunun malvarlığına haciz konulduğunu, ancak davalı tarafından borçlu hakkında muvazaalı olarak düzenlenen bonoya dayanılarak İskenderun İcra Müdürlüğünün 2015/33118 E. sayılı takip dosyası ile icra takibi başlatıldığı, takibin kesinleştiğini, sıra cetveli düzenlendiğini, müvekkilinin alacağının sıra cetvelinde geriye düştüğünü ve alacağını tahsil edemediğini ileri sürerek, davalının muvazaalı alacağının sıra cetvelinden çıkartılmasını ve davalıya ayrılan paranın müvekkiline ödenmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davacı tarafından ileri sürülen muvazaa iddiasının mesnetsiz olduğunu, müvekkilin alacağının gerçek bir borç ilişkisine dayandığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, ispat yükünün davalıda olduğu, senede konu borç miktarı ve ön görülen vade ile düzenleme tarihi dikkate alındığında borcun tamamının öngörülen vadede ödeme kabiliyetinin bulunmadığı, borçlunun davacı tarafından yapılan takibe itiraz etmiş olmasına rağmen bu takipten sonra davalı tarafından yapılan takipte ödeme emrini PTT"den tebliğ aldığı ve takibe itiraz etmemek sureti ile takibi kesinleştirdiği, davalının alacağını ispat edemediği gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    İlk derece mahkemesi kararına karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi tarafından, davalının takibinin dayanağı olan bonoların en son düzenlenebileceği tarihin, davalının başlattığı takibin tarihi olan 27.10.2014 olduğu, bu tarihin davacının takip tarihinden önce olması sebebiyle davalının alacağının gerçek bir alacak olduğunun kabul edilmesi gerektiği gerekçesiyle, istinaf başvurusunun kabulü ile kararın kaldırılmasına, yeniden esas hakkında davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    HMK"nın 362/1-a maddesi gereğince Bölge Adliye Mahkemesi kararları için öngörülen kesinlik sınırı 2018 yılı için 47.530,00 TL"dir.
    Davaya konu sıra cetvelinde sırasına itiraz edilen davalı lehine belirlenen alacak tutarı 34.024,37 TL olup, miktarı itibariyle temyiz kesinlik sınırının altında kalmaktadır. Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi tarafından bu konuda temyiz dilekçesinin reddine karar verilebileceği gibi verilmemiş olması halinde Yargıtayca da temyiz isteminin reddine karar verilebilir. Bu nedenle temyiz isteminin reddi gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin hükmün kesin olması nedeniyle REDDİNE, peşin alınan temyiz harcın talep halinde iadesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğininde ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 16.12.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi