16. Ceza Dairesi Esas No: 2018/346 Karar No: 2018/3680 Karar Tarihi: 30.10.2018
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/346 Esas 2018/3680 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, sanığın terör örgütüne üye olma suçundan mahkumiyetine dair istinaf başvurusunu esastan reddetmiştir. Ancak, yapılan incelemede sanığın abonelik eylemlerinin örgütsel faaliyet kabul edilemeyeceği belirlenmiştir. Ayrıca, sanığın başka suçlardan da yargılandığı ve temadinin yakalanma ile kesildiği tespit edilmiştir. Dosyaların birleştirilmesi veya onaylı bir suretinin eklenmesi gerektiğine dair düşüncelerin akılda tutulmamış olması sebebiyle, karar kanuna aykırı bulunmuş ve bozulmuştur. Kanuna göre, sanığın suçu için TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK'nın 62, 53, 58/9, 63. maddeleri uygulanmaktadır.
16. Ceza Dairesi 2018/346 E. , 2018/3680 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK"nın 62, 53, 58/9, 63. maddeleri gereğince mahkumiyete dair istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre sanığın örgütle iltisaklı zaman gazetesi ve sızıntı dergisine abone olma eylemlerinin örgütsel faaliyet olarak kabul edilemeyeceği belirlenerek yapılan incelemede; Yapılan UYAP sorgulamasına göre, sanık hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 2018/76403 numarası ile silahlı terör örgütüne üye olma suçundan yürütülmekte olan soruşturma dosyasının bulunması, yine Ankara 29. Ağır Ceza Mahkemesinin 22.05.2018 tarih ve 2018/265 esas sayılı yazısında da sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olma, resmi belgede sahtecilik, kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık suçlarından yargılama yapıldığının bildirilmesi karşısında, sanığa yüklenen silahlı terör örgütüne üye olma suçunun temadi eden suçlardan olduğu ve temadinin yakalanma ile kesildiği de nazara alındığında; suç, iddianame ve yakalanma tarihleri de göz önünde bulundurularak olaylar arasında hukuki veya fiili kesinti bulunup bulunmadığının tespiti bakımından mümkünse dosyaların birleştirilmesi, mümkün olmadığı takdirde anılan dosyanın onaylı bir suretinin iş bu dosya içerisine konulmasından sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, 30.10.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.