20. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/109 Karar No: 2016/2594 Karar Tarihi: 02.03.2016
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/109 Esas 2016/2594 Karar Sayılı İlamı
20. Hukuk Dairesi 2016/109 E. , 2016/2594 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Taraflar arasında görülen davada ...... Asliye Hukuk ve ... .... Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, menfi tespit istemine ilişkindir. ... ... Asliye Hukuk Mahkemesi; "...4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun uyarınca vekâlet ilişkisinden doğan davalara bakma görevinin tüketici mahkemesine ait olduğu..." gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir. ... .... Tüketici Mahkemesi tarafından ise "Davacı avukat olup ticari ve mesleki amaçla vekalet alan karşı taraf vekalet veren de tüccar olup ticari amaçlı faaliyet gösterdiği, davacı vekile hem şahsi hem de şirketi adına vekalet vererek ticari davalarını takip etmek için vekil tayin ettiği, davaya konu takibin davalının ticari işletmesi ile ilgili takip ve davalar olduğu, böylece her iki tarafında tüketici olmadığı anlaşıldığından bu davalara bakma görevinin asliye hukuk mahkemesine ait olduğu" gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş, temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun .... maddesine göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukukî işlemi ifade eder. 6502 sayılı Kanunun 73. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Bir hukukî işlemin 6502 sayılı Kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir. Eldeki davada, avukat olan davacı, davalı tarafa icra dosyalarından ötürü borçlu olmadığının tespiti isteminde bulunmuştur. Davalının, Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunda tanımı yapılan tüketici kapsamında olmadığından, taraflar arasındaki ilişkinin 6502 sayılı Kanun kapsamı dışında kaldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, uyuşmazlığın genel hükümlere göre asliye hukuk mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK"nın ... ve .... maddeleri gereğince ... 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 02/03/2016 gününde oy birliği ile karar verildi.