Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/1043
Karar No: 2018/5283
Karar Tarihi: 29.05.2018

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2018/1043 Esas 2018/5283 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2018/1043 E.  ,  2018/5283 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :İş Mahkemesi


    Asıl dava ile davacı sigortalı, Kurum işleminin iptali ve yaşlılık aylığının kesildiği tarihten itibaren yeniden bağlanmasını isterken, davalı-Karşı davacı Kurum ise karşı davasında, Kurumca davalıya yapılan yersiz ödenen aylıkların iadesini istemiştir.
    Mahkeme, bozma sonrasında asıl davanın kabulüne, Kurum"un açtığı karşı davanın ise reddine karar vermiştir.
    Hükmün, davalı-karşı davacı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Eldeki davada, mahkemece verilen 02.04.2015 tarihli karar, davacının 05.10.2004 - 22.08.2008 tarihleri arasındaki dönem bakımından kendi nam ve hesabına çalışmasının varlığını ispatlar nitelikte delillerinin bulunup bulunmadığı yönünde yapılan araştırmanın yeterli olmadığından bahisle inceleme yapılmak üzere Dairemizce bozulmuştur.
    Mahkemenin, Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine, o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. “Usuli kazanılmış hak” olarak tanımlayacağımız bu olgu; mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirdiği gibi, mahkemenin kararını bozmuş olan Yargıtay Hukuk Dairesince; sonradan, ilk bozma kararı ile benimsemiş olduğu esaslara usuli kazanılmış hakka aykırı bir şekilde, ikinci bir bozma kararı verilememektedir (09.05.1960 gün ve 21/9 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı, Hukuk Genel Kurulu’nun 12.07.2006 gün, 2006/9-508 E., 2006/521 sayılı kararı).
    Mahkemenin, Yargıtay’ın bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli kazanılmış hak doğabileceği gibi, bazı konuların bozma kararı kapsamı dışında kalması yolu ile de usuli kazanılmış hak gerçekleşebilir. (Prof. Dr. Baki Kuru, Usuli Müktesep Hak (Usule İlişkin Kazanılmış Hak) Dr. ..., ... Üniversitesi Hukuk Fakültesi Yayınları No. 351 ..., 1974, sayfa 395 vd.)
    Ayrıntıları, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 3.2.2010 tarih ve 2010/10-23 esas ve 2010/59 sayılı kararında da belirtildiği üzere, sigortalılık şartları bulunmayan döneme ilişkin olan primler, Kurumun kendi hatası nedeniyle tahsil edilip uzun süre kullanıldıktan ve davacıya bu dönemler için sigortalı olduğu izlenimi verildikten sonra, yanlışlık fark edilerek sigortalılığın iptal edilmesi, TMK"nun 2. maddesinde düzenlenmiş bulunan dürüstlük kuralına aykırılık teşkil eder. Anılan kanun gereğince, herkes haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kuralına uymak zorunda olup, zorunlu sigortalılık şartları bulunmadığı halde, bu dönemlere ait Primlerin icra takibi sonucu tahsil edilmesi veya 06.03.1992 günü yürürlüğe giren 3780 sayılı Kanun ile 16.05.1997 tarihinde yürürlüğe giren 4247 sayılı Kanun hükümleri kapsamında primlerin ödenmesi bu kapsamda değerlendirilmelidir.
    Eldeki davada ise, mahkemece bozma gereğinin tam olarak yerine getirildiğinden bahsetmek olanaksız olup, davacı tarafından HGK’nun ilamında belirtildiği şekilde bir prim ödemesi olmadığı gibi, somut olayın özelliği itibariyle Medeni Kanunun 2.maddesinin uygulanma şartları da oluşmadığından objektif iyi niyet kuralının olayda uygulanması söz konusu değildir. Ayrıca, bozma sonrasında toplanan delillerden davacı ...’in 1479 Sayılı Yasa kapsamında ticari faaliyet gösterdiği hususu tam olarak ortaya konulamamıştır. Bu kapsamda, bozma sonrasında ortaya çıkan ve davacıya ait olduğu anlaşılan araçların ticari plakalarının olmadığı anlaşılmakla, hangi araç üzerinden ne suretle ticari taksicilik faaliyetini yaptığı hususunda davacının beyanı alındıktan sonra ayrıntılı bir araştırma yapılmalı ve yapılacak araştırma sonucuna göre bir karar verilmelidir.
    Mahkemece, yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular ışığında araştırma yapılmak suretiyle hâsıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve araştırmaya dayalı verilen karar, usul ve yasaya aykırıdır.
    O hâlde, davalı-karşı davacı Kurum avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 29.05.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi