
Esas No: 2014/14910
Karar No: 2015/12192
Karar Tarihi: 07.10.2015
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2014/14910 Esas 2015/12192 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, taraflar arasında 13/02/2004 tarihinde imzalanan bayilik sözleşmesinin 18/09/2009 tarihinde sona erdiği gibi ayrıca yanlar arasında 2006-2009 yılları arası dönemi kapsar şekilde deniz tankerleriyle akaryakıt taşınması ve bedelini tahsiline yönelik iki ayrı hizmet sözleşmesi akdolunduğunu bu sözleşme kapsamında düzenlenen fatura bedellerinin ödenmesi için davalıya ihtarname keşide edilmesine rağmen sonuç alınamadığını, fatura bedellerinin tahsili amacıyla aleyhine girişilen takibe davalı tarafça kendileriyle ilgili bulunmadığından bahisle itiraz edilmiş ise de itirazın haksız olduğunu, zira bağıtlanan sözleşme hükümlerine göre dava dışı müşteriler tarafından ödenmeyen fatura bedellerini davalı yanın ödemekle yükümlü bulunduğunu belirterek, itirazın iptaliyle, takibin devamına ve %40 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, takibe ve davaya konu yapılan faturaların müvekkili ile bir ilgisinin bulunmadığını, davacı yanca dava dışı müşteriler adına düzenlendiğini, akdolunan hizmet sözleşmesi uyarınca müvekkilinin nakliyesini yaparak bedelini tahsil ettiği tutarları sözleşme gereği almaya hak kazandığı primleri mahsup etmek suretiyle bakiyesini davacıya ödediğini, takibe konu faturaların çoğunun mükerrer düzenlendiğini, zaten davalının müvekkilinden bir alacağı bulunmadığına dair e mailleri de olduğunu bildirerek, davanın reddini ve %40 oranında tazminatın davacıdan tahsilini istemiştir.
Mahkemece, dosyaya sunulan tüm deliller birlikte değerlendirilerek, özellikle sözleşmenin 16. maddesi uyarınca davacı şirket ticari defteri ve kayıtlarının kesin delil niteliğinde bulunması ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacı yan defter ve kayıtlarında davalı tarafın 322.021,38 TL borçlu olduğunun saptanması sonucu davacının alacaklı bulunduğunun kanıtlandığı gerekçeleriyle davanın kabulüne davalının 322.021,38 TL asıl alacağa yönelik itirazının iptaliyle takibin bu tutar üzerinden devamına, hükmolunan tutarın %40’ı oranında hesaplanan 128.808,55 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Her ne kadar taraflar arasında imzalanan bayilik sözleşmesinin 16. maddesinde davacı şirket ticari defter ve kayıtlarının münhasır delil olarak kararlaştırıldığına dair hüküm var ise de, davacı ticari defter ve kayıtlarının dayanakları gösterilmedikçe bu kayıtların davacı lehine delil olacağı kabul edilemez. Nitekim 6100 sayılı HMK’nun 193/2 maddesinde “Taraflardan birinin ispat hakkının kullanımını imkansız kılan veya fevkalade güçleştiren delil sözleşmeleri geçersizdir” denilmektedir. Bu durumda mahkemece ispat yükü kendisinde olan davacının iddiasını usulüne uygun delillerle ispatlaması gerektiği gözetilerek iddia ve savunma çerçevesinde yeterli inceleme ve araştırma yapılmak suretiyle deliller eksiksiz toplanıp varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve değerlendirmeyle yazılı şekilde hüküm tesisinde isabet görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 07.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.