21. Hukuk Dairesi 2014/18213 E. , 2015/13441 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, sigorta başlangıç tarihinin 15/10/1993 olduğunun ve 15/10/1993-15/11/1993 tarihleri arasındaki hizmetlerinin tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K A R A R
Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre, Davalı Kurum vekilinin temyizi süresinde olduğundan Mahkemenin temyiz talebinin reddine ilişkin 21.2.2014 tarihli Ek Kararın KALDIRILMASINA,
Davacı 15.10.1993 ile 15.11.1993 tarihleri arası...."nde çalışmalarının tespiti ve 15.10.1993 tarihinin sigorta başlangıcı olarak tespitini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile davacının 15.10.1993 ile 15.11.1993 tarihleri arasında ..."nde asgari ücretle çalıştığının tespitine karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/9. maddelerine göre Yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları Kurumca tespit edilemeyen sigortalılar, çalıştıklarını hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içerisinde mahkemeye başvurarak alacakları ilam ile ispatlayabilirlerse, bunların mahkeme kararında belirtilen aylık kazanç toplamları ile prim ödeme gün sayıları nazara alınır.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden davacı adına 15.10.1993 tarihinde ... tarafından süresinde Kuruma işe giriş bildirgesinin verildiği, ancak hizmet bildiriminde bulunulmadığı, davacının 5510 sayılı yasanın 4/1-a maddesi kapsamında tescilinin bulunmadığı, sigorta sicil kartında işe giriş tarihi olarak 15.10.1993 tarihinin yazılı olduğu, ..."nin 15.4.1988-1.1.1989 tarihleri arasında kanun kapsamında olduğu ve 25.2.2008 tarihinde Ticaret ve Sanayi Odası tarafından bildirilen yazıda terkinin verildiği anlaşılmaktadır.
A)Usul Yönünden Yapılan İncelemede;
1-Davada sıfat, tarafın, dava konusu maddi hukuk ilişkisinin süjesi olup olmamasıyla ilgilidir. Taraf ehliyeti dava şartlarından olup yargılamanın her safhasında re’sen gözönünde tutulması gerekir.Taraf sıfatının bulunmaması halinde dava, sıfat yokluğundan (husumet yönünden) reddedilecektir.
Hizmet tespiti davalarında, davacının tespitini istediği çalışmanın geçtiği işyerinin sahibi olan gerçek ya da tüzelkişi işveren,...Kurumu ile zorunlu dava arkadaşıdır. Hal böyle olunca, işveren dışındaki gerçek ya da tüzelkişilere bu davada husumet yöneltilemez.
Somut olayda, davacının çalışmalarının geçtiğini iddia ettiği işyeri ... asıl işveren dernektir. Mahkemece, ..."nin davaya dahil edilerek karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
2-Medeni haklardan istifade ( hak ) ehliyeti bulunan her tüzel kişi taraf ehliyetine de sahiptir. Tüzel kişiliğin son bulması ile artık eski tüzel kişinin taraf ehliyeti de son bulur. Taraf ehliyeti kamu düzeni ile ilgili olup hakimin bu hususu resen göz önünde bulundurması zorunludur.
Davalı ... ile ilgili ..."nın yazısından 25.2.2008 tarihi itibariyle şirketin terkin edildiği, dolayısıyla tüzel kişiliğini yitirdiği anlaşılmaktadır. Böyle olunca, zorunlu dava arkadaşı...Şti"nin ..Memurluğu"ndan bilgileri istenerek, mahkemece davacıya ..."nin ihyasını sağlamak amacıyla dava açması için uygun süre verilmesi, ..."nin temsilcisinin davaya dahil edilip sonucuna göre karar verilmesi gerekmektedir.
B)Davanın Esası Yönünden Yapılan İncelemede;
Somut olayda ifadeleri hükme dayanak alınan tanıkların bordro veya komşu işyeri tanığı olduğu belli değildir. Davalı işyerinin 1993 dönem bordrosunu Kuruma vermemesi sebebiyle bordro tanığı bulunamayacağından, talep edilen döneme ilişkin çalışması bulunan komşu işyeri çalışanları zabıta marifetiyle veya Kurum"dan sorulup belirlenerek komşu işyeri tanıklarının da beyanları alınarak tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle çıkacak sonuca göre bir karar vermekten ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 11/06/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.