21. Ceza Dairesi Esas No: 2016/254 Karar No: 2016/2732 Karar Tarihi: 23.03.2016
Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2016/254 Esas 2016/2732 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık sürücü kursuna sahte belgelerle başvurmuş ve sahte belgelerle sertifika düzenlettirerek sürücü belgesi temin etmiştir. Mahkeme, dosyadaki belgeleri inceleyerek suç tarihini belirlemiştir. Suç tarihine göre 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun yürürlükte olduğu kabul edilmiştir. Dosyada bulunan sürücü sertifikası incelendiğinde, iğfal kabiliyetini haiz olduğu ve suça konu bir diğer belge olan sürücü belgesinin ilgili kurum tarafından düzenlendiği anlaşılmıştır. Mahkeme, toplanan delillerin sübuta yeter nitelik ve derecede olduğunu kabul etmiştir. Sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nun 43. maddesinin uygulanmaması konusunda karar verilmiştir. Kararda, suç tarihi itibariyle 5237 sayılı TCK'nun yürürlükte olduğu gözetilmeksizin 765 sayılı TCK'ya göre uygulama yapıldığı belirtilmiştir. Ancak bu hususun düzeltilmesi mümkün olduğu ve kazanılmış hakka konu olmayacağı vurgulanarak, hüküm fıkrasına TCK'nun 204/1, 62 ve 51. maddelerinin yazılması gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca, TCK'nun 53. maddesinin Anayasa Mahkemesi'nin 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı da gözetilmek suretiyle uygulanması gerektiği ifade edilmiştir.
21. Ceza Dairesi 2016/254 E. , 2016/2732 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belgede sahtecilik HÜKÜM : Mahkumiyet
Sanığın sürücü kursuna başvurup sahte belgelerle sertifika düzenlettirip sürücü belgesi temin etmesi şeklinde gerçekleşen olayda; zamanaşımı açısından suç tarihinin sürücü belgesinin kullanıldığı tarihe kadar gidebileceği gözetilerek, dosyada mevcut 22.04.2015 tarihli teslim ve tesellüm tutanağına göre, sanığın 2008 yılı Ekim ayı itibariyle suça konu 10844 seri nolu E sınıfı ehliyetinin bulunduğu ve tutanak tarihi itibariyle sürücü belgesinin teslim alındığının anlaşılması karşısında, suç tarihi itibariyle 5237 sayılı TCK"nun yürürlükte bulunduğu kabul edilmiş olup, dosyada aslı bulunan motorlu taşıt sürücü sertifikası üzerinde heyetimizce yapılan incelemede, iğfal kabiliyetini haiz olduğu ve suça konu bir diğer belge olan sürücü belgesinin ise ilgili kurum tarafından düzenlendiği hususları nazara alındığında, 5271 sayılı CMK"nun 217. maddesine uygun olarak toplanan delilleri duruşmada edindiği kanaate göre değerlendirip, sübuta yeter nitelik ve derecede olduğunu kabul eden mahkemenin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığından tebliğnamedeki bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiş ve sahte belgeler düzenletmek suretiyle sürücü belgesi temin eden sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nun 43. maddesinin uygulanmaması isabetsizliği aleyhe temyiz olmadığından bozma sebebi yapılmamıştır. Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre hükümde düzeltme nedeni dışında bir isabetsizlik görülmediğinden sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddiyle, Suç tarihi itibariyle 5237 sayılı TCK"nun yürürlükte olduğu gözetilmeksizin yazılı şekilde 765 sayılı TCK"ya göre uygulama yapılması, Yasaya aykırı ise de, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı Yasanın 322. maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hüküm fıkrasından 765 sayılı TCK.nun 342/1, 59/2 ve 647 sayılı Kanunun 6. maddesinin uygulanmasına ilişkin ibareler çıkartılarak, yerlerine sırasıyla "5237 sayılı TCK.nun 204/1, 62, ve 51. madde"" ibarelerinin yazılması ile hüküm fıkrasında yer alan 3. paragrafın tamamen çıkartılarak yerine, kazanılmış hakka konu olmayacağından "TCK"nın 53. maddesinin Anayasa Mahkemesi"nin 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı da gözetilmek suretiyle uygulanmasına"" ibaresi eklenmek suretiyle, eleştiri dışında sair yönleri usul ve yasaya uygun olan hükmün isteme aykırı olarak DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 23.03.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.