Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/8506
Karar No: 2017/8107
Karar Tarihi: 22.11.2017

Kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği - suç işlemek için örgüt kurmak ve bu örgüte üye olmak - nitelikli dolandırıcılık - dolandırıcılık - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2015/8506 Esas 2017/8107 Karar Sayılı İlamı

11. Ceza Dairesi         2015/8506 E.  ,  2017/8107 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği, suç işlemek için örgüt kurmak ve bu örgüte üye olmak, nitelikli dolandırıcılık, dolandırıcılık
    HÜKÜM : Sanıklar ..., ... ve ... hakkında suç işlemek için örgüt kurmak ve yönetmek suçundan, sanık ... hakkında ise suç işlemek amacıyla kurulmuş örgüte üye olmak suçlarından beraat,
    Sanık ... hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan beraat,
    Sanıklar ..., ... ve ... hakklarında nitelikli dolandırıcılık, dolandırıcılık ve kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği suçlarından mahkumiyet

    Yasal koşulları bulunmadığından sanıklar müdafiilerinin duruşmalı inceleme taleplerinin 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 318. maddesi uyarınca reddine karar verilip dosya incelenerek gereği görüşüldü:
    I-Sanıklar ..., ... ve ... hakkında suç işlemek için örgüt kurmak ve yönetmek, sanık ... için de suç işlemek amacıyla kurulmuş örgüte üye olmak suçlarından kurulan beraat hükümlerine yönelik katılanlar vekillerinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Sanıklara yüklenen suçlardan doğrudan doğruya zarar görmeyen şikayetçi kurumlar ..., Hazine ve ..."nin davaya katılma hakkı bulunmadığı gibi, usulsüz olarak verilen katılma kararının da hükmü temyiz yetkisi vermeyeceği cihetle, şikayetçi kurumlar vekillerinin vaki temyiz istemlerinin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
    II-Sanık ... hakkında nitelikli dolandırıcılık suçuna teşebbüsten kurulan beraat hükmüne yönelik katılanlar SGK, ... ve Hazine vekillerinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Elde edilen delillerin hükümlülüğe yeter nitelik ve derecede bulunmadığı dosya içeriğine uygun şekilde gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılanlar vekillerinin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA,
    III- Sanıklar ..., ... ve ... hakkında nitelikli dolandırıcılık, dolandırıcılık ve kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği suçlarından kurulan hükümlere yönelik sanıklar müdafiileri ile katılanlar ... ve Hazine vekillerinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
    A-Kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği suçundan kurulan hükümlere yönelik incelemede;
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanıklar müdafiileri ile katılanlar vekillerinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    1-Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 22.04.2014 gün, 2013/11-397 E., 2014/202 K. sayılı kararında da belirtildiği üzere, 765 sayılı TCK ile 5237 sayılı TCK"nın “Kamu güvenine karşı suçlar” bölümünde düzenlenen ve belgenin gerçeğe aykırı olarak düzenlenmesi ile kamu güveninin sarsıldığı kabul edilerek suç sayılıp yaptırıma bağlanan “resmi belgede sahtecilik” suçunun hukuki konusunun kamu güveni olduğu, suçun işlenmesi ile kamu güveninin sarsılması dışında, bir veya birden fazla kişinin haksızlığa uğrayıp, suçtan zarar görmesi halinde dahi, suçun mağdurunun kamu olduğuna dair kabulün etkilenmeyeceği, eylemin belirli bir kişinin zararına olarak işlenmesi halinde bu kişinin mağdur değil, suçtan zarar gören olacağının kabulü gerekeceği ve bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda kişiye karşı aynı suçun birden fazla ya da aynı suçun birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işlenmesi durumunda zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği cihetle; sanıklara yüklenen sahtecilik eylemlerinin kül halinde zincirleme şekilde kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği suçunu oluşturacağı gözetilmeden yazılı şekilde ayrı ayrı hüküm kurulması suretiyle fazla ceza tayini,
    2-Kabule göre de;
    a-Sanık ... hakkında İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne karşı işlediği kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği suçundan hükmün kurulurken TCK’nın 62. maddesi uyarınca 1/6 oranında indirim yapıldığında sonuç cezanın “3 yıl 4 ay” olarak belirlemesi yerine “3 yıl 2 ay” hapis olarak eksik ceza tayini,
    b-Memuriyet hak ve yetkilerini kötüye kullandığı kabulü ile hapis cezasına mahkum edilen sanık ... hakkında 5237 sayılı TCK"nın 53/5. maddesi gereğince cezanın infazından sonra işlemek üzere, hükmolunan cezanın yarısından bir katına kadar memuriyet hak ve yetkilerini kullanmaktan yasaklanmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    c-5237 sayılı TCK’nın 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    B-Nitelikli dolandırıcılık ve dolandırıcılık suçlarından kurulan hükümlerin incelemelerine gelince;
    İncelenen dosya içeriğine göre; sanık ... hakkında 10.07.2009 tarihli iddianame ile ... ve ...’a yönelik dolandırıcılık suçundan kamu davası açıldığı halde, hüküm kurulmadığı anlaşıldığından, zamanaşımı süresi içerisinde bu suçlarla ilgili olarak mahallinde hüküm kurulması mümkün görülmüştür.
    1-Sanıkların içerik itibarıyla sahte olan doktor raporuna göre medikal malzemelerin bedellerine ilişkin düzenledikleri faturaları, mağdurların kurumlarına ibraz ederek bir kısmını tahsil ettikleri bir kısmını ise tahsile teşebbüs ettiklerinin kabul edildiği olayda; dolandırıcılık suçunun mağdurunun bu faturaların ibraz edildiği kamu kurumları olduğu kabul edilerek, kamu kurumu sayısınca ve her bir kamu kurumuna ibraz edilen belgenin birden fazla olması nedeniyle de zincirleme suç hükümlerinin uygulanmasına karar verilmiş ise de sağlık hizmetlerinin mahiyeti ve önemi gereği bu harcamaların muhatabının doğrudan Devlet olduğu ve söz konusu ödemelerin mağdur ve müştekilerin çalıştıkları kurumlara hazine tarafından ödenek sağlanması ile karşılandığı, mağdur ve müştekilerin çalıştığı kurumların ödemelerin yapılması için aracı oldukları ve suçtan doğrudan zarar görmedikleri, suçtan zarar gören ve mağdur olan kurumun hazine olduğu, ancak faturaların birden fazla farklı kuruma farklı tarihlerde ibraz edilmesi nedeniyle eylemin TCK’nın 158/1-e-d maddeleri kapsamında tek bir zincirleme şekilde nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturacağı, sanıkların güttüğü amaç ve saik, suç konusunun önemi, kastın yoğunluğu ve elde edilen menfaat dikkate alınarak temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, mağdurların çalıştıkları kurumlar ayrı ayrı mağdur kabul edilerek yazılı şekilde hükümler kurulması,
    2-Müştekiler Muhittin Kaya ve ...’a sanıklar ... ve ... tarafından kurumlarından ödeme yapılmadığı söylenerek reçete edilen malzemeler karşılığı para alınması eylemlerinin ise sahte reçete ve sağlık kurulu raporlarının kullanılmış olması nedeniyle bu müştekilere karşı TCK’nın 158/1-d. maddesinde düzenlenen dolandırıcılık suçunu oluşturacağı, gözetilmeden TCK’nın 157/1 maddesinin uygulanması suretiyle hüküm kurulması,
    3-Kabule göre de;
    a-İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne yönelik nitelikli dolandırıcılık eyleminde, kurumun kendisine ibraz edilen faturalar karşılığında sanık ...’ın banka hesabına ödeme yaptığı bu nedenle eyleminin tamamlanmış olduğu gözetilmeden teşebbüs hükümlerinin uygulanması suretiyle eksik ceza tayini ve hüküm kurulurken TCK’nın 61. maddesi uyarınca önce 158/1-e-d maddeleri uyarınca temel ceza belirlenip eylemin teşebbüs aşamasında kaldığının kabul edilmesi nedeniyle TCK’nın 35. maddesinin uygulanmasının ardından TCK’nın 43. maddesinin tatbik edilmesi gerekirken TCK’nın 61. maddesinde öngörülen sıralamaya aykırı olarak TCK.nın 158/1-e-d, 43/1, 35 ve 62. maddeleri uyarınca hüküm kurulması,
    b- SSK’ya yönelik nitelikli dolandırıcılık eyleminde, kuruma ibraz edilen faturaların bulunduğu, ancak kurum tarafından çeşitli nedenlerle ödeme yapılmadığı, bu nedenle eylemin teşebbüs aşamasında kaldığı gözetilmeden tamamlanmış dolandırıcılık suçundan hüküm kurulması,
    c-Suç tarihi itibariyle engel sabıkaları bulunmayan sanıklar hakkında erteleme ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması müesseselerinin uygulanma sınırları içerisinde kalan mahkumiyet hükümleri bakımından objektif ve subjektif koşullar değerlendirilmeksizin yasal ve yeterli gerekçe gösterilmeden “ takdiren” denilmek suretiyle TCK"nın 51 ve CMK"nın 231. maddelerinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,
    d-Kamu kurumu zararının sanık ... tarafından giderildiği, iştirak halinde işlenen suçlarda TCK’nın 168. maddesi gereğince ödeme yapmayan diğer sanıkların etkin pişmanlıktan yararlanma ve zararı giderme iradesi bulunup bulunmadığı açıkça belirlenmeden ödeme yapmayan sanıklar hakkında da TCK.nın 168. maddesinin uygulanması,
    e-5237 sayılı TCK’nın 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafileri ile katılanlar vekillerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, sanıklar ... ve ...’ın müştekiler .... ve ...’a yönelik dolandırıcılık eylemleri yönünden sonuç ceza miktarı itibarıyla kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 22.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi