19. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/15042 Karar No: 2015/12188 Karar Tarihi: 07.10.2015
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2014/15042 Esas 2015/12188 Karar Sayılı İlamı
19. Hukuk Dairesi 2014/15042 E. , 2015/12188 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı davacı vekilince duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı ... mirasçıları vek. Av. ... ile davalı vek. Av. ..."ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçelerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR- Davacı vekili, davalı yanca müvekkili ..."ın kefil olarak yer aldığı sekiz adet bonoya dayalı takip başlatılmış ise de bonolardaki imzaların müvekkiline ait olmadığı ve müvekkilinin bir sorumluluğunun bulunmadığını belirterek, takibe konu sekiz adet senetten dolayı müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine ve %40 oranında tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Yargılama sürerken ..."ın vefatı üzerine mirasçıları davayı takip etmişlerdir. Davalı vekili, davacı iddialarının doğru olmadığını bildirerek, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, benimsenen ikinci bilirkişi raporu doğrultusunda, davaya konu senetlerdeki kefil imzalarının davacıya ait olduğunun kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, davacıların davalıya sekiz adet senetten dolayı borçlu olmadığının tespitine ve koşulları oluşmadığından davacının tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Mahkemece, yargılama sırasında aldırılan 09.04.2013 tarihli bilirkişi raporunda davaya konu edilen senetler üzerindeki avalist sıfatıyla atılan imzaların muris ..."a ait olduğu bildirilmiş, davacılar vekilince bu rapora itiraz üzerine aldırılan 13.02.2014 tarihli Adli Tıp Kurumu raporunda ise bonolardaki imzaların davacılar murisine ait bulunmadığı saptanmıştır. Bu durum karşısında raporlar arasında çelişki meydana gelmesi nedeniyle mahkemece farklı bir heyete inceleme yaptırılıp rapor aldırılarak varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken aldırılan iki rapor arasındaki çelişki giderilmeden eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde hüküm tesisinde isabet görülmemiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacılar vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına takdir edilen 1.100.-TL. duruşma vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya ödenmesine, peşin harçların istek halinde iadesine, 07.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.