23. Hukuk Dairesi 2013/8358 E. , 2014/1537 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 20/06/2013
NUMARASI : 2013/124-2013/235
Taraflar arasındaki kooperatiften ihraç kararının iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatifin ortağı olduğunu, daha önce hakkında verilen ihraç kararının mahkeme kararıyla iptal edildiğini, 2005 tarihinden sonra genel kurullara çağrılmadığını, ancak kendisine gönderilen ihtarnameyle 321.563,00 TL talep edildiğini, ihtarnamelere itiraz edildiği halde düzeltme yapılmadığını, ihtarnamelerin şekil şartlarına uygun olmadığını ileri sürerek, 15.02.2010 tarih ve 182 sayılı ihraç kararının iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; ihtarnamede istenilen alacağın 18.05.2009 tarihi itibariyle hesaplanan bir alacak olduğu, buna göre gönderilen birinci ihtarnamenin en erken 18.06.2009 tarihinde gönderilmiş olması gerektiği, oysa, somut olayda birinci ihtarnamenin 22.05.2009 tarihli olup, erken gönderilmiş bir ihtarname olduğu, bu ihtarnamede muaccel olmayan alacakların da istenmiş olduğu, bu sebeple birinci ihtarnamenin geçerli bir ihtarname sayılamayacağı, ayrıca gönderilen ihtarnamelerde anaparanın hangi aylara ve kaçar liralık aidat borçlarına ait olduğu hususunun da yazılı olmadığı, ihtarnameye herhangi bir hesap tablosu da eklenmediği, istenen anaparanın hangi aylara ait kaçar liralık aidat olduğu hususunun belirlenmesinin ortağın yapılan hesabı denetleyebilmesi bakımından şart olduğu gibi, ihtarnamede faiz de istenmiş olduğundan, bu faizin ortak tarafından denetlenebilmesi için, aidatların hangi aylara ait kaçar liralık aidat olduğunun açıklanmış olmasının şart olduğu, ihraç için gönderilen ihtarnamelerin usulüne uygun ve geçerli ihtarnameler olmadığı, bu ihtarnamelere dayalı olarak alınan ihraç kararının iptali gerektiği belirtilerek, davanın kabulü ile davalı kooperatif yönetim kurulunun 15.02.2010 tarih ve 182 sayılı ihraç kararının iptaline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu"nun 27. maddesi ile davalı kooperatif anasözleşmesinin 14. maddesi hükümlerine göre, parasal yükümlülüklerini yerine getirmeyen ortağın ihracına karar verilebilmesi için ortağa gönderilecek her iki ihtarda da ortağın ödemesi gereken anaparanın ve varsa işlemiş faizinin açıkça gösterilmesi, diğer anlatımla borcun ne kadarının anapara toplamı, ne kadarının işlemiş temerrüt faizi toplamı olduğunun anlaşılabilmesi gerekli ve yeterlidir. Davacının, kooperatifin ortağı olarak, kooperatifin en
yetkili organı olan genel kurulca kararlaştırılan ve kesinleşen aidat ve temerrüt faizi oranını genel kurula katılsın ya da katılmasın bilmesi gerektiğine, tüm ortakları ilgilendiren bu tür genel kurul kararının tebliği gerekmediğine, aidat borcu toplamı ile bunun faizi toplamı ortak tarafından hesap edilebilir ve belirlenebilir olduğuna göre bu toplamların hangi aylara ilişkin aidat ve işlemiş temerrüt faizi borcu olduğunun ayrıca belirtilmesi zorunlu değildir. Mahkemenin, aksi yöndeki gerekçesi sonuca etkisi olmamakla birlikte ilke bakımından doğru değildir. Öte yandan, anasözleşmenin 14/2. maddesinde parasal yükümlülüklerini 30 gün geciktiren ortaklara ihtarname gönderilmesi gerektiği öngörülmüştür. Davalı kooperatif tarafından keşide edilen 22.05.2009 tarihli birinci ihtarnamede ödenmesinde 30 gün gecikilmemiş olan Mayıs ayı aidat alacağı da dahil edilerek 18.05.2009 tarihi itibariyle oluşan aidat ve faiz alacağı istenilmiştir. Mayıs ayı aidat borcunun ödeme günü şayet bir Mayıs olarak genel kurulda belirlenmiş ise 30 gün beklenildikten sonra ilk ihtarın keşide edilmesi gerekmektedir. Bu itibarla 18.05.2009 tarihi itibariyle istenen aidat borcu için ilk ihtarnamenin 30 gün sonra 18.06.2009 tarihinde gönderilmesi gerektiğine dair gerekçe, ödeme gününün Mayıs ayı için 18.05.2009 olarak genel kurulda kararlaştırılmış olması halinde doğrudur. Ödeme gününden sonra 30 gün geciktirilmiş olmayan aidat borcunun da yer aldığı ilk ihtarnameye dayalı olarak ihraç kararı verilemeyeceği gerekçesi yanında, anılan diğer gerekçelere de dayanılması doğru olmamış ise de, sonucu itibariyle doğru olan kararın HUMK"nın 438/son maddesi uyarınca gerekçesi kısmen değiştirilmek suretiyle onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün kısmen değişik gerekçe ile ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 03.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.