Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2017/4250 Esas 2018/3664 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/4250
Karar No: 2018/3664
Karar Tarihi: 25.10.2018

Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2017/4250 Esas 2018/3664 Karar Sayılı İlamı

Özet:

16. Ceza Dairesi, TCK'nın 314/2, 62/1, 53/1, 58/9, 63 ve 3713 sayılı Kanunun 5/1 maddeleri gereğince silahlı terör örgütüne üye olma suçundan verilen mahkumiyet kararına yapılan istinaf başvurusunu esastan reddetti. Bölge Adliye Mahkemesi'nin verdiği hükmün temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi ve gereği düşünüldü. Sanık ByLock kullanıcısı olmadığını iddia etti ancak ilgili birimlerden ayrıntılı ByLock tespit ve değerlendirme tutanağı getirilmediği için CMK'nın 217. maddesi uyarınca duruşmada okunarak diyecekleri sorulması gerektiği belirtildi. Ayrıca sanık hakkında açılan başka bir davanın olması nedeniyle dosyaların birleştirilmesi veya kesinleşmiş kararların Yargıtay denetimine sunulması gerektiği vurgulandı. Bu nedenle, hüküm CMK'nın 302/2. maddesi uyarınca bozuldu.
Kanun Maddeleri:
- TCK'nın 314/2 maddesi: Silahlı terör örgütüne üye olmak
- TCK'nın 62/1 maddesi: Kişinin bir suç işlemesi hususunda bir başka kişiyi bir şekilde yatağa düşürmesi
- TCK'nın 53/1 maddesi: Suçta azmettiricilik
- TCK'nın 58/9 maddesi: Terör örgütü adına suç işlem
16. Ceza Dairesi         2017/4250 E.  ,  2018/3664 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ceza Dairesi
    Suç                           : Silahlı terör örgütüne üye olma
    Hüküm                     : TCK’nın 314/2,62/1,53/1,58/9,63 ve 3713 sayılı Kanunun 5/1 maddeleri gereğince verilen mahkumiyet kararına yapılan istinaf başvurusunun esastan reddi

    Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
    Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
    Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    1-Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26.09.2017 tarih, 2017/16-956 E. 2017/970 sayılı kararı ile onanarak kesinleşen Dairemizin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği 2015/3 Esas-2017/3 Karar sayılı kararında; "Bylock iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bu suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle; örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının, her türlü şüpheden uzak, kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespiti halinde, kişinin örgütle bağlantısını gösteren delil olacağının" kabul edildiği gözetilerek;
    Bylock kullanıcısı olduğunu kabul etmeyen sanığın Bylock uygulamasını kullandığının kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti halinde, Bylock kullanıcısı olduğuna dair delilin atılı suçun sübutu ve vasfının tayini açısından belirleyici nitelikte olması karşısında, ilgili birimlerden ayrıntılı Bylock tespit ve değerlendirme tutanağı getirtilip değerlendirilerek, CMK’nın 217. maddesi uyarınca duruşmada sanık ve müdafiine okunarak diyecekleri sorulduktan sonra hüküm kurulması gerekirken, sanığın ByLock kullanıcısı olduğuna dair yetersiz belgelere dayanılarak eksik araştırmayla yazılı şekilde hüküm kurulması,
    2-Sanık hakkında Sakarya 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 2017/364 Esas sayılı dosyasında suç tarihinin 2016 olduğu belirtilen silahlı terör örgütü kurma ve yönetme suçundan açılmış dava bulunduğunun bildirilmesi karşısında; silahlı terör örgütüne üye olma suçunun temadi eden suçlardan olduğu nazara alınarak, anılan dosyanın derdest olması halinde birleştirilmesi, karar verilip kesinleşmiş olması durumunda ise aslı veya onaylı örneklerinin Yargıtay denetimine olanak verecek şekilde dosyaya konulmasından sonra bir bütün halinde değerlendirilip silahlı terör örgütüne üye olma suçu ile silahlı terör örgütü kurma ve yönetme suçu arasında geçitli/müterakki suç ilişkisi olduğu da dikkate alınmak suretiyle sanığın hukuki durumunun takdir ve tayininde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı CMK"nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 25.10.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.