Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2016/6843 Esas 2017/2532 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/6843
Karar No: 2017/2532
Karar Tarihi: 06.03.2017

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2016/6843 Esas 2017/2532 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2016/6843 E.  ,  2017/2532 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı, davalının eski eşi olduğunu, evli iken taşınmaz almak istediklerini, taşınmazın davalı adına alındığını,bedelinin ortak ödendiğini, davalının 70.000.00.- TL bedelli, 12/05/2008 düzenleme, 15/07/2008 ödeme tarihli bonoyu arkasındaki garanti yazısı ile verdiğini, kendisinin kambiyo senetlerine özgü başlattığı takibin ödeme yeri yazılmayan belgenin bono sayılmayacağı gerekçesi ile iptal edildiğini; davalının, bu suretle sebepsiz zenginleştiğini ileri sürerek fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak, 70.000.00.- TL nin 15/07/2008 tarihinden yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece; Aile Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiş,hükmü davacı vekili temyiz etmiştir.
    Anılan karar, Dairemizin 2015/6033 Esas – 2015/9159 Karar sayılı ve 21/05/2015 tarihli kararı ile mahkemenin sebepsiz zenginleşmeye dayalı davaya bakmaya görevli olduğu gerekçesi ile bozulmuş, mahkemece bozmaya uyulmuş, yeniden yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiş,hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Somut olayda; davacı, davalı ile ortak taşınmaz aldığını, 70.000.00.- TL ödediğini, tapu kaydının davalının adına olduğunu ileri sürerek paranın tahsilini istemiştir. Delil olarak da 15/07/2008 ödeme tarihli kambiyo senedi niteliği bulunmayan senede ve arkasındaki teminat açıklamasına dayanmıştır. Davalı ise, davaya konu taşınmazın tamamının bedelini kendisinin ödediğini savunarak; davanın reddini istemiştir. Mahkemece, her ne kadar davada dayanılan senette yazılı 70.000.00.- TL üzerinden davanın kabulüne karar verilmiş ise de; bu, isabetli olmamıştır.
    Davacı, ... huzurunda verdiği 13/07/2011 tarihli ifadesinde davalının dayanılan senedi kendisine boş olarak imzalayıp verdiğini, taşınmazın aslında 102.000.00.- TL ye alındığını, yarı bedeli kendisinin ödediğini, dava tarihi itibari ile anılan taşınmazın yarı bedelinin 70.000.00.- TL olarak tespit edildiğini, senede 70.000.00.- TL bedelin yazıldığını belirtmiştir. Davacının bu beyanları kendisini bağlamaktadır. Mahkemece taşınmazda keşif yapılmalı, taşınmazın davalıya resmi satış


    tarihi olan 05/04/2007 tarihi itibari ile rayiç bedeli belirlenmeli, bulunacak bedel 102.000.00.- TL den az ise, az olan bu bedelin yarısı yönünden davanın kabulüne, bulunacak bedel 102.000.00.- TL den çok ise davacının beyanı bağlayıcı olduğundan 102.000.00.- TL nin yarısı olan 51.000.00. -TL için davanın kabulüne karar verilmelidir.
    Mahkemece, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.