18. Ceza Dairesi 2019/11020 E. , 2020/7855 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Trafik güvenliğini tehlikeye sokma, hakaret, görevi yaptırmamak için direnme
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1) Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunun kanunda kasıtlı bir suç olarak düzenlenmesi ve ancak kasten işlenebilmesi karşısında, söz konusu suçun oluşabilmesi için, failin tehlikeli sevk ve idaresinin kasti ve iradi davranıştan ileri gelmesi gerekmektedir.
Somut olayda, sanığın, olay günü çocuğunun havale geçirmesi nedeniyle alkollü araç kullanmak zorunda kaldığına ilişkin savunmasının, olayın tanığı ...’ın aşamalardaki değişmeyen anlatımlarıyla doğrulanması ve kamera kayıtlarıyla desteklenmesi karşısında; olay günü rahatsızlanan çocuğun hastane raporlarının getirtilerek trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunun kast unsurunun ne şekilde oluştuğu açıklanıp tartışılmadan eksik araştırma ve yetersiz gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
2) Hakaret suçunun kamu görevlisine karşı görevinden dolayı ve kişinin mensup bulunduğu dine göre kutsal sayılan değerlerden bahisle işlenmesine karşın, TCK"nın 61. maddesi gereğince temel ceza belirlenirken, aynı Kanunun 125/3-a ve c maddesindeki iki nitelikli halin gerçekleştiği gözetilerek, alt sınırdan uzaklaşılması gerektiğinin düşünülmemesi,
3) Sanığın, olay günü çocuğunun havale geçirmesi nedeniyle geldiği hastanenin bahçesine aracını hatalı park etmesi üzerine kendisini aracını çekmesi konusunda uyaran katılana havale geçiren çocuğunu acile götüreceğini söyleyerek aracını çekmemesi nedeniyle aralarında çıkan tartışmada üzerine atılı görevi yaptırmamak için direnme ve hakaret suçlarını işlediğinin anlaşılması, sanığın savunmasının tanık ...’ın anlatımları ile doğrulanması karşısında, olayın çıkış nedeni ve gelişmesi değerlendirilerek sonucuna göre görevi yaptırmamak için direnme suçu yönünden TCK’nın 29, hakaret suçu yönünden ise anılan Kanunun 129. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması,
4) Seçimlik ceza öngören hakaret suçunda hapis cezasının tercih edilmesi halinde TCK’nın 50/2. maddesi uyarınca, bu cezanın ancak adli para cezası dışındaki diğer seçenek yaptırımlara çevrilebileceğinin gözetilmemesi,
5) 6545 sayılı Kanunun 72. maddesiyle, CMK’nın 231/8. maddesinde yapılan değişikliğin suç tarihi itibariyle yürürlükte olmaması nedeniyle, CMK"nın 231. maddesinin uygulanmasına engel mahkumiyeti bulunmayan sanığın, kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları gözönünde bulundurularak, yeniden suç işleyip işlemeyeceği konusunda bir değerlendirme yapılıp, sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, "sanığın sabıkalı geçmişi, hakkında daha önce hakkında HAGB kararı verildiği" şeklindeki yerinde olmayan gerekçeyle, anılan Kanun maddesinin uygulanmamasına karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanık ... Buluk’un temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnameye aykırı olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince yürürlükte olan 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesinin gözetilmesine, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 22/06/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.