Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/3748
Karar No: 2019/164
Karar Tarihi: 15.01.2019

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2017/3748 Esas 2019/164 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2017/3748 E.  ,  2019/164 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ: Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    KARAR
    A)Davacı İstemi;
    Davacılar vekili, müvekkillerinin murisi olan ..."nun iş kazası sonucu hayatını kaybetmesi nedeniyle davacı anne ve babanın maddi ve manevi zararların giderilmesini istemiştir.
    B)Davalı Cevabı;
    Davalı ... Bilişim San. Ve Tic. A.Ş. vekili; iş kazası olarak kabul edilen her olayın mutlak olarak işverenin sorumluluğunu gerektirmeyeceğini, iş kazası nedeniyle işverenin sorumluluğunun kusura dayanan bir sorumluluk olması nedeniyle, kusuru ve sorumluluğu olan kişilerin tespiti ve kusur ile zarar arasında illiyet bağının tespit edilmesinin önemli olduğunu, olay anında murisin servisten hızlı şekilde inmek istediğini, murisin boyunun uzun olması nedeniyle, başı öne eğili olarak araçtan indiğini ve indikten sonra kaldırımda bulunan elektrik direğine çarptığını, maaşının da iddia edildiği gibi 1500-TL. olmayıp asgari geçim indirimi hariç 820,05-TL. olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.Davalı ... vekilinin müteveffanın trafik kazasında değil, araçtan indikten sonra elektrik direğine başını çarpması sonucu ağır yaralanması sonrasında vefat ettiğini, davalının olay esnasında kullandığı aracın ... Sigorta A.ş tarafından 30/07/2013 tarihinde düzenlenen sigorta poliçesinin mevcut olduğunu, davanın sigorta şirketine karşı da yöneltilmesi gerektiğini, açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    C)İlk Derece Mahkemesi Kararı ve Gerekçesi;
    İlk derece mahkemesince, iş kazası sonucu vefat eden ..."nun"in annesi olan davacı ..."nun SGK"ca bağlanan 7.420,42-TL PSD"li gelirler düştükten sonra davalı tarafın müteferik kusur oranı olan %70"e göre 50.259,34-TL maddi zararının bulunduğu belirlendiğinden, maddi tazminat davasının fazlaya ilişkin haklar saklı tutulmak suretiyle ve taleple bağlı kalınarak 100,00-TL üzerinden kabulüne, vefat eden ..."nun babası olan ..."nun destekten yoksun kalma tazminatına hak kazanmadığı ve SGK"ca kendisine gelir bağlanmadığı belirlendiğinden maddi tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiş ayrıca 22/06/1966 tarih ve 1966/7 Esas - 1966/7 Karar sayılı içtihadı birleştirme kararında manevi tazminat takdirinde esasa alınması gereken ilkeler ayrıntılı ve açıkça gösterilmiştir. Görülmekte olan davaya uyarlandığında mahkememizin kabulünde olan davalıların %70 iş kazası meydana gelmesinde müteferrik kusurlarının bulunduğu ayrıca maktulün annesi olan ..."nun ve babası olan ..."nun oğulları olan ..."nun vefatından dolayı çekmiş oldukları elem ve ızdırap ile bundan sonraki yaşamlarında oğullarının olmamasından dolayı yaşayacakları üzüntüler değerlendirildiğinde davacıların aşırı zenginleşmesine sebebiyet vermeyeceği, davalı tarafların da aşırı fakirleşmesine sebebiyet vermeyecek ölçüde olayın özellikleri nazara alınarak anne ... ile baba ... yönünden ayrı ayrı takdiren 20.000,00-TL manevi tazminata hükmetmenin hakkaniyete uygun olacağı yönünde kanaatiyle manevi tazminat davasının kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    D)Bölge Adliye Mahkemesi Kararı ve Gerekçesi;
    Bölge Adliye Mahkemesince, davacı anne ve baba için ayrı ayrı hükmedilen 20.000,00 TL manevi tazminat miktarı az olduğundan davacılar vekilinin istinaf başvurusunun manevi tazminat yönünden kabulüne, diğer tüm sebeplerinin reddine, davalılar vekillerinin istinaf başvurularının reddine karar verilmesi gerektiği, hükmün de düzeltilmek üzere HMK 353/1-b.2 maddesi gereğince kaldırılarak yeniden esas hakkında karar verilmesi gerektiği kanaati ile
    1- Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun manevi tazminat yönünden KABULÜNE, diğer tüm sebeplerinin REDDİNE,
    2- Davalılar vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE,
    3- ...5. İş Mahkemesi"nin 16/11/2016 tarih ve 2013/762 Esas - 2016/543 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
    4- Davanın ve birleştirilen davanın KISMEN KABULÜ İLE;
    a-) Davacı ... yönünden 100,00-TL maddi tazminatın kaza tarihi olan 04/10/2013 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa ödenmesine, fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmasına,
    b-) Davacı ... yönünden taktiren 40.000,00-TL ve davacı ... yönünden taktiren 40.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 04/10/2013 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
    c-) Davacı ... yönünden maddi tazminat davasının reddine karar verilmiştir.
    E)Temyiz;
    Davalılar ... Turizm Taşıma Ltd. Şti ve ... vekili; ... 7. Asliye Ceza Mahkemesinde görülen 2013/883 Esas sayılı dava dosyasının kesinleşmesi beklenmeden karar verildiğini, davalılar lehine hükmedilen vekalet ücretinin hangi oranlarda veya kime ne kadar verileceğinin kararda açıklanmadığını, davalı müvekkillerinin yapmış olduğu yargılama giderleri yönünden red ve kabul oranına göre paylaştırma yapılmadığını, faiz başlangıcının dava tarihi veya en azından mütevefanın ölüm tarihinden itibaren belirlenmesi gerektiğini, kusur oranlarının gerçeği yansıtmadığını, manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.Davalı ... Bilişim San. Tic. AŞ vekili; müvekkili şirketin olayda kusurunun bulunmadığını, fiil ile zarar arasında illiyet bağının bulunmadığını, maddi tazminat hesabı bakımından düzenlenen bilirkişi raporunda esas alınan aylık ücret miktarının dosya kapsamına ve hukuka aykırı olduğunu, davacılar lehine hükmedilen manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu bildirerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
    F)Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe;
    1- Miktar veya değeri temyiz kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1-(a) maddesi uyarınca temyiz edilemez. Kesinlik sınırı kamu düzeni ile ilgilidir.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/2 maddesinde ""Birinci fıkranın (a) bendindeki kararlarda alacağın bir kısmının dava edilmiş olması durumunda, kırk bin Türk Liralık kesinlik sınırı alacağın tamamına göre belirlenir. Alacağın tamamının dava edilmiş olması hâlinde, kararda asıl talebinin kabul edilmeyen bölümü kırk bin Türk Lirasını geçmeyen tarafın temyiz hakkı yoktur. Ancak, karşı taraf temyiz yoluna başvurduğu takdirde, diğer taraf da düzenleyeceği cevap dilekçesiyle kararı temyiz edebilir "" denilmektedir.
    Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararlar için kesinlik sınırı, karar tarihi 02.12.2016-31.12.2016 tarihleri arasında ise 40.000 TL, 01.01.2017-31.12.2017 tarihleri arasında ise 41.530,00-TL, 01.01.2018 tarihinden sonra verilen kararlar için 47.530,00 TL"dir.
    Davacılar için kabul edilen manevi tazminat miktarlarının Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle ayrı ayrı 41.530,00 TL’lik temyiz sınırının altında kaldığı açıktır.
    O halde Bölge Adliye Mahkemesi kararının manevi tazminatlar bakımından temyiz kabiliyeti olmayıp, davalılar vekillerinin temyiz itirazlarının 6100 sayılı H.M.K."nun 362/1-a ve (2), 366 ve 352. maddeleri uyarınca reddi gerekmiştir.O halde Bölge Adliye Mahkemesi kararının manevi tazminatlar yönünden temyiz kabiliyeti olmayıp, davalılar vekillerinin temyiz itirazlarının 6100 sayılı HMK."nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİNLİKTEN REDDİNE karar verilmiştir.
    2- Davalıların maddi tazminata yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
    A- Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere ve özellikle dosya kapsamından İlk Derece Mahkemesini"nin gerekçesinde davacı annenin maddi tazminat miktarının hatalı olarak 50.259,34 TL olarak belirtilmesinin maddi hataya dayandığı her zaman diikate alınabileceğinin anlaşılmasına göre, davalılar vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
    B- Davacılar ölüm nedenine dayalı olarak tazminat isteminde bulundukları ve zararın ölüm olayı ile ortaya çıktığı göz ardı edilerek, hüküm altına alınan tazminatlara uygulanacak faizin ölüm tarihi yerine olay tarihinden başlatılmasına karar verilmesi de hatalı olmuştur.
    O halde davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı HMK 370/2. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır.
    SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle,
    ... Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesinin 17/03/2017 tarih ve 2017/255 Esas, 2017/310 Karar sayılı ilamının hüküm fıkrasının 4-a ve b bentlerindeki ""04/10/2013"" tarihlerinin silinerek yerlerine ""18/10/2013"" tarihlerinin yazılmasına, Bölge Adliye Mahkemesi hükmünün düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalılara iadesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 15/01/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi