9. Hukuk Dairesi 2021/2965 E. , 2021/7592 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İŞE İADE
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili davacının, 08.03.2013 tarihinde ... Alışveriş Gıda Hizmetleri ve Tic. A. Ş."de bilgi işlem satın alma yöneticisi olarak çalışmaya başladığını, ... Alışveriş Gıda Hizmetleri ve Tic. A.Ş."nin Mayıs 2015 tarihinde ... tarafından satın alındığını ve ... ile sundukları maaş ve sosyal olanaklar konusunda anlaşma olduğunu, müvekkilinin bütün hakları saklı kalmak koşulu ile ... firmasında çalışmaya devam ettiğini, müvekkilinin iş akdinin hiçbir neden gösterilmeden sadece şirketin küçülmeye gittiğinin söylenerek savunması dahi alınmadan feshedilmesi ve işten kendi isteği ile ayrılmış gibi gösterilmesi neticesinde işbu davayı açma zorunluluğunun doğduğunu belirterek; feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine, bu arada Yasada belirtilen 4 aylık ücret ve diğer haklarının işe iade kararına uyulmaması halinde 8 aylık brüt ücreti tutarında iş güvencesi tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece yapılan ilk yargılamada davanın kabulüne karar verilmiş, verilen karar Yargıtay 9. Hukuk Dairesi"nin 2019/2269 esas 2019/17449 karar sayılı kararı ile işe iade talebiyle birlikte fazla mesai ücret alacağı talebinde bulunmuş olup her iki dava türünün farklı temyiz inceleme sürelerine tabi olması ve iş güvencesi hükümlerine ilişkin uyuşmazlıklara bakma görevi verilen İlk Derece Mahkeme kararının hatalı görülmesi halinde Yargıtay"ca kesin olarak karar verildiği göz önüne alındığında davaların birlikte görülemeyeceği gözetilerek Mahkemece bu dosyada işe iade davasının değerlendirilmesi, tazminat talebinin ise tefrik edilerek ayrı bir esasa kaydedilerek sonuçlandırılması gerektiği, Mahkemece alacak davasının tefrik edilip ayrı bir esasa kayıtla işe iade davasından bağımsız görülüp sonuçlandırması gerekirken sadece işe iade yönünde karar verilip dava dilekçesiyle talep edildiği anlaşılan fazla mesai alacağının işlemsiz bırakılmasının hatalı olduğu gerekçesi ile hüküm bozulmuştur.
Bozma ilamına uyan Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
Somut uyuşmazlıkta, Mahkemece iş sözleşmesinin taraflar arasında yapılan ikale sözleşmesi ile sona erdirildiği, dosya içeriği ve tanık beyanlarından davacı ile davalı işveren arasında yapılan ikale sözleşmesinin içeriğinde davacının baskı altında imzalamak zorunda bırakıldığını, aksi takdirde bakmakla yükümlü olduğu ailesinin geçimini saylayamayacağı kaygısı taşıdığını belirttiği, bu durumun da tanık beyanları ile ispatlandığı, iş sözleşmesinin ikale yolu ile sona ermesinde geçerli bir neden bulunmadığı, bu nedenle dava konusu fesih işleminde son çare ilkesine riayet edilmediği ve feshin ölçülü olmadığı vicdani kanaate ulaşılarak, davacının kıdem süreside gözetilerek davanın kabulüne dair karar verilmiştir.
Ancak, davacı dava dilekçesinde tanık deliline dayanmamıştır. Buna rağmen Mahkemece davacı tarafa tanık listesini bildirmek üzere süre verilmesi ve bildirilen tanıkların dinlenerek beyanları doğrultusunda karar verilmesi hatalı olmuştur. Davacı ikale sözleşmesi yapılmasında iradesinin fesade uğratıldığını usulüne uygun şekilde kanıtlamış değildir. Hal böyle olunca işe iade isteğinin reddine karar verilmesi gerekirken kabulü yönünde hüküm kurulması hatalıdır.
Sonuç:
Belirtilen sebeplerle, 4857 sayılı İş Kanunu"nun 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir..
HÜKÜM : Yukarıda belirtilen nedenlerle;
1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Davanın REDDİNE;
3-Karar tarihi itibariyle alınması gerekli olan 59,30 TL harçtan peşin alınan 29,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 30,20 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalı tarafından yapılan 409,85 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5-Yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan maktu 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
7-Yatırılan gider avanslarından varsa kullanılmayan bakiyelerinin ilgili tarafa iadesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 05.04.2021 tarihinde oybirliği ile kesin olarak karar verildi.