19. Hukuk Dairesi 2014/14403 E. , 2015/12099 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki birleşen tazminat-itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın reddine, birleşen davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı-birleşen dosya davalısı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmiştir. Belli günde davacı-birleşen dosya davalısı vek.Av. ... ile davalı-birleşen dosya davacısı vek.Av. ..."nın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, taraflar arasında 03.02.2005 tarihli acentelik sözleşmesinin süresinin mutabakatla 2010 yılına kadar uzatılmasına, davalının ürettiği makinaların tanıtımı ve Çin mallarına yönelik imajı değiştirmek amacıyla davacının büyük gayret sarf etmesine rağmen davalının 18.10.2006 tarihinde Türkiye’de şube açarak distribütörlük sözleşmesine aykırı hareket ettiğini ve malların satışını bizzat yaptığı gibi bu ürünler sebebiyle müvekkili hesabına tahakkuk eden komisyon bedellerini de müvekkiline aktarmadığını, davalının müvekkilinin müşteri portföyünü kullanarak kazanç kaybına yol açtığını, haksız rekabet hükümleri gereğince müvekkilinin zararının tazmin edilmesi ve vaki haksız rekabetin önlenmesi gerektiğini, davalının, müvekkiline arızalı ürünler gönderip, gerektiğinde yedek parça ve teknik servis hizmeti sunmaması nedeniyle basında müvekkili aleyhine haberlerin çıkmasına yol açtığını, müşteriler ve piyasa nezdinde müvekkilinin manevi şahsiyetine zarar verdiğini iddia ederek 100.000 TL.komisyon alacakları, 100.000 TL.haksız rekabet nedeniyle uğranılan maddi zarar ve 50.000 TL manevi tazminatın faiziyle tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili, ıslah dilekçesi ile maddi tazminat taleplerini artırarak 2.528.875,45 TL.nin tahsilini istemiştir.
Davalı vekili, davacının aldığı malların bedelini ödemeyerek sözleşme koşullarına uymadığını, toplam borcunun 9.700.000 USD yi aşması nedeniyle müvekkilinin, davacı ile 26-28 Ekim 2005 tarihlerinde memorandum imzalayarak kabaran davacı şirketin borçlarının azalması için yeni bir ödeme takviminin belirlendiğini, hem de bir takım makinaların iadesinin öngörüldüğünü, ayrıca bazı makinaların davacı tarafından satılmaması halinde 2006 yılı sonunda kurulması öngörülen bir şirkete devri yönünde karar alındığını, davacı şirketin yükümlülüklerini yerine getirmemeye devam etmesi üzerine 27.04.2006 tarihinde yeni bir memorandum imzalandığını, ancak davacının borçlarını söz verdiği şekilde ödememesi üzerine davacı ile 22.09.2006 tarihinde yeni bir memorandum imzalandığını ve davacının borcunu 2006 yılının sona ermesinden önce ödemesi hususunda anlaşmaya varıldığını, bu memorandumdaki ödeme takvimine davacının uymaması nedeniyle müvekkili şirketin kendi ülkesindeki kambiyo yükümlülükleri nedeniyle sıkıntıya girdiğini ve mali takibata uğradığını, bu durumu davacıya 21.12.2006 tarihli faksla bildirdiğini, ödeme takvimine uyulmasının istendiğini, davacının ise 23.12.2006 tarihli cevabi faksla müşterileriyle yaşadıkları sıkıntıdan bahsederek, borcu kararlaştırılan takvim uyarınca ödeyemeyeceğini, 1.583.370 USD bakiye borcun, taksitler halinde yapacakları ödemelerle 28.12.2007 tarihinde tamamını ödeyeceklerini bildirdiğini, bunun üzerine müvekkilince 25.12.2006 tarihli faksla davacı şirketin bayiliği feshedilerek borcun en geç 28.07.2007 tarihine kadar ödemesinin ihtar edildiğini, davacı şirket yetkilisinin aynı gün gönderdiği faksla talebi kabul etmediklerini bildirdiğini, Haziran 2006 döneminde davacının 1.284.678 USD"lik borcunu ödememesi nedeniyle 02.06.2007 tarihli borç ödeme tablosu sözleşmesi yapılarak karşılıklı imzalandığını, davacının bu ödeme tarihine de uymamasından dolayı alacakların tahsili için icra takibine girişildiğini, müvekkili şirketi zor durumda bırakmak için davacının bu davayı açtığını, iddiaların asılsız olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Birleşen dosyada davacı vekili, taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklanan alacağın tahsili için girişilen icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini iddia ederek, itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, taraflar arasında akdedilen sözleşmeye göre müvekkilinin davacının Türkiye distribütörü olup, davacının yükümlülüklerinden kaçınmak için sözleşmenin şifahi olarak feshedildiğini iddia ettiğini, davacı tarafın cari hesap alacağına karşılık müvekkilinin komisyon ve tazminat alacaklarının mevcut olup, takas-mahsup yapılması gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere ve bilirkişi raporlarına göre, taraflar arasındaki 03.02.2005 tarihli distribütörlük sözleşmesine yanların 2005 Ekim ayına kadar uygun hareket ettikleri, ancak asıl dava davacısının borçlarını ödemede güçlüğe düşmesi üzerine borcun yapılandırılması yönünden 3 adet memorandum imzalandığı ve 1.284.678 USD borcun kabul edildiği, son yapılan 22.09.2006 tarihli memorandum ile bir kısım makinelerin Çin’e iadesinin, bir kısım makinelerin ise dava dışı SMTCL firmasına verileceğinin kararlaştırıldığı, böylece davacının Türkiye"deki münhasır satış yetkisinin kaldırılıp, yanlar arasında ortak iradeyle 03.02.2005 tarihli sözleşmenin münhasırlık yetkisi veren hükümlerinin tadil edilmesi nedeniyle asıl davadaki davalı şirketin Türkiye"de gelişen olaylara bağlı şube açtığı 18.10.2006 tarihinin, borç yapılandırmasına ait son memorandum tarihi olan 22.09.2006 tarihinden sonrasına ait olması nedeniyle, benimsenen bilirkişi Azra Arkan Serim görüşü dışındaki, davacının komisyon alacağı, portföy tazminatı alacağı oluştuğuna ilişkin diğer bilirkişi görüşlerine katılınmadığı, bu kapsamda asıl davanın yerinde görülmediği,
Birleşen dava yönünden ise, tarafların ortak imzalarını taşıyan 02.06.2007 tarihli borç tablosu ve ödeme sözleşmesi ile birleşen dava davalısının kayıtlarına göre, davacının takip tarihi itibariyle toplam alacağının 1.232.791,08 USD olduğu, alacağın likit bulunduğu, davalının tazminat isteminin koşullarının bulunmadığı gerekçesiyle asıl davanın reddine, birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı-birleşen dosya davalısı vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı-birleşen dosya davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı-birleşen dosya davacısı yararına takdir edilen 1.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacı-birleşen dosya davalısından alınarak davalı-birleşen dosya davacısına ödenmesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 06.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.