4. Ceza Dairesi 2014/1757 E. , 2015/1862 K.
"İçtihat Metni"Tebliğname No : KYB - 2013/347839
Yaralama ve hakaret suçlarından suça sürüklenen çocuk E.. B..’nin, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 86/2, 125/1-4 ve 31/3. maddeleri gereğince 2 ay 20 gün hapis ve 2 ay 10 gün hapis cezaları ile cezalandırılmasına dair, Adana 2. Çocuk Mahkemesinin 28/12/2006 tarihli ve 2006/603 esas, 2006/771 sayılı kararının, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 08.11.2013 gün ve 347839 sayılı istem yazısıyla dava dosyası Dairemize gönderilmekle incelendi:
İstem yazısında; “Dosya kapsamına göre, evvelce hapis cezasına ilişkin hükümlülüğü bulunmayan sanık hakkında tayin olunan kısa süreli hapis cezasının, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 50/3. maddesindeki “Daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş olmak koşuluyla, mahkûm olunan otuz gün ve daha az süreli hapis cezası ile fiili işlediği tarihte onsekiz yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş bulunanların mahkûm edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, birinci fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilir” hükmü uyarınca, anılan maddenin 1. fıkrası bentlerindeki seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesinin zorunlu olduğu gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
I-Olay:
Yaralama ve hakaret suçlarından suça sürüklenen çocuk E.. B.. hakkında yapılan yargılama sonucunda, Adana 2. Çocuk Mahkemesinin 28/12/2006 tarihli kararı ile kısa süreli hapis cezalarıyla cezalandırılmasına karar verilerek, cezalarının ertelendiği, yüze karşı verilen kararın temyiz edilmeksizin kesinleşmesinden sonra sanığın deneme süresi içerisinde işlemiş olduğu kasıtlı bir suçtan mahkum edilmesi üzerine, erteli cezalarının aynen infazı için ihbarda bulunulduğu, ancak ilk kararda TCK’nın 50/3. maddesindeki seçenek yaptırımların uygulanması zorunluluğuna uyulmaması nedeniyle, kanun yararına bozma yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
II- Kanun Yararına Bozma İstemine İlişkin Uyuşmazlığın Kapsamı:
Suç tarihinde 18 yaşından küçük olan ve daha önce hapis cezasına mahkum edilmeyen sanık hakkında, hükmolunan kısa süreli hapis cezalarının TCK’nın 50/3. maddesi uyarınca, aynı Kanunun 50/1. maddesinde belirtilen seçenek yaptırımlara çevrilmesi zorunluluğunun gözetilmemesine ilişkindir.
III- Hukuksal Değerlendirme:
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 50. maddesinin 1. fıkrasında; “Kısa süreli hapis cezası, suçlunun kişiliğine, sosyal ve ekonomik durumuna, yargılama sürecinde duyduğu pişmanlığa ve suçun işlenmesindeki özelliklere göre; a) Adlî para cezasına, b) Mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle, tamamen giderilmesine, c) En az iki yıl süreyle, bir meslek veya sanat edinmeyi sağlamak amacıyla, gerektiğinde barınma imkanı da bulunan bir eğitim kurumuna devam etmeye, d) Mahkûm olunan cezanın yarısından bir katına kadar süreyle, belirli yerlere gitmekten veya belirli etkinlikleri yapmaktan yasaklanmaya, e) Sağladığı hak ve yetkiler kötüye kullanılmak suretiyle veya gerektirdiği dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranılarak suç işlenmiş olması durumunda; mahkûm olunan cezanın yarısından bir katına kadar süreyle, ilgili ehliyet ve ruhsat belgelerinin geri alınmasına, belli bir meslek ve sanatı yapmaktan yasaklanmaya, f) Mahkûm olunan cezanın yarısından bir katına kadar süreyle ve gönüllü olmak koşuluyla kamuya yararlı bir işte çalıştırılmaya, çevrilebilir." 2. fıkrasında "Suç tanımında hapis cezası ile adlî para cezasının seçenek olarak öngörüldüğü hallerde, hapis cezasına hükmedilmişse; bu ceza artık adlî para cezasına çevrilmez." 3. fıkrasında ise "Daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş olmak koşuluyla, mahkûm olunan otuz gün ve daha az süreli hapis cezası ile fiili işlediği tarihte onsekiz yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş bulunanların mahkûm edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, birinci fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilir." hükümleri yer almaktadır.
İncelenen somut olayda; anılan Kanun hükümleri dikkate alınarak yapılacak değerlendirmeye göre, suç tarihinden önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş ve suçların işlendiği 22/09/2005 tarihinde 18 yaşından küçük olan sanığa, hakaret ve yaralama suçlarından verilen kısa süreli hapis cezalarının, TCK"nın 50/3. maddesindeki amir hüküm gereğince, anılan maddenin 1. fıkrasında belirtilen seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesi zorunluluğunun gözetilmemesi hukuka aykırıdır.
IV- Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,
1-Yaralama ve hakaret suçlarından suça sürüklenen çocuk E.. B.. hakkında, Adana 2. Çocuk Mahkemesince verilen 28/12/2006 tarih ve 2006/603 esas, 2006/771 sayılı kararının, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
2-Karardaki hukuka aykırılık sanığa daha hafif bir cezanın verilmesini gerektirmekle, aynı Kanun maddesinin 4-d fıkrası uyarınca, dosyadaki belge ve bilgiler ile sanığın kişisel, sosyal ve ekonomik durumu da gözetilerek,
a-Yaralama suçundan TCK"nın 86/2 ve 31/3. maddeleri uyarınca verilen 2 ay 20 gün hapis cezasının, TCK"nın 50/1-a ve 52/2. maddeleri uyarınca günlüğü takdiren 20 TL"den paraya çevrilerek, sanığın 1.600 TL adli para cezasıyla CEZALANDIRILMASINA,
b-Hakaret suçundan TCK"nın 125/1-4 ve 31/3. maddeleri uyarınca verilen 2 ay 10 gün hapis cezasının, TCK"nın 50/1-a ve 52/2. maddeleri uyarınca günlüğü takdiren 20 TL"den paraya çevrilerek, sanığın 1.400 TL adli para cezasıyla CEZALANDIRILMASINA,
3-TCK"nın 52/4. maddesi gereğince adli para cezalarının aylık 24 eşit taksitler halinde ödenmesine,
4-Sonuç cezaların niteliğine göre TCK"nın 51. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün karardan çıkarılmasına, kararın diğer yönlerinin olduğu gibi bırakılmasına, 22.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.