3. Hukuk Dairesi 2015/17809 E. , 2017/2510 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı ,davalının kaçak elektrik kullandığını ve bu nedenle hakkında 08.10.2013 tarihinde 25.449,11TL kaçak elektrik kullanma bedeli tahakkuk ettirildiğini,söz konusu bu bedel davalı tarafından ödenmeyince hakkında ..... 2.İcra Müdürlüğünün 2014/1370 sayılı takip dosyası ile icra takibine başlanıldığını,davalının haksız olarak icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz ettiğini ileri sürerek,yetkiye ve borca itirazın iptaline,lehlerine % 20 den aşağı olamamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, kaçak olarak veya herhangi bir şekilde sayaçtan geçirilmemiş elektrik kullanımının olmadığını, bu konu ile ilgili olarak ....2.Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/61 Esas, 2014/319 Karar sayılı davasında hakkında beraat kararı verildiğini savunarak,davanın reddini istemiştir.
Mahkemece,yetkili İcra Dairesinde yapılan bir takip olmadığından dava şartı yokluğundan dolayı davanın HMK’nun 115/2 maddesi uyarınca usulden reddine karar verilmiş,hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kaçak elektrik tüketim bedelinden kaynaklanan icra takibine itirazın iptaline ilişkindir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 6. maddesi "Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir." hükmünü getirmiş olup madde metninden de açıkça anlaşıldığı üzere dava açmadaki genel yetki kuralını düzenlemiştir. Somut olayda, haksız fiilden kaynaklanan bir alacak talebi söz konusu olup, aynı Kanun"un 16. maddesinde "Haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir." hükmü getirilmiş olup, haksız fiilden doğan davalarda seçimlik hak genişletilmiştir.
Şu durumda, dava konusu olayda, haksız fiil nedeniyle zarara uğranıldığı iddia edildiğinden zarar görenler, davayı kendisinin veya davalının yerleşim yeri mahkemesinde veya haksız eylemin meydana geldiği yer mahkemesinde açabilir. Bu seçeneklerden herhangi birini kullanmak, bu tür davalarda, davacıya tanınmış bir haktır.
Somut olayda;mahkemece;her ne kadar haksız fiilin işlendiği yerin ........,zararın orada meydana geldiği,zarar görenin yerleşim yeri adresinin de İzmir ....ndan..... İcra Dairelerinin dava konusu takip yönünden yetkisiz ....,davalının adresi itibariyle de ....İcra Dairelerinin yetkili ....,yetkili icra dairesinden yapılmış bir takip bulunmasının dava şartı .... ve bu hususun mahkemece davanın her aşamasında kendiliğinden dikkate alınması gerektiği gerekçe gösterilerek yetkili icra dairesinde yapılan bir takip olmadığından bahisle dava şartı yokluğundan davanın HMK’nun 115/2 maddesi uyarınca davanın usulden reddine karar verilmiş ise de,dava ve icra takip tarihi itibariyle davaya konu haksız eylem yönünden davacının yerleşim yeri adresinin ilgili Ticaret Sicil Gazetesi kayıtları da temin edilmek suretiyle belirlenmesi suretiyle yetkili mahkemenin tespiti gerektiği kuşkusuzdur.Bu husus gözardı edilerek hüküm tesisi yoluna gidilmesi doğru görülmemiştir.
Hal böyle olunca mahkemece;yukarıda ifade edilen yasa hükümleri ve açıklamalar da dikkate alınmak suretiyle;davacının dava ve icra takip tarihi itibariyle yerleşim yeri adresinin Ticaret Sicil Gazetesi kayıtları ve ilgili diğer belgeler de temin edilmek suretiyle tespiti ile yetkili mahkemenin buna göre belirlenmesi gerekirken,eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş,bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.