13. Hukuk Dairesi Esas No: 2018/604 Karar No: 2019/801 Karar Tarihi: 30.01.2019
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2018/604 Esas 2019/801 Karar Sayılı İlamı
13. Hukuk Dairesi 2018/604 E. , 2019/801 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalıdan 09.11.2010 tarihli noter satış sözleşmesiyle 2. el bir araç satın aldığını, aracın çakme belgeli ve ağır hasarlı olduğunu sonradan öğrendiğini, kendisine bu konuda bilgi verilmediğini, ayrıca araca emniyet tarafından mahkeme kararıyla el konulduğunu, araçla ilgili devam eden bir ağır ceza dosyası olduğunu, bu dosyada aracın motor ve şesi numarasının değiştirildiği iddalarının yer aldığını beyanla satış bedeli ile araç için yaptığı zorunlu ve iyileştirici masrafların 22.800,00 TL olarak faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, eldeki davayla hem ayıba hemde zapta karşı tekeffül hükümlerine dayanarak satış bedelinin ve araç için yaptığı masrafların davalıdan tahsilini istemiştir. Davalı araçtaki işlemlerle ilgili her hangi bir bilgisi olmadığını, kendisinin de aracı bir başkasından satın aldığını savunmuştur. Mahkemece, alınan bilirkişi raporuna göre davanın reddine karar verilmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda devam eden ceza dosyasına rağmen aracın şase ve motor numarasının orijinal olduğu kanaati bildirilmiş itiraz üzerine alınan ek raporda ise heyet daha ayrıntılı inceleme yapılabilmesi için uzman bir bilirkişi heyetine dosyanın gönderilmesi gerektiğini belirtmiştir. Bu haliyle mahkemece alınan bilirkişi raporunun denetime elverişli ve yeterli olduğundan bahsedilemez. Araca el konulmasına neden change işlemiyle ilgili ayrıntılı bir inceleme yapılmak üzere yeniden konusunda uzman bilirkişilerden rapor alınması gerekmektedir. Kaldı ki, davacı aynı zamanda aracın kendisine satılmadan önce ağır hasarlı bir trafik kazasına karıştığını ve çekme belgeli olduğunu iddia etmiş, dosya içerisine alınan emniyet kayıtları da bunu doğrulamıştır. Aracın kaza sonrası çekme belgeli şekilde satıldığı ancak taraflar arasındaki sözleşmede buna ilişkin bir ibare olmadığı anlaşılmıştır. Davacının bu yöndeki talebi, Borçlar Kanununun 194 (T.B.K.nun 219 md.) ve devamı maddelerinde düzenlenen, ayıba karşı tekeffül hükümlerinden kaynaklanmaktadır. Davacının, satın aldığı araçla ilgili olarak Trafik Şube Müdürlüğü"nce tutulan kayıtları, aracın sigorta kayıtlarını, TRAMER kayıtlarını inceleme, TRAMER"e SMS atarak bilgi edinme yükümlülüğü de yoktur. Davalı taraf, satış öncesinde davacıyı aracın hasarlı olduğu konusunda bilgilendirdiğini veya davacının bu hususu bildiğini ispatlayamamıştır. Satışa konu araç hukuki ayıplıdır. Satıcı ayıpların varlığını bilmese bile onlardan sorumludur. Davalı satıcının ayıba karşı tekeffül borcu bulunmaktadır. Mahkemece, anlatılanlar ışığında değerlendirme yapılarak bir sonuca varılması gerekirkeni bu hususlar göz önüne alınmaksızın yetersiz bilirkişi raporuna dayanarak davanın reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30/01/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.