Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/7486 Esas 2015/12087 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/7486
Karar No: 2015/12087
Karar Tarihi: 06.10.2015

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/7486 Esas 2015/12087 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, davalıyla yaptığı bayilik sözleşmesinin devam ederken davalının başka bir dağıtım firmasıyla anlaşarak sözleşme şartlarını ihlal ettiğini ve müvekkilinin rızasını almadan malları pazarladığını iddia etmiştir. Müvekkilin haklı nedenle sözleşmeyi feshettiğini ve kar mahrumiyeti talep ettiğini belirterek dava açmıştır. Mahkeme, davalının sözleşme şartlarına uymadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar vermiştir. Ancak Yargıtay, davacının feshinin haklı olmadığı ve sözleşmede belirtilen fesih bildirim usulüne uygun olmadığı gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar vermiştir. Kanun maddeleri hakkında bilgi verilmemiştir.
19. Hukuk Dairesi         2015/7486 E.  ,  2015/12087 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -
    Davacı vekili, müvekkiliyle davalının 02/03/2011 tarihli ve 5 yıl süreli LPG bayilik sözleşmesi yaptığını, ancak sözleşme devam ederken davalının müvekkilinin rızasını almadan başka bir dağıtım firmasıyla anlaştığını ve onun mallarını pazarladığını, bu durumun ... Sulh Hukuk Mahkemesi" nce de tespit edildiğini, bunun üzerine müvekkilince sözleşmenin 30.03.2012 tarihli ihtarla haklı nedenle feshedildiğini, sözleşme uyarınca müvekkilinin kar mahrumiyeti talep edebileceğini belirterek, şimdilik 20.000-TL kar mahrumiyeti bedelinin 03.02.2012" den itibaren ticari faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, bilahare ıslah ile talebini arttırarak toplamda 99.223-TL" nin 03/02/2012"den itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.
    Davalı vekili, davacının ihtar ve dava dilekçesindeki beyanlarının çelişkili olduğunu, mahkemece yapılan tespiti kabul etmediklerini, bayilik sözleşmesinde her ne kadar müvekkilinin imzası var ise de, sözleşmenin başlık kısmında farklı bir firma adının yazılı olduğunu, bu nedenle sözleşmenin müvekkilini bağlamayacağı, sözleşmede davacı aynı yerde yeni bayilikler verme hakkına sahipken müvekkiline ise rekabet yasağı getirilmiş olması nedeniyle sözkonu sözleşme maddesinin haksız şart olup geçerli olmadığını beyanla, davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, bayilik sözleşmesinin 23. maddesinde kar mahrumiyetinin düzenlendiği, buna göre sözleşme ihlali sebebiyle davacının sözleşmeyi feshetmesi halinde bayiden zarar ve ziyanını, kar mahrumiyetini talep edebileceği, davalının bayilik sözleşmesi şartlarına uymadığı ve süre dolmadan başka bir firmanın tüplerini sattığı, bu nedenle davacının sözleşmeyi feshettiği, buna göre hesaplanan kar mahrumiyetinin 99.223,11-TL olduğunun belirlendiği, taraflar tacir olup ticari faiz istenmesinin de yerinde olduğu gerekçeleriyle, davanın kabulü ile, 20.000-TL" nin dava tarihinden, 79.203,11-TL"nin ıslah tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan alınıp davacıya ödenmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava konusu bayilik sözleşmesinin 3/b maddesinde başka firmaya ait malın satışı yasaklanmıştır. Sözleşmenin 22. maddesinde ise, ."...bu anlaşma ve ayrılmaz ekleriyle bayiye yüklenen borç ve mükellefiyetlerden birinin ihlali halinde, ..., münasip bir süreyi havi bir ikaz ihtarını müteakip bayilik anlaşmasını feshedebilir ......" ın bu anlaşmada yazılı ihtarsız fesih haklarıyla, anlaşmayı feshetmeksizin diğer müeyyideleri uygulama hakkı saklıdır." denilerek, kural olarak sözleşmeye aykırılık halinde münasip bir mühlet verildikten sonra sözleşmenin feshedileceği düzenlenmiştir. Somut olayda, davacı dağıtıcı firma davalıya ihtar çekmişse de, bu ihtarda münasip bir süre vermeden sözleşmeyi feshettiğini bildirmiştir. Dava konusu sözleşmeye aykırılığın konusu olan 3/b maddesinde süre verilmeksizin ya da ihtarsız olarak sözleşmenin feshedilebileceğine dair bir hüküm de yoktur. Buna göre, davacının bu şekildeki fesih usulü, sözleşmede gösterilen fesih bildirim usulüne uygun olmadığından haklı bir fesih olarak kabul edilemez.
    Mahkemece, davacının feshinin haksız olduğu kabul edilerek, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 06.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.