1. Hukuk Dairesi 2014/19037 E. , 2017/2019 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi, ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabul kısmen reddine ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 18.04.2017 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vekili Avukat gelmedi, temyiz edilen vekili Avukat ... geldiler duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Dava, çaplı taşınmazda kat irtifakı kurulu bağımsız bölüme el atmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.
Davacı, kayden maliki olduğu 1506 ada 1 parsel sayılı taşınmazdaki zemin kat 1 nolu dairesinin davalı tarafından işgal edildiğini, ihtara rağmen de boşaltılmadığını ileri sürerek el atmanın önlenmesine ve ecrimisile karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davaya konu dairede kooperatif yönetiminin izniyle oturduğunu, daireye masraf da yaptığını, ayrıca tapu iptali-tescil davası açtığını belirtip davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davalının ihtara kadar taşınmazda iyiniyetle oturduğu, ihtardan sonra fuzuli şagil konumuna düştüğü gerekçesiyle el atmanın önlenmesine ve kısmen ecrimisile karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden, dava konusu 1506 ada 1 parsel sayılı taşınmazdaki kat irtifakı kurulu zemin kat 1 nolu bağımsız bölümün "27.02.2008 - ferdileşme" suretiyle davacı adına kayıtlı bulunduğu; davalının anılan bağımsız bölümde oturduğu; taşınmazın boşaltılması için davacı tarafından gönderilen 11.07.2012 tarihli noter ihtarnamesinin davalıya 12.07.2012 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmaktadır.
Gerçekten de, davacının mülkiyet hakkına üstünlük tanınarak el atmanın önlenmesine ve ihtarname ile davalının çekişmeli bağımsız bölümde oturmasına yönelik muvafakatin sona erdiği benimsenerek ecrimisile karar verilmesinde kural olarak bir isabetsizlik yoktur. Davalının öteki temyiz itirazları yerinde değildir, reddine.
Ne var ki, davalının iyiniyetli zilyet olarak taşınmaza masraf yaptığı yolundaki savunması üzerinde durulmamıştır.
Bilindiği üzere, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nun(TMK) 994. maddesi;
"İyiniyetli zilyet, geri vermeyi isteyen kimseden şey için yapmış olduğu zorunlu ve yararlı giderleri tazmin etmesini isteyebilir ve bu tazminat ödeninceye kadar şeyi geri vermekten kaçınabilir.
İyiniyetli zilyet, diğer giderler için tazminat isteyemez. Ancak, şeyin geri verilmesinden önce kendisine bu giderler için bir tazminat önerilmezse, kendisi tarafından o şeyle birleştirilen ve zararsızca ayrılması mümkün bulunan eklemeleri o şeyi geri vermeden önce ayırıp alabilir.
Zilyedin elde ettiği ürünler, yaptığı giderler sebebiyle doğan alacaklarına mahsup edilir." hükmünü içermektedir.
Değinilen düzenleme ile iyiniyetli zilyede tanınan hakların def"i olarak (savunma yoluyla) ileri sürülebileceği kuşkusuzdur.
Hal böyle olunca, TMK"nın 994. maddesi çerçevesinde tarafların tüm delilleri toplanarak hükme yeterli bir araştırmanın yapılması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik soruşturma ile hüküm kurulması isabetsizdir.
Kabule göre de, ihtarnamenin davalıya tebliğ tarihinden itibaren hükmedilecek ecrimisil tutarı 1.859,70-TL olması gerekirken, fazla ecrimisile hükmedilmesi doğru değildir.
Davalının temyiz itirazı açıklanan nedenlerden ötürü yerindedir. Kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 18.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.