19. Hukuk Dairesi 2015/7057 E. , 2015/12085 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkili banka ile davadışı .... arasında imzalanan genel kredi sözleşmesini davalıların da müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatı ile imzalayarak toplam 268.000-TL" lik banka alacağına kefalet ettiklerini, kullandırılan kredilerin ödenmemesi nedeniyle hesabın kat edilerek ihtar gönderildiğini, buna rağmen borcun ödenmemesi nedeniyle davalılar hakkında .... İcra Müdürlüğü" nün 2013/430 sayılı dosyası üzerinden icra takibine geçtiklerini, davalıların itirazları üzerine takibin durduğunu belirterek, itirazların iptaline, takibin devamına ve davalılar aleyhine %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, hesap kat ihtarının müvekkillerine tebliğ edilmediğini, müvekkillerinin davadışı ...."ndeki ortaklıklarından ayrılmaları sebebi ile şirketle bir alakalarının kalmadığını, asıl borçlunun bankaya verdiği ipoteklerden dolayı ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapıldığını, müvekkilleri aleyhine mükerrer takip yapılmasını kabul etmediklerini, faizin fahiş olduğunu belirterek, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, davalı kefillerin kefalet limitlerinin 168.000-TL olduğu, sözleşmeye göre %80 oranında temerrüt faizi istenebileceği, ancak bankanın takip talebinde %54 oranında temerrüt faizini dikkate alması nedeniyle taleple bağlılık kuralı gereğince yıllık %54 oranındaki temerrüt faizinin uygulanması gerektiği, davalıların kefil sıfatına haiz oldukları, kredi sözleşmesinde kefillerin de müşteriye verilen ve iade edilmeyen çek yaprakları nedeniyle gayrinakdi çek yaprağından doğan banka risk bedelinin depo edilmesinden sorumlu olacaklarına dair açık bir düzenleme ve hüküm bulunmaması nedeniyle, kefil olan davalıların icra takibindeki sözkonusu çek yapraklarından dolayı bankanın gayrinakdi çek riski yönünden depo talebiyle ilgili bir sorumluluklarının olmadığı, kök ve ek rapordaki hesaplamaların hüküm kurmaya elverişli olduğu gerekçeleriyle, davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile, tahsilde tekerrür olmamak koşulu ile .... İcra Müdürlüğü" nün 2013/430 sayılı icra takibine yapılan itirazın iptali ile takibin, taksitli ticari krediden dolayı 57.284,32-TL asıl alacak, 11.893,20 TL işlemiş faiz, 594,66 TL BSMV, 380,14 TL de masraf olmak üzere toplam 70.152,32 TL üzerinden, ticari kredili mevduat hesabından dolayı 4.710 TL asıl alacak, 2.348,13 TL işlemiş faiz, 117,41 TL BSMV, 217,37 TL de masraf olmak üzere toplam 7.392,91 TL üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talep ile iade edilmeyen çek yapraklarından dolayı bankanın gayrinakdi çek riskinden doğan depo talebinin reddine, alacak likit olduğundan takibin devamına karar verilen toplam alacağın %20" si oranındaki icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Davacı banka vekili, hükme esas alınan bilirkişi raporuna karşı gerekçeli olarak itirazda bulunmuş, bu itiraz üzerine alınan ek rapor üzerine karar verilmişse de, bilirkişi raporu hükme esas alınacak nitelikte değildir. Davacı banka, kredi borcuna ilişkin yapılan tahsilatların tarihleri de dikkate alınarak, tahsilata kadar faiz yürütülüp, yapılan tahsilatların öncelikle faiz ve fer"ilerinden düşülmesi gerektiği yönünden rapora itiraz etmiştir. Ayrıca, dava konusu genel kredi sözleşmesine dayalı kredi borcunun hesaplanmasında, bankanın hesap kat tarihine kadar ve kat tarihinden temerrüde kadarki sürede anaparaya akdi faiz işletip, bulunan toplamın asıl alacağı oluşturacağı ve temerrütten itibaren de bu asıl alacağı oluşturan toplam tutara temerrüt faizi işletilebileceğinin dikkate alınması ve yine davacı bankanın beyanlarında belirttiği faiz uygulamalarının 17.09.2012 tarihine kadar %80 olup, bundan sonrası için davalılar lehine olacak şekilde %54 olarak uygulandığı itirazlarını da karşılayacak şekilde, yeni bir bilirkişi kurulundan banka kayıtları üzerinde inceleme yaptırılarak hüküm kurmaya elverişli rapor alındıktan sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuştur.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 06.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.