16. Hukuk Dairesi 2015/13644 E. , 2017/6294 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : UYGULAMA KADASTROSU
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Uygulama kadastrosu sırasında ... Mahallesi çalışma alanında bulunan ve tapuda Hazine adına kayıtlı bulunan eski 1421 parsel sayılı 2320 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 367 ada 4 parsel numarasıyla ve 1.376,15 metrekare yüzölçümlü olarak tespit edilmiştir. Davacı Hazine vekili; uygulama kadastrosu sırasında kendisine ait taşınmazın yüzölçümünün eksildiği iddiasına dayanarak Kadastro Müdürlüğü aleyhine dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine, mülkiyeti Hazine"ye ait 367 ada 4 parsel sayılı taşınmaza ait uygulama tutanakları ve eklerinin, uygulama kadastrosu tespitinin olağan usullere göre tamamlanması için Kadastro Müdürlüğü"ne gönderilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, uygulama kadastrosuna itiraz davalarında husumetin, itiraz eden kişiye ait taşınmazların eksik olarak hesap edilmelerine neden olan komşu taşınmaz veya taşınmazlar maliklerine yöneltilmesi gerektiği; davacının husumet yönelttiği Kadastro Müdürlüğünün işlemi yapan idare olup davada husumet ehliyetinin bulunmadığı kabul edilerek ve ön inceleme duruşması yapılmadan re"sen oturum açılarak karar verilmiş ise de, mahkemenin kabulünde isabet bulunmamaktadır.
Dava; 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 22/a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosuna itiraz niteliğindedir. Bu tür davalarda husumetin, yapılan tespit sonucunda, itiraz edenin taşınmazları aleyhine yüzölçümü artan ya da lehine ortak sınır değiştirilen taşınmazların maliklerine yöneltilmesi gerekir. Ancak; uygulama kadastrosu sonucunda lehine sınır değişikliği yapılan veya yüzölçümü artan taşınmaz veya taşınmazların bulunmaması halinde ise Kadastro Müdürlüğüne husumet yöneltilerek de dava açılabilir. Bu hususun aydınlığa kavuşturulabilmesi için de öncelikle mahallinde keşif ve uygulama yapılarak davacıya ait taşınmazların yüzölçümlerinde oluşan azalmaların hangi nedenden kaynaklandığı uzman fen bilirkişi raporuyla yöntemince saptanmalıdır. Bu şekilde araştırma, inceleme ve uygulama yapılmadan karar verilemez.
Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için; yerel bilirkişi kurulu ve taraf tanıkları ile uzman fen bilirkişi olduğu halde mahallinde keşif yapılmalıdır. Yapılacak keşifte, davacıya ait taşınmazın sınırları yerel bilirkişi kurulu ve tanık sözleri ile belirlenmeli; fen bilirkişisinden davacıya ait taşınmazın
yüzölçümlerinde oluşan eksilmelerin nereden kaynaklandığını açıklayan, ilgili yönetmelik gereği davacıya ait taşınmazın sınırlarının zeminde ne şekilde bulunduğunu irdeleyen, tesis kadastrosu paftası ile uygulama kadastrosu paftasını ayrı renklerle çakıştırmalı şekilde gösteren ayrıntılı rapor alınmalıdır. Ulaşılacak sonuca göre; davacıya ait taşınmazın yüzölçümünde oluşan eksilmenin hesaplama yönteminden kaynaklandığının anlaşılması halinde Kadastro Müdürlüğüne husumet yöneltilerek dava açılması yeterli görülerek davanın esastan reddine karar verilmelidir. Davacıya ait taşınmazın yüzölçümünde oluşan eksilmenin, komşu taşınmazlardan kaynaklandığının belirlenmesi halinde ise komşu parsellerin maliklerinin davaya dahil edilmesi için; davacıya ait taşınmazın yüzölçümünde oluşan eksilmelerin tescil harici taşınmazdan kaynaklandığının anlaşılması halinde ise Hazine ile ilgili Kamu Tüzel Kişilerinin davaya dahil edilmesi için davacıya imkan verilmelidir. Bu şekilde, Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 124. maddesi uyarınca yöntemince taraf teşkili sağlandıktan sonra, davanın esasına girilerek bir karar verilmelidir.
Mahkemece açıklanan yönler göz ardı edilerek taraflar davet edilmeksizin ve ön inceleme duruşması dahi yapılmadan re"sen oturum açılarak davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmesi isabetsiz olup, davacı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 10.10.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.