19. Hukuk Dairesi 2015/6549 E. , 2015/12080 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkilinin davalıya satıp teslim ettiği PE hurda ürün ile ilgili olarak 04/07/2013 tarih, 21.494,80-TL" lik faturayı düzenlediğini, davalının sözkonusu fatura ile ilgili müvekkiline gönderdiği 02.08.2013 tarihli ihtarında faturada PP ürün olarak yazıldığını ve birim fiyatının da 1-TL olması gerekirken 2-TL yazıldığını bildirdiğini, müvekkilince cevaben gönderilen ihtarda maddi hata sonucu PP yazıldığı, esasen PE ürün olduğu konusunda davalıya hak verildiği, ancak bu ürünün diğer ürüne göre daha pahalı olup birim fiyatının 2-TL yazılmasının doğru olduğunun bildirildiğini, buna rağmen fatura bedeli ödenmediğinden davalı aleyhine faturaya dayalı cari hesap alacağından dolayı ... İcra Müdürlüğü" nün 2013/9920 sayılı dosyasından icra takibi başlattıklarını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, tacir olan davalının basiretli davranmadığını, 8 günlük faturaya itiraz süresine ve ayıp iddiası varsa ayıp mıuayene ve ihbar sürelerine riayet etmediğini, kaldı ki burada ayıp da olmadığını, ürünlerin iade de edilmediğini beyanla, itirazın iptaline, takibin devamına ve davalı aleyhine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili ile davacı şirket arasında PE (Polietilel) cinsi plastik hurda alım satımına dair yazılı olmayan anlaşma olduğunu, buna istinaden daha önceki faturalarla (PP) yazılı şekilde 1-TL birim fiyatından mal alındığını, gerek bu faturalarda ve gerekse ihtilafa konu faturada malların cinsinin esasen PE olduğunu, davaya konu 04.07.2013 tarihli 9860 kg.lık mal faturasındaki plastikler balyalar açıldığında orta kısımlardaki malların dıştakilerle aynı kalitede olmadığının görüldüğünü, geri dönüşüme uygun olmayan 7080 kg.lık bu ayıplı kısımla ilgili olarak 1 gün sonra, yani 05.07.2013" de 188733 sayılı nakliye faturası ve kantar fişi ile davacıya iade işleminin gerçekleştirildiğini, buna rağmen davacı şirketin söz konusu ürünü 339600 sayılı fatura ile 2 katı bedelle fatura ettiğini, bu faturanın 01/08/2013 tarihinde müvekkiline gönderildiğini, müvekkilinin de 02/08/2013 tarihli ihtarnamesi ile faturada malın PE olması gerektiğine ve birim fiyatının da gerçekte 1-TL olduğuna yönelik faturaya itiraz ettiğini, buna rağmen bu faturaya istinaden icra takibine girişildiğini beyanla, davanın reddine ve davacı aleyhine tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, teslim edilen ürünün PE olduğunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmadığı, davalının bu ürünün kg.ının 2-TL değil, 1-TL olduğuna dair itirazda bulunduğu, sunduğu davadışı önceki faturalarda ürünün PP ve kg satış fiyatının 1-TL olarak gösterilmiş olduğu, davalının daha önce satışı yapılan ürünlerin de aslında PE ürünü olduğu halde PP ürünü olarak yazılmış olduğu iddiasının, anılan satışların yapıldığı tarihlerde hangi ürünün satıldığına dair geriye dönük inceleme yapılamayacağından ve bu dava konusu faturalı satışa emsal de alınamayacağından, zira her satıştaki ürünlerin farklı olabileceğinden dolayı dava konusu faturaya istinaden inceleme yapıldığı, dava konusu malın tesliminin yapıldığı tarihi itibari ile PE (Polietilel) ve PP (Polipropilen) ürünün satış fiyatının ne olabileceği konusunda ..." nın cevabında, anılan tarihler itibari ile PE ve PP ürünlerin satış fiyatının her iki ürün için de ürün kalitesi ve polimer yapısına göre 1,20 TL/Kg ile 2,00 TL/Kg birim fiyatları arasında değişkenlik gösterebileceğinin belirtildiği, buna göre davacı tarafça kesilen faturadaki ürünün kg fiyatının 2-TL olabileceğinin anlaşıldığı, aksi davalı tarafça ispat edilememiş olduğundan satılan ürünün kg fiyatının 2-TL olup, toplam bedelinin de 9860 kg üzerinden 19.720-TL ve KDV dahil miktarı ile 21.494,80-TL olduğu sonucuna varıldığı, davalının beyanlarında bahsettiği ayıplı ürünün davacı tarafa iade ve teslim edildiğine ya da ayıba dair iddialarını ispatlayamadığı, bu ürünlerin nakliyeciye tesliminden sonra kendilerince de üründen bir daha haber alınamadığının beyan edilmiş olduğu, bu nedenle bu beyan ve savunmalara itibar edilemeyeceği gerekçeleriyle, davanın kabulü ile, davalının .... İcra Müdürlüğü" nün 2013/9920 sayılı icra takibine itirazının iptali ile, takibin devamına, alacak likit olup yasal şartları oluştuğundan asıl alacağın % 20"si tutarında hesap edilen 4.298,96-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya ödenmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, satış sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. Taraflar arasındaki ihtarlardan satış konusu malın PE ürün olduğu anlaşılmaktadır. Uyuşmazlık, bu ürünün satış tarihindeki birim fiyatı üzerinedir. Davalı, faturada gösterilen birim fiyatına itirazda bulunmuş, davacı ise bu itirazı kabul etmemiştir. Mahkemece ..." ndan gelen yazıya itibar edilerek, dava konusu hurda ürünün birim fiyatının 2-TL olduğu kabul edilmişse de, bu kabul doğru olmamıştır. Mahkemece, ispat yükünün davacıda olduğu kabul edilerek, tarafların defterleri üzerinde inceleme de yaptırılarak, içinde hurda ürünler konusunda teknik uzmanlığı bulunan bilirkişinin de yeraldığı bilirkişi kurulundan rapor alınıp, PE ürünün satış tarihindeki birim fiyatı tespit edilip oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 06.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.