17. Hukuk Dairesi 2015/13163 E. , 2018/7001 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, 08/10/2013 tarihinde meydana gelen kazada ... plakalı araç sürücüsü ..."un vefat ettiğini, kazanın meydana gelmesinde davalının kusurlu olduğunu, davalının araç işleteni ve sürücüsü olduğu ... plakalı aracın zorunlu mali mesuliyet sigortasının bulunmadığını, müvekkili ... tarafından müteveffanın mirasçılarına 25/11/2013 tarihinde 18.584,00 TL ödendiğini belirterek ödedikleri tazminatın ödeme tarihinde itibaren reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, kusur oranını kabul etmediklerini, müvekkilinin kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunmadığını, müteveffaya ait aracın hızlı olması nedeniyle kontrolünü kaybederek bariyere çarptığını ve daha sonra kamyona çarparak durabildiğini, müteveffanın emniyet kemeri kullanmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne, 18.584,00 TL"nin 25/11/2013 tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş; hüküm, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava, ... tarafından, kazada ölenin yakınlarına ödenen destekten yoksun kalma tazminatının davalıdan rücuen tahsiline yönelik tazminat davasıdır.
Kaza tespit tutanağında, ... poliçesi bulunmayan araç sürücüsü davalı ... ve kazaya karışan kamyonun dava dışı sürücüsü ... kusurlu bulunmuş, sonradan kaza yaparak hayatını kaybeden ..."a ise kusur izafe edilmemiştir. ... Asliye Ceza Mahkemesinin 2013/253 E sayılı dosyasında alınan 19/03/2015 tarihli ... raporunda ise, davalı ... ve kazaya karışan kamyonun dava dışı sürücüsü ... asli kusurlu, müteveffa ... tali kusurlu bulunmuş, ancak ... Asliye Ceza Mahkemesince anılan ... raporu hükme esas alınmamış ve "her ne kadar sanıklar gerekli güvenlik önlemlerini aldıklarını beyan etmişlerse de tutanak mümzilerinin beyanları dikkate alınarak sanıklar ve müdafilerinin bu beyanlarına itibar edilmemiştir.13/10/2014 tarihli bilirkişi raporundan müteveffanın kaza yerine yaklaşık 500 metre mesafeden hafif meyilli olarak kaza yerine doğru seyir halinde olup herhangi bir görüş engeli olmadığı anlaşılmıştır. Yukarıdaki değerlendirmelere göre, müteveffanın görüş açısında olmasına göre yola dikkatini vermemiş, hızını far ışığı altındaki görüş mesafesine göre ayarlamamış, sol şeridi kullanabilecekken manevra kabiliyetini kullanmamış ve aynı araç içerisinde yan tarafında bulunan Hasbi Yamanol"un emniyet kemerini takmış olması nedeniyle yaralanmamış olması
dikkate alınarak ölüm sonucunun meydana gelmesindeki kusuru dikkate alınarak ... Kurumundan farklı olarak müteveffanın ASLİ KUSURLU olduğu, sanıkların tali kusurlu olduğu kanaatine varılarak" denilmek suretiyle, sanık ... hakkında hükmün açıklanmasının geriye bırakılmasına, diğer sanık ... hakkında ise adli para cezasına hükmedilmiş olup, dosyanın temyiz incelemesi için Yargıtay 12.Ceza Dairesinde bulunduğu anlaşılmıştır.
Eldeki davada mahkemece tarafların kusur durumunun tespiti amacıyla alınan 22.06.2015 tarihli bilirkişi raporunda ise özetle; müteveffa ..."un, etkin fren ve direksiyon tedbirine başvurmadığı ve emniyet kemerinin takılı olmadığı belirtilerek %20 oranında, davalı ... ve dava dışı ...ın, kazadan sonra 20 dk. geçmesine rağmen arkadan gelen sürücüleri uyarmak ve trafik seyir güvenliğini sağlamak için gerekli güvenlik tedbirlerini almadıkları, kaza yerinden en az 30 mt. uzağa yoldan geçen sürücüler tarafından 150 mt. den görülebilecek şekilde standart işaretleme yapma kuralına uymadıkları için %40"ar oranında kusurlu olduğu, beyan edilmiştir. Mahkemece, bu rapor hükme esas alınmıştır.
Ceza mahkemesi kararında ceza hakimi tarafından yapılan kusur değerlendirmesi ile ceza yargılaması sırasında alınan ... raporu ve mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporu arasında kusur dağılımına ilişkin çelişki bulunmaktadır.
Bu durumda mahkemece, ceza mahkemesi kararının kesinleşmesi beklenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması isabetli görülmemiştir.
3-6100 sayılı HMK"nın 331/2 maddesi uyarınca, görevsizlik kararı verilen ... 1. Asliye Ticaret Mahkemesindeki vekalet ücretinin görevli mahkemede hüküm altına alınması gerekirken, bu hususun dikkate alınmayışı da doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) ve (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 10/07/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.