7. Ceza Dairesi 2015/22808 E. , 2018/4549 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Kanuna muhalefet
HÜKÜM : Hükümlülük, erteleme, müsadere
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
1-Dava konusu 400 kg nargile tütününün soruşturma aşamasında ..."nce belirlenen CİF değerinin 4.000,00 TL, vergi miktarının ise 39.136,08 TL olarak hesaplandığı, bozma kararı sonrası yapılan yargılamada sanık müdafii suça konu eşyanın vergilerinin fahiş hesaplandığını belirterek yeniden belirlenmesini istemesi, sanığın da 02/06/2011 tarihli talimat mahkemesindeki savunmasında gümrüğün zararını karşılamak istediğini ancak miktar hususunda ihtilafın giderilmediğini belirtmesi karşısında, CMK.nun 231. maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılması müessesesine engel hali bulunmayan sanığa, dava konusu 400 kg nargile tütününün bilirkişi tarafından belirlenecek CİF değeri esas alınarak, ..."nce hesaplanacak "eşyanın ithalinde öngörülen ... vergileri ve diğer eş etkili vergiler ile mali yükler toplam tutarı olan miktarın kamu zararı olarak bildirilmesi ve sonucuna göre, gerektiğinde Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231/9. madde ve fıkrası da gözetilerek hükmün açıklanmasının geri bırakılması hususunda bir karar verilmesi gerektiği halde kamu zararının giderilmediği gerekçesi ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
2-Dairemizin 02/11/2010 tarih ve 2010/238 Esas, 2010/15696 Karar sayılı bozma ilamıyla, "5607 sayılı Kanunun 4/4. maddesinde "Bu Kanunda tanımlanan suçların, kaçakçılık fiillerini önlemek, izlemek, araştırmak ve soruşturmakla görevli kişiler tarafından veya meslek ve sanatın sağladığı kolaylıklardan yararlanmak suretiyle işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır" hükmü karşısında, yolcu otobüsünün sürücüsü olarak yurtdışından gelirken dava konusu eşyayı aracın değişik yerlerine gizleyerek yurda getiren sanık hakkında tayin edilen cezanın yarı oranında artırtılmaması suretiyle noksan tayini," şeklindeki gerekçeyle hükmün bozulmasına karar verilmiş ise de, Dairemizin değişen görüşü nedeniyle sanığın mesleğinin şoförlük olmasının tek başına suç işlenmesinde kolaylık sağlayan bir durum olmadığı gözetilmeden ve şoförlük mesleğinin atılı suçu işlemesinde sanığa ne şekilde kolaylık sağladığı da açıklanmadan 5607 sayılı Yasanın 4/4. maddesi uyarınca cezada artırım yapılmak suretiyle fazla ceza tayini,
3-01/03/2008 tarihinde yürürlüğe giren 5739 sayılı Yasanın 5. maddesi ile yapılan değişiklikle 5237 sayılı TCK.nun 50/6. madde ve fıkrasında yer alan “yaptırım” ibaresinin “tedbir” olarak değiştirilip, 5275 sayılı Yasanın 106. maddesinin 4. ve 9. yine 18/06/2014 tarihli 6545 sayılı Yasanın 81. maddesi ile 3. ve 8. fıkralarındaki değişiklikler gözönüne alındığında, ayrıca 10. fıkrasının da yürürlükten kaldırılması karşısında, infaz yetkisini kısıtlayacak şekilde adli para cezasının ödenmemesi halinde, ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrilmesine karar verilmesi,
4-Adli para cezasının bir gün karşılığının belirlenmesi sırasında uygulama maddesi olan TCK.nun 52/2. maddesinin fıkrasının gösterilmemesi suretiyle CMK.nun 232/6. madde ve fıkrasına aykırı davranılması,
5-Ertelenen uzun süreli hapis cezasına mahkum edilen sanık hakkında, hapis cezasına mahkumiyetin yasal sonucu olarak 5237 sayılı TCK.nun 53. maddesinin uygulanmaması,
6-Katılan ... İdaresi lehine hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret tarifesi uyarınca 1.100,00 TL yerine 500,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesi,
Yasaya aykırı, sanık müdafii ve katılan ... İdaresi vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 09/01/2018 günü oybirliğiyle karar verildi.