8. Hukuk Dairesi 2010/3910 E. , 2010/4680 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil
... mirasçıları; ... ve müşterekleri ile ...kayyımı ...Defterdarı, ... mirasçıları; dahili davalılar ... ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair ....Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 27.07.2009 gün ve 610/488 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi kayyımı temsilen Hazine vekili, davalı ...vekili taraflarından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, vekil edeninin 2682 ada 3 sayılı parselin zilyedi olduğunu, taşınmazı 31.10.1972 tarihinde ...’dan satın aldığını, o tarihten beri aralıksız çekişmesiz ve malik sıfatıyla zilyet olduğunu, her nasılsa satan ve ...adlı kişi adına tescil edilen taşınmazın vekil edenine devredilmediğini, adına tapu kaydı çıkan kişinin 1975 yılında öldüğünü belirterek tapu kaydının iptali ile vekil edeni adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalılardan ..., davada kayyım sıfatıyla temsil edilmiştir. Kendisine Niğde Defterdarı kayyım tayin edilmiş olup, kayyımı temsilen davaya giren Hazine vekili davanın reddini savunmuştur.
...olan davalılara dava dilekçesi “Muhatap o anda olmaması sebebiyle aynı konutta kendisinin alabileceğini beyan eden dayısı ... imzasına” tebliğ edilmiştir. Bu nedenle davanın davalıların yokluğunda sonuçlandırıldığı anlaşılmıştır.
Mahkemece, davacıların miras bırakanı ...’in 31.10.1972 tarihinde taşınmazı ...’dan satın aldığını, aralıksız çekişmesiz ve malik sıfatıyla zilyet olduklarını, 1961 yılında yapılan kadastro uygulaması ile 5/6 payın ... oğlu ..., 1/6 payın ise ... kızı ...adına tespit ve tescil edildiğini, tapu kaydının bu şekilde oluştuğunu belirterek her iki pay yönünden davanın kabulüne karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı... kızı ..."nin kayyımını temsilen Hazine vekili ile davalı ...’ın mirasçıları vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kazanmayı sağlayan zilyetlik ve harici satın alma hukuki sebebine dayalı olarak TMK.nun 713/1, 996 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14.maddesi gereğince açılan mülkiyetin aktarılmasına ilişkin tapu iptali ve tescil davasıdır.
Mahkemece, her iki pay yönünden davanın kabulüne karar verilmiş ise de, mahkemenin bu görüşüne katılma olanağı bulunmamaktadır. Dosya arasında bulunan Niğde Sulh Hukuk Mahkemesinin 02.04.2007 tarih ve 2007/309 Esas, 2007/306 Karar sayılı veraset belgesine göre, miras bırakan ... oğlu ... 06.06.1975 tarihinde ölmüştür. Dava ...denilmek suretiyle açılmış, adres ise, Koyunlu Kasabası-Niğde gösterilmiştir. Davalı pay maliki ...kızı ...ise eldeki dava dosyası arasında bulunan 2007/308 Esas, 2007/421 Karar sayılı veraset belgesiyle ilgili dosya kapsamına göre ölü olduğu ancak ölüm tarihinin eldeki dava dosyasıyla ekli dosyalardaki bilgi ve belgelerden saptanamadığı, kimlik bilgilerinin yetersiz olması nedeniyle Hatice’ye ait veraset belgesine ilişkin davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Davalılar vekili; dava dilekçesinin tebliğine ilişkin tebligatın usulsüz yapıldığını, vekil edenlerinin savunma haklarının kısıtlandığını açıklamış ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğiyle taşınmaz edinme koşullarının olayda gerçekleşmediğini bildirerek bozma isteğinde bulunmuştur. Gerçekten dava dilekçesi az yukarıda açıklandığı gibi “…dayısı ... imzasına …” tebliğ edilmiştir. Dava dilekçesinde ve karar başlığında ...için gösterilen adres hepsi için aynı olup Koyunlu Kasabası Aşağı mahalle Merkez/Niğde olarak gösterilmiştir. Temyiz dilekçesinde ise, hiç birinin gösterilen adreste ikamet etmedikleri Ankara ve Tokat illerinde temyiz dilekçesinde belirtilen adreslerde ikamet ettikleri saptanmıştır. Dosya kapsamı ve temyiz dilekçesi kapsamı birlikte değerlendirildiğinde dava dilekçesinin ... mirasçılarına yapılan tebliğ işleminin usulsüz olduğu açıktır. Saptanan bu hukuki olgular karşısında 1982 Anayasası’nın 36.maddesi gereğince davalı ... mirasçılarının savunma haklarının kısıtlandığının kabulü gerekir.
Şu halde mahkemece yapılacak iş; öncelikle temyiz dilekçesinde belirtilen davalı durumunda bulunan ... mirasçılarına 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümleri uyarınca yöntemine uygun bir biçimde bozma ilamının tebliğ edilmesi, tüm mirasçıların davaya katılımının sağlanması, böylece taraf teşkili sağlandıktan sonra davanın yürütülmesi gerekmektedir.
Bundan ayrı; davacı taraf 31.10.1972 tarihli harici satış senedine dayanak iptal ve tescil isteğinde bulunmuştur. Sözü edilen harici satış senediyle sadece ...’ın payı satın alınmıştır. Hatice’nin payı konusunda herhangi bir alım satım sözleşmesi söz konusu değildir. Dosyadaki bilgilere göre davacı taraf satın aldığı ...’a ait payla birlikte Hatice’nin payını da kullandıkları anlaşılmaktadır. Ne var ki, tapu kaydı paylı mülkiyet hükümlerine tabi olup, her pay bağımsız bir dava konusu olmaktadır. Dosyadaki bilgilere göre Hüseyin kızı Hatice’nin öldüğü anlaşılmakla birlikte hangi tarihte öldüğü ve mirasçı bırakıp bırakmadığı saptanamamıştır. ...tapuda 400/2400 pay sahibidir. Tapu iptali ve tescil davalarında kural olarak dava kayıt malikine, kayıt maliki ölmüş ise saptanacak mirasçılarına karşı açılır. Hatice’nin öldüğü en azından taraflarca uyuşmazlık konusu yapılmadığına göre Hatice’nin veraset belgesinin alınmasından sonra ancak mirasçılarına karşı tapu iptali ve tescil davası açılabilir. Bu durum karşısında Hatice’nin dava tarihinde ölü olduğunun kabulü gerekir. Bu konuda bir uyuşmazlık söz konusu değildir. TMK.nun 28.maddesi uyarınca kişilik ölümle son bulur. 4.5.1978 gün ve 4/5 sayılı Yargıtay İçtihatları Birleştirme Kararı gereğince de ölü kişiye karşı dava açılamaz ve aynı zamanda ölü kişi adına tescile karar verilemez. Açıklanan durum karşısında Hatice’ye kayyım tayin edilmek suretiyle davanın yürütülmesi de mümkün bulunmamaktadır. Kaldı ki, ...açısından da taraf teşkilinin sağlandığından söz edilemez. Hal böyle iken işin esasına girilerek Hatice’nin payı yönünden de mahkemece iptal ve tescile karar verilmiş olması yerinde bulunmamaktadır.
Davalılar vekili Avukat ... ile kayyım vekili Hazine Avukatı ...’un temyiz itirazları açıklanan bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle yerel mahkeme kararının belirtilen gerekçeyle HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenlerine göre diğer hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve 1.673,80 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden dahili davalılara iadesine 11.10.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.