Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/16205 Esas 2016/2542 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/16205
Karar No: 2016/2542
Karar Tarihi: 03.01.2016

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/16205 Esas 2016/2542 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2015/16205 E.  ,  2016/2542 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
    ...

    Taraflar arasındaki davada ....Asliye Hukuk ve ... Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı, görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Dava, harici taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile satılan bağımsız bölümün tapusunun iptali ve tescil ve tazminat, olmadığı takdirde taşınmaz bedeli ve uğranılan zararların tazmini istemine ilişkindir.
    ..... Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın, 4822 sayılı Kanunla değişik 4077 sayılı Kanun gereğince, tüketici mahkemesinin görevinde olduğu gerekçesi ile görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur.
    ... Tüketici Mahkemesince ise, davalının, 4077 sayılı Kanunun 3-f bendinde sayılan kişilerden olmadığı gerekçesiyle, görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur.
    4822 sayılı Kanunla değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra Kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Kanunun 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları, hizmet; bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyeti ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır.
    Bir hukukî işlemin 4077 sayılı Kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için kanunun amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukukî işlemin olması gerekir.
    4077 sayılı Kanun uyarınca, gerçek yahut tüzel kişilerin satıcı sıfatına sahip olması için arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde taraf olması, yahut asıl yüklenici konumunda bulunması şeklinde bir şart bulunmamaktadır.
    Dosya kapsamından, davacı vekilinin, davacı ile davalı satıcı şirket arasında iki parça taşınmazın satımına ilişkin olarak harici taşınmaz satış vaadi sözleşmesi düzenlendiği, davacının taşınmazların bedelini ödediği, ancak davalının taşınmazların tapuda devrini yapmadığnı ileri sürerek, devredilmeyen iki parça bağımsız bölüm bedelinin ve bu bölümlere ait aylık kira bedelinin belirlenerek tazminine karar verilmesi istemiyle dava açtığı anlaşılmaktadır.

    Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, konut satım sözleşmesine davalı ihtiyaç amacıyla satınalınan iki adet konut satışından kaynaklandığı, bu sözleşmenin varlığı ve geçerli olup olmadığının görevli mahkemece değerlendirileceği ve davacının 4077 sayılı Kanunda belirtilen “Tüketici” tanımına girdiği, davalının ise, kanunun yaptığı “satıcı” tanımına uyduğu anlaşılmakla, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamındaki uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HMK’nın ... ve .... maddeleri gereğince ... Tüketici Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 03/01/2016 gününde oy birliğiyle karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.