Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2017/2463 Esas 2017/2471 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/2463
Karar No: 2017/2471
Karar Tarihi: 06.03.2017

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2017/2463 Esas 2017/2471 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2017/2463 E.  ,  2017/2471 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın usulden reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I


    Dava, kira sözleşmesine dayalı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece davanın yasal süresi içinde açılmadığından bahisle usulden reddine karar verilmesi üzerine hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    İcra ve İflas Kanunu’nun 67/1 maddesinde “takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak genel hükümler dairesinde alacağın varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir” hükmü yer almaktadır. Anılan madde metninde de açıkça belirtildiği üzere itirazın iptali davasının itirazın alacaklıya tebliğ tarihinden itibaren bir sene içinde açılması gerekir.
    Olayımıza gelince; Davacı tarafından ...İcra Müdürlüğü"nün 2009/1638 Esas sayılı dosyasında 25.05.2009 tarihinde başlatılan icra takibinde 9.000.- TL alacağın yasal faizi ile davalıdan tahsili istenmiştir. Ödeme emrinin borçlulara 11.06.2009 tarihinde tebliği üzerine borçlular aynı gün icra takibine itiraz etmişlerdir. İcra dosyası içerisinde itiraz dilekçesinin alacaklıya tebliğine ilişkin belgeye rastlanmadığından yasada öngörülen hak düşürücü sürenin başlangıç tarihinin iş bu davanın açıldığı tarih olan 03.03.2015 tarihi olarak kabul edilmesi gerekir. İcra ve İflas Kanunu’nun 67/1 maddesinde öngörülen bir senelik süre hak düşürücü süre niteliğindedir. Hak düşürücü süreler kamu düzenine ilişkin olup, hâkimin bu süreyi kendiliğinden dikkate alması zorunludur. Bu nedenle hak düşürücü surelerin



    ../..

    -2-


    zamanaşımında olduğu gibi durması veya kesilmesi de söz konusu değildir. O halde mahkemece dava tarihi itibarıyla bir senelik hak düşürücü sürenin geçirilmemiş olması sebebiyle işin esası incelenerek karar verilmesi gerekirken davanın reddine karar verilmesi doğru değildir.
    Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı ...ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 06.03.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.













    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.