17. Hukuk Dairesi 2015/10479 E. , 2018/6993 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Davacı vekili, 30/10/2013 tarihinde müvekkilinin aracı ile ...-... yolunda seyir halinde iken asfalta kaygan bir maddenin yayılmış olmasından dolayı elektrik direğine çarparak kaza yaptığını, müvekkilinin aracı 15.000,00 TL piyasa değerinin altında 5.000,00 TL"ye satarak zarara uğradığını, ... İdare Mahkemesinde bu konuda dava açıtıklarını ancak görevsizlik kararı verildiğini belirterek fazlaya ilişkin hak ve alacakları saklı kalmak kaydıyla HMK nın 107. md. uyarınca 6.300,00 TL maddi zararın 30/10/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı idare vekili, yargı yolu itirazında bulunmuş, müvekkili İdarenin olayda kusuru bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulü ile, 6.300,00 TL maddi tazminatın, 30/10/2013 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş olup hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan ve hizmet kusuruna dayanılarak davalı Kurum aleyhinde açılan tazminat istemine ilişkin olduğundan İdari Yargılama Usulü Hakkındaki Kanun"un 2. maddesi hükmü uyarınca tam yargı davası olarak ikame edilmesi gerekmektedir. Görev kuralları kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece kendiliğinden dikkate alınması zorunludur. Esasen 2918 sayılı ..."nın hukuki sorumluluğa ilişkin 85. ve onu izleyen maddelerinde, araç işletenin sorumluluğu düzenlenmiş olup idarenin kusurundan kaynaklanan sorumluluğu bu yasa kapsamı dışında tutulmuştur.
2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanunun 19. maddesinde, "Adli, idari, askeri yargı mercilerinden birisinin kesin veya kesinleşmiş görevsizlik kararı üzerine kendisine gelen bir davayı incelemeye başlayan
veya incelemekte olan bir yargı mercii davada görevsizlik kararı veren merciin görevli olduğu kanısına varırsa, gerekçeli bir karar ile görevli merciin belirtilmesi için Uyuşmazlık Mahkemesine başvurur ve elindeki işin incelenmesini Uyuşmazlık Mahkemesinin karar vermesine değin erteler.
(Değişik ikinci fıkra: 23/7/2008 – 5791/9 md.) Yargı merciince, önceki görevsizlik kararına ilişkin dava dosyası da temin edilerek, gerekçeli başvuru kararı ile birlikte dava dosyaları Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilir." şeklinde düzenlenmiştir.
Dosya kapsamına göre, davacılar tarafından aynı istemli davanın öncesinde idari yargıda açıldığı, ... İdare Mahkemesi"nin 2014/480 E. sayılı kararı ile adli yargının görevli olması nedeniyle görevsizlik kararı verildiği anlaşılmaktadır. Ancak, davacı vekilince idare mahkemesi kararının kesinleştiği iddia edilmekte ise de ... İdare Mahkemesinin bu kararının kesinleşip kesinleşmediği dosya kapsamından anlaşılamamıştır.
Bu durumda eldeki davada, kendisine ikinci dava açılan ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin, daha önce verilen ... İdare Mahkemesinin iş bu dosyasını bulunduğu yerden getirterek, görevsizlik kararının kesinleşip kesinleşmediğini araştırması, ... İdare Mahkemesi kararının kesinleşmiş olması halinde, elinde derdest bulunan dava dosyasındaki yargılamayı durdurmak suretiyle (UMK m. 19/I), dosyayı kül halinde, yargı yolu uyuşmazlığının çözümlenmesi açısından Uyuşmazlık Mahkemesine göndermesi, verilecek kararı bekleyerek sonucuna göre karar vermesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı olduğu şekilde karar vermiş olması bozmayı gerektirmiştir.
2-Bozma ilamının kapsam ve şekline göre; davalı vekilinin, sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle,davalı vekilinin, sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 10/07/2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi.