17. Hukuk Dairesi 2017/4676 E. , 2018/6990 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tahkim davası hakkındaki Uyuşmazlık Hakem Heyetinin 10.04.2014 tarih ve 2014/1053 K sayılı ve İtiraz Hakem Heyetinin 26.06.2014 tarih 2014/İHK 437 sayılı kararının davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Başvuru sahibi Sigorta Tahkim Komisyonuna başvurusunda; müvekkillerinin murisi olan..."nın davalı ile akdetmiş olduğu Hayat Sigortası poliçelerinin mevcut olduğunu, murisin 05.06.2013 tarihinde vefat ettiğini, murise yapılan hayat sigortaları ile teminat altına alınan vefat teminat tutarlarının kendilerine ödenmesini talep ettiklerini, ancak "murisin ölüm nedeninin kanser olduğu" gerekçesiyle davalı yanca ödeme yapılmadığını belirterek, 58.500,00 TL olan poliçe teminat tutarlarının davalıdan alınarak miras payları oranında davacılara ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Sigorta Şirketi vekili, davacılar murisine kullandırılan kredilere ilişkin olarak muhtelif hayat sigorta poliçeleri tanzim edildiğini,sigorta poliçeleri üzerinde T.Vakıflar Bankası TAO"nun daini mürtehin kaydı bulunduğunu ve muvafakat verilip verilmediğinin sorulması gerektiğini, sözleşmede sigorta ettirenin T.Vakıflar Bankası TAO olduğunu ve primin Banka tarafından müvekkiline ödendiğini, poliçeden doğan hak ve borçların sigorta ettiren Bankaya ait olup davacının dava açma hakkı bulunmadığını ve davanın bu nedenle husumetten reddi gerektiğini ve ayrıca sigortalının sağlık beyanında gerçeğe aykırı beyanda bulunarak kanser hastalığını beyan etmediğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince, talebin esastan reddine karar verilmiş, Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetince, itiraz üzerine;dain mürtehin bankanın muvafakatı olmaması nedeniyle başvurunun dava şartı eksikliği sebebiyle usulden reddine, karar verilmiş, Uyuşmazlık Hakem Heyeti ve İtiraz Hakem Heyeti kararları, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-5684 sayılı Sigortacılık Kanunu"nun uyuşmazlık tarihinde yürürlükte bulunan 6456 sayılı Kanunla değiştirilen 30. maddesinin 12. fıkrasında beş bin Türk Lirasının altındaki uyuşmazlıklar hakkında verilen hakem kararlarının kesin olduğu, beş bin Türk Lirası ve daha üzerindeki uyuşmazlıklar hakkında verilen hakem kararlarına karşı kararın Komisyonca ilgiliye bildiriminden itibaren on gün içinde bir defaya mahsus olmak üzere Komisyon nezdinde itiraz edilebileceği, kırk bin Türk Lirasının üzerindeki uyuşmazlıklar hakkında itiraz üzerine verilen kararlar için temyize gidilebileceği belirtilmiştir. Maddenin açık lafzından da anlaşılacağı üzere kırk bin Türk Lirasının üzerindeki uyuşmazlıklar hakkında "itiraz üzerine verilen kararlar" yönünden temyiz yolu açıktır.
Temyize konu karar anılan yasanın yürürlüğünden sonra verilmiş olup Hakem Heyeti Kararı yönünden temyizi kabil olmadığından, davacılar vekilinin Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararına yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, hayat sigorta sözleşme(ler)inden kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkindir.
Davacı taraf, davacılar murisi Hüsnü için kullanmış olduğu dört ayrı kredi sözleşmesine (6004996731, 6006149257, 6006698926, 6007257144 nolu sözleşmeler)binaen davalı sigorta şirketi nezdinde düzenlenen dört ayrı "Vakıf Emeklilik Grup Sigorta Sertifikası" ile belirlenen vefat tazminat(lar)ının ödenmesi istemiyle dava açmış;Uyuşmazlık Hakem Heyetince 2014/1053 K. sayılı karar ile, davanın esastan reddi üzerine, İtiraz Hakem Heyetince, dain mürtehin bankanın muvafakatı bulunmaması nedeni ile dava şartı eksikliği nedeni davanın husumetten reddine karar verilmesi yerine davanın esasına girilerek karar verilmiş olması hatalı görülerek sonuç olarak davanın dava şartı eksikliği sebebiyle usulden reddine karar verilmiştir.
Somut uyuşmazlıkta, sigorta poliçelerinin dava dışı banka tarafından açılan kredilere teminat olarak düzenlendiği anlaşılmaktadır. Bu durumda, kredi borcu ödenmemiş ise sigorta bedelini talep hakkı öncelikle dava dışı bankaya ait olup, ancak artan kısım varsa davacıların bunu istemesi gerekir. Davada, davaya konu (4 ayrı kredi sözleşmesi ve buna bağlı olarak düzenlenen) dört ayrı Grup Sigorta Sözleşmesi bulunmakta olup, Dairenin 18/4/2017 tarih 2014/21375 E 2017/4183 K sayılı geri çevirme ilamı uyarınca Vakıfbank A.Ş. tarafından verilen 14/9/2017 tarihli cevapta; "Bankamız ...Şubesi borçlusu..."ya ait 00158000724772167 risk numaralı kredili bankomat, 6006698926 ve 6007527144 risk numaralı tüketici kredilerinden kaynaklanan Bankamız alacağı hakkında kanuni takip işlemlerimiz devam etmektedir. 6006698926 nolu kredisi 6.850,00 TL"lik ve 60 ay vadeli olup ilk 11 taksiti ödenmiş, 6.028,17 TL anapara üzerinden takip hesaplarına intikal ettirilmiş, sonrasında tahsilat sağlanamamıştır 6007527144 nolu kredi 17.800,00 TL"lik olup 56 ay vadeli olup ilk 4 taksiti ödenmiş, 16.989,61 TL ana para üzerinden takip hesaplarına intikal ettirilmiş, sonrasında tahsilat sağlanamamıştır. 00158000724772167 risk numaralı kredili bankomat hesabı 2.112,84 TL ana para üzerinden takip hesaplarına intikal ettirilmiş, sonrasında tahsilat sağlanamamıştır. Toplam Bankamız alacağı 57.537,00 TL dir."denilmiştir. Anılan Banka cevabi yazısından anlaşıldığı üzere; muris Hüsnü"nün ilgili Bankadan kullandığı kredilerden 6006698926 risk numaralı tüketici kredisinden 6.028,17 TL ve 6007527144 risk numaralı tüketici kredisinden ise 16.989,61 TL anapara (bakiye) borcunun bulunduğu, dava dilekçesinde dayanılan 6004996731 ve 6006149257 risk numaralı diğer iki kredi sözleşmesinden kaynaklı bakiye borç bulunduğuna dair ise Bankaca bir bildirimde bulunulmadığı, yine Banka cevabında belirtilen 00158000724772167 numaralı kredili bankomat hesabı yönünden ise dava dilekçesinde bu hesaba dayalı bir talep olmadığı anlaşılmıştır.
İtiraz Hakem Heyeti tarafından, ilgili Banka tarafından borcu olduğu bildirilmeyen 6004996731 ve 6006149257 risk numaralı kredi sözleşmesine dayalı poliçeler yönünden ve yine Banka tarafından borcu bulunduğu belirtilen 6006698926 ve 6007527144 risk numaralı kredi sözleşmelerine dayalı poliçeler yönünden ise bakiye borç miktarları dışında kalan meblağlar yönünden, davacıların bu poliçelere/miktarlara dayalı olarak dava açma hakkı bulunduğu gözetilmeden dava
dilekçesinde dayanılan tüm poliçeleri ve miktarlarını kapsar şekilde başvuru konusu talebin tümü yönünden "dava şartı eksikliği" nedeni ile usulden red kararı verilmesi hatalı olup, eksik inceleme ile karar verilemez.
Bu durumda itiraz Hakem Heyeti tarafından, dava dilekçesinde dayanılan poliçelerle ilgili olarak, borcu olduğu bildirilmeyen 6004996731 ve 6006149257 risk numaralı kredi sözleşmelerine dayalı poliçeler yönünden ve yine Banka tarafından bakiye borcu bulunduğu belirtilen 6006698926 ve 6007527144 risk numaralı kredi sözleşmelerine dayalı poliçeler yönünden ise bakiye borç miktarları dışında kalan meblağlar yönünden, davacıların bu poliçelere/miktarlara dayalı olarak dava açma hakkı bulunduğu gözetilerek işin esasına girilmesi ve davacılar vekilinin Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararına karşı yapmış olduğu itirazlar yönünden bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde karar verilmesi yerinde görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararına karşı yapmış olduğu temyiz istemine ilişkin bulunan temyiz dilekçesinin reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 10.07.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.